Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin hazine yardımına bloke koyma kararının, “AKP ve MHP’nin erken seçim kararı için HDP’yi evet oyuna zorlama hamlesinde işine yarayacağı” değerlendirmeleri yapılıyor. Bu olası siyasi adım HDP’de “şantaj” olarak nitelendiriliyor ve kabul görmeyeceğine işaret ediliyor. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Anayasa Mahkemesi’nin kararını, “Anayasa Mahkemesi atı arabaya koştu, önce karar verdi, sonra bizden savunmamızı istiyor” sözleriyle yorumladı.
Anayasa Mahkemesi’nin HDP hakkındaki kararı Ankara’da iki yönüyle tartışma konusu oldu. İlki; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aynı içerikli talebinin davanın başında reddedilmiş olmasına şimdi kabul edilmiş olması, ikincisi de kararın 6 Ocak’ta verileceğinin duyurulmasına rağmen bir gün öne çekilerek 5 Ocakta alınması.
Bu iki durumla ilgili Ankara’da konuşulanlardan önce HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın Kısa Dalga’ya yaptığı değerlendirmeleri aktaralım:
Beştaş, karardan hemen sonra partinin Eş Başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan’ın açıklamalarındaki “hak gaspı” tanımlamasının içeriğini özetle şöyle aktarıyor:
“Karşı oy yazılarından da anlıyoruz ki bu karar, iddia edildiği gibi bir tedbir kararı değil, bir ceza, yaptırım kararıdır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’da tanımlanan yetkilerine göre toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 çoğunluğuyla alınması gerekiyordu. Bizim hakkımızdaki karar ise salt çoğunlukla 7’ye karşı 8 oyla alındı. Biz hak gaspı derken bu hukuksuzluğa işaret ediyoruz.”
“Anayasa Mahakemesi atı arabaya koştu”
Meral Danış Beştaş, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu talebini normal görüşme gününden bir gün önce ele almış olmasını da “Altılı Masa toplantısı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin öne alınabileceği yönünde açıklama yapması”na bağlıyor.
Beştaş, Altılı Masa’yı oluşturan siyasi partilerin gündeminin toplantıdan bir iki gün önce belirginleştiğini ve masanın bu toplantıda, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir görüş oluşturma eğiliminde olacağının bilindiğine işaret etti. Beştaş, “Bütün bunların önüne geçilmek için öne alınmış olabilir. Yoksa Anayasa Mahkemesi’nin gündemini değiştirmesi, görülen bir uygulama değildir” ifadelerini kullandı. Beştaş, kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir bakıma seçimin erken yapılacağının ilanı gibi algılanan açıklamasının aynı gün yapılmış olmasının da tesadüfi olmadığı görüşünü paylaştı.
Beştaş, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay Başsavcılığı’nın tedbir talebini görüşmeden bu konuda partinin görüşünü de alması gerektiğini savunurken de, “Anayasa Mahkemesi atı arabaya koştu, önce karar verdi, sonra bizden savunmamızı istiyor. Oysa ki önce bize bu konuda bildirimde bulunup diyeceklerimizi dinlemesi ve ona göre bir karar vermesi gerekirdi. Ama şimdi görüyoruz ki önce karar verilmiş, sonra bize gel savunma yap diyor” diye konuştu.
“Ortada geçen bir ‘aşama’ yok”
HDP Grup Başkanvekili Beştaş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kapatma davasını açarken de HDP’nin malvarlığına tedbir konulması talebinde bulunduğunu ancak bu talebin o dönemde reddedildiğini hatırlatan Beştaş, “Anayasa Mahkemesi o zaman ‘bu aşamada başsavcılığın talebinin reddine’ deyip Yargıtay Başsavcılığının istemini reddetmişti. Davada başkaca hiçbir aşama geçilmemiş olmasına rağmen şimdi böyle bir karar veriyor olması, kararın dışarıdan talimatla verildiğinin göstergelerinden biridir. Davada, ortada geçen bir ‘aşama’ olmadı” görüşünü savundu.
İddialar ve HDP’nin yanıtı: Şantaj
Anayasa Mahkemesi’nin, tedbir kararını neden nihai kararla birlikte vermediği ve daha önceki benzer nitelikteki başvuruyu reddederken şimdi kabul etmiş olmasına ilişkin de kulislerle “HDP’yi erken seçime evet dedirtme” iddiası dillendiriliyor.
Bu iddia, “AKP, Meclis’te, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmasız bir şekilde yeniden aday olabilmesini sağlayacak erken seçim kararına CHP ve İYİ Parti’nin hayır deme olasılığı karşısında HDP’nin kabul oyu vermesini sağlamayı amaçlıyor. Böylesine bir erken seçim halinde, HDP davası henüz sonuçlanmamış olacak ve parti, seçim için paraya ihtiyaç duyacağından erken seçime evet oyu verecek” görüşüne dayanıyor. Anayasa Mahkemesi’nin dün aldığı kararın da AKP tarafından bu yönde siyasi adım olarak kullanılabileceği dillendiriliyor.
HDP, Ankara’da dillendirilen bu iddia doğrultusunda adım atılmasını “şantaj” olarak nitelendiriyor ve parti içinde, “HDP böyle şantajlara göre adım atacak kültürde bir siyasi parti değildir” yorumları yapılıyor.