Haftanın seçkisi: Tayfun Kahraman, Timur Soykan, Ercan Kesal...
Kısa Dalga kitap köşesinden merhaba. Bu hafta da sizler için yeni çıkan metinlerden oluşan bir seçki hazırladık. Konuklarımız arasında, Tayfun Kahraman, Timur Soykan, Ercan Kesal, Emeric Pressburger, Yasunari Kawabata, Barry Hines bulunuyor. Birlikte düşünmek, başka olasılıkları unutmamak için. Bu haftanın kitapları şöyle:
Bu hafta kitap köşemizin ilk konuğu Tayfun Kahraman’ın, “Adaleti Beklerken: Deprem, Siyaset, Kent “ adlı kitabı. Metin, 2019 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve Şehircilik Proje Koordinatörü olarak görev yaparken siyasi baskı ve gerekçelerle açılan, Gezi Davası’nda 25 Nisan 2022’de haksız yere 18 yıl hapis cezasına mahkûm edilen, siyasi tutsak Dr. Tayfun Kahraman’ın ikinci kitabı. Kahraman bu kitabında, “Silivri Kapalı Cezaevi’nde geçirdiği ilk yılda yaşanan gelişmelere, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve 14-28 Mayıs Seçimlerine yoğunlaşırken aynı zamanda AKP iktidarının uygulamalarındaki niyet ve tercihlerini bir şehir plancısı ve imar hukukçusu olarak deşifre ediyor.
Gezi Direnişi nedeniyle haksız yere tutsak edilen tüm dostlarımızla bir an önce özgür günlerde buluşmayı umuyoruz ve her zaman güncel olan deprem ve kentler konusuna Kahraman’ın gözünden bakan bu kitabı, köşemizin takipçilerine öneriyoruz.
Thomas W. Phelan, “DEHB Hakkında Her Şey: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile Başa Çıkmada Çocuğunuza Yardımcı Olun”
Çocuk disiplini ve DEHB konusunda uluslararası üne sahip uzman ve öğretim görevlisi Dr. Thomas W. Phelan’ın konusunda rehber kabul edilen bu metninde, DEHB’nin temel belirtilerini ve bunların etkilerini; kız ve erkekler arasındaki DEHB farklılıklarını; danışmanlık, okul müdahaleleri, davranış yönetimi ve sosyal beceri eğitimini kolay anlaşılır bir dille ve olumlu, tedavi odaklı bir yaklaşımla ele alınıyor. Dijital Çağ’ın da etkisiyle özellikle çocuklar arasında yaygın hâle gelen DEHB hakkında bu metin, Nova Kitap tarafından, Bahar Ulusoğlu çevirisiyle basılıyor.
Ercan Kesal’ın, çocukluğunda hekimlere özenmesiyle başlayıp tıp öğrenciliğine uzanan kendi hikâyesi üzerinden, hekimliğin değişik yüzlerine baktığı bu kitapta ayrıca, mecburi hizmet, taşra hekimliği, muayenehanecilik, uzmanlık, “hastanecilik” gibi konular ele alınıyor. Hekimliğin emek süreci, zorlukları, hazları, muammaları üzerine de düşünen bu metin İletişim Yayınları tarafından basılıyor. Metinle ilgili ayrıca şu bilgilere ulaşıyoruz: “Hekimlik Sanatları, hekimliğin gerektirdiği beceriler yanında, onun sinemayla, sanatla ve edebiyatla kesişimlerine de eğiliyor... Ercan Kesal’ın kendi deneyiminden hareketle... Ve ‘Daha çok bilgi yerine biraz daha bilgelik’ ‘Hastalık yoktur, hasta vardır,’ gibi öğütlerle.”
Barış İnce, “Timur Soykan ile Nehir Söyleşi - İyi Gazetecilik İyi ki Gazetecilik”
Barış İnce'nin yayına hazırladığı “İyi Gazetecilik İyi ki Gazetecilik” 90'lar Türkiye'sinde yükselmeye başlayan yeni medya düzeninin kuruluşuna birinci elden tanıklık eden, gazeteci Timur Soykan'ın anıları ve anlatılarıyla şekillenen bir nehir söyleşi kitabı olarak karşımıza çıkıyor. Timur Soykan'ı çok daha yakından tanıtmayı amaçlayan kitap aynı zamanda Türkiye'nin yakın tarihine bir gazetecinin gözünden bakmayı sağlıyor. Kitapla ilgili şu bilgilere de ulaşabiliyoruz: “Haberciliğin yıllar içindeki değişimini ve dönüşümünü çarpıcı kesitler eşliğinde anlatan Soykan, İnce'nin yönelttiği sorulara verdiği yanıtlarda; baskı ve korku ikliminde 'iyi gazetecilik'’ten taviz vermemenin zorluğundan, sansürün medyanın temel kodlarına nasıl işlediğinden ve gazetecileri zorunlu nedenlerle birer aktiviste dönüştüren sistemin bozulan çarklarından söz ediyor…” Hem gazeteciliğe hem de nehir söyleşi türündeki kitaplara meraklı okur için kitabı gündeme aldık, metin Deli Dolu Yayınları tarafından basıldı.
Louis-Jean Calvet, “Akdeniz Dillerimizin Denizi”Fransız göstergebilimci ve dilbilimci Louis-Jean Calvet, Dil ve toplum ilişkileriyle yakından ilgilenen bir isim olarak tanınıyor. “Akdeniz Dillerimizin Denizi” adlı bu kitabından şöyle söz edilmiş: “Kelimelerin ve toplumsal hafızanın, alfabenin ve keşiflerin, ticaretin ve Akdeniz’in peşinden giderek “lingua nostrae”nin yani dillerimizin izini jeopolitik ve toplumdilbilimsel bir yaklaşımla sürüyor. Odysseus’un yolculuklarından günümüz göçlerine uzanan bu yolculukta konuşulan her dil, Akdeniz’i üç bin yıllık bir insanlık laboratuvarı olarak incelememize olanak sağlıyor.” Monografi Yayınları tarafından, Damla Kellecioğlu çevirisiyle basılan bu metni dilbilim meraklısı okur için listemize taşıdık.(https://monografiyayinlari.com/akdeniz-dillerimizin-denizi )
610
Alfredo Saad Filho, “Kriz Çağı”“Kriz Çağı” adlı bu metin Yordam Kitap tarafından, Şükrü Alpagut çeviriyle basıldı. Kitapta, yürürlükteki “neoliberalizm çağı”nda üst üste gelen üç krizi, Marksist ekonomi politik bakış açısından irdeliyor: Küresel ekonomideki kriz (süregiden durgunluk, finans kaynaklı oynaklık, dönemsel çöküşler); çağdaş siyasetteki kriz (demokrasinin gerileyişi, otoriterliğin ve yeni faşizm biçimlerinin yükselişi) ve insan sağlığı alanındaki (COVID-19 pandemisiyle öne çıkan) kriz. Kapitalizmin bitmeyen felaketleri çağında daha önceki deneyimlerin gelecek açısından belirleyici olabileceği aşikar bu nedenle kitabı dikkatinize sunarız.(https://www.yordamkitap.com/kriz-cagi )
710
Emeric Pressburger, “Cam İnciler”
Emeric Pressburger’in bu kitabı, usta işi “kara” gerilim romanı olarak anılıyor ve soykırım ve kötülüğün sıradanlığı üzerine yazılmış en etkileyici yapıtlardan biri olarak tanınıyor. Kitabın konusu şöyle: “Piyano akortçusu Karl Braun, 1965 Haziran’ında Londra’da kiraladığı odasına yerleşir. İlk bakışta okurun rahatlıkla duygudaşlık kurabileceği, savaş sırasında kaybettiği karısıyla çocuğunun yasını tutan, müzikten anlayan, ince ruhlu bir beyefendi gibi görünür. Siyasi görüşleri nedeniyle 1933’te Almanya’yı terk ettiğini söyleyerek komşularının saygısını kazanan bu Alman, aslında insanlığa karşı işlediği suçlardan yirmi yıldır aranan bir beyin cerrahı, Nazi savaş suçlusu Dr. Otto Reitmüller’den başkası değildir. Yakalanma korkusuyla yaşayan doktorun paranoyasıyla birlikte gerilimin dozu da giderek artar.” Dünya edebiyatı takipçisi okur için dikkate aldığımız bu kitap ilgiyi hak ediyor gibi görünüyor. Metin, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından, Filiz Çakır çevirisiyle basıldı.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ilk Japon yazar olan Yasunari Kawabata “Dağın Sesi”nde, yalnızlık, ölüm ve bitmek bilmez güzellik arayışını ele alıyor. Kitabın konusu ise şöyle: “Günden güne yaşlanan Shingo’nun hafızası onu yüzüstü bırakmaktadır. Öyle ki, geceleri dağdan gelen gümbürtüde sadece ölümün sesini duymaya başlar. Hayatının ve ailesinin durdurulamaz çöküşüyle karşı karşıya kalan bu yaşlı adam, sadakatsiz oğlunun genç ve mutsuz eşi Kikuko’yla gitgide daha yakın bir bağ kurar.” Çağdaş Dünya Edebiyatı meraklısı okur için seçtiğimiz bu metin, Can Yayınları tarafından, Alper Kaan Bilir çevirisiyle basıldı.
İlk kez 1968 yılında yayımlanan, bundan bir yıl sonraysa yönetmenliğini Ken Loach’un yaptığı unutulmaz bir filme dönüşen ‘Kerkenez” Yapı Kredi Yayınları tarafından Özlem Yüksel çevirisiyle basılıyor. Kitapta ayrıca, Barry Hines’ın romanın sinemaya uyarlanma sürecini ve İngiltere’de çok okunan bir modern klasik haline gelişini anlattığı sonsöz yer alıyor. Metnin konusu şöyle: “İngiltere’nin kuzeyinde, küçük ve yoksul bir madenci kasabasında yaşayan on beş yaşındaki Billy Casper için hayat zorluklarla doludur. Babasının yıllar önce terk ettiği evleri, annesinin ilgisizliği ve ağabeyinin zorbalıklarıyla daha da mutsuz bir yer haline gelmiştir. Gittiği erkek okulunun sert ortamı ve yaşadığı kasabanın onun yaşındaki birine madende çalışmak dışında hiçbir gelecek sunmaması da eklenir buna. Ancak Billy zekâsı ve inadıyla hayatta kalmaya kararlıdır. Bulup sabırla eğittiği ve Kes adını verdiği doğanla kurduğu ilişki Billy’nin sevgiden yoksun dünyasında bir umut ışığı olacaktır.”
Jean-Claude Lalumière, “Kulübemiz Tehlikede!”Jean-Claude Lalumière bu kitabında, çocukları sivil katılım, ekoloji ve yerel siyaset temalarıyla tanıştıracak eğlenceli bir dostluk ve dayanışma hikâyesi anlatıyor. Can Çocuk Yayınları tarafından, İlkay Baliç çevirisiyle basılan metin, on-on iki yaş arası genç okurlara hitap ediyor. Kitabın konusu şöyle: “Bernie ve arkadaşları Félix, Pierre, Simon, Quentin ve Hugo’nun bir dertleri vardır: Yaşadıkları kasabanın yakınlarına yapılacak yeni otoyol, ormandaki kulübelerinin tam ortasından geçecektir. Burası onlar için bir kulübeden öte, kutsal bir sığınaktır adeta. Okul çıkışı kulübede buluşup oyunlar oynar, gülüp eğlenirler.Altı arkadaş, bu felaketi önlemek için düşünüp taşınır. Doğa aktivistlerinin dikkatini çekmek iyi bir fikir gibi görünür onlara. Hemen harekete geçerler. Bu da yetmezse buldozerlerle savaşmaya kararlıdırlar.”(https://www.canyayinlari.com/kulubemiz-tehlikede-9789750761263 )