Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin etkilediği 10 ilde OHAL ilan edilmesine ilişkin karar, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü.
HDP grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, depremde yaşanan can kayıpları nedeniyle üzüntüsü ifade ederek konuşmasına başladı. Oluç, depremden etkilenen Suriye halklarına da başsağlığı diledi.
Deprem haberini alır almaz seferberlik ilan ettiklerini belirten Oluç, “Büyük bir dayanışma ile acıları paylaşmaya, her insanımıza yardıma çalışıyoruz” dedi.
Oluç, şöyle konuştu: “Üzüntümüz ve acımız büyük, ama öfkemiz de büyük. Fakat öfkeyle değil akılla konuşacağız. Deprem deyince 5 kavramdan söz etmek istiyorum. Tedbir, hazırlık, zamanında müdahale, yurttaş dayanışması ve yerel yönetimler.
“Depremler olur, şiddetli de olabilir. Depremlerde yıkılmayacak binalar yapmak tedbirdir. Var mı? Yok. Devletin görevi binaların uygunluğunu ve yerini kontrol etmek ve ona göre ruhsat vermek veya vermemektir. Yeterince ve doğru yapılıyor mu bu görev? Hayır. Deprem olduğunda yaraları sarmak için hazırlıklı olmak gerekir. Yeterli hazırlık var mı? Yok. AFAD yetersiz. Ayrılan bütçe komik. Hem eleman hem ekipman eksik. Tablo apaçık ortada.”
“İstanbul depremini düşünemiyoruz”
‘99 depreminden ders çıkarılmadığını belirterek, “İstanbul’da yaşanabilecek bir depremin sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz” diyen Oluç, olası İstanbul depremine değindi: “İBB verilerine göre İstanbul’da toplam 1,5 milyon bina bulunmaktadır. Olası bir depremde yıkılacağı tahmin edilen bina sayısı en iyimser beklenti ile 190 bin civarındadır. Bugün deprem bölgesinde yıkılmış olan bina sayısı resmî açıklamaya göre 6 bin 444’tür. Felaketi düşünebiliyor musunuz?”
“İktidarın önceliği yandaş müteahhitlere para kazandırmak”
“Bilim insanları yıllardır uyarmaktadır. Maraş depremi geliyorum dedi. Bunun bilinmemesi imkânsızdı. Geliyorum diyen bir deprem karşısında hangi hazırlıklar yapıldı? Maalesef yine aynı vurdumduymazlıklar yaşandı. Görmezden gelindi” diyen Oluç, iktidarın önceliğinin rant projeleri ve yandaş müteahhitlere para kazandırmak olduğunu kaydetti.
Hatay’daki yıkıma dikkat çekerek, “Bir kent tamamen nasıl yıkılır, akıl almıyor” diyen HDP’li Oluç, şöyle devam etti: “Hatay ile ilgili raporlara baktık. Depremde yarısının yıkılmasına kesin gözüyle bakılıyormuş. Riskli bina oranı %80. Hatay çoktan terk edilmiş bu iktidar tarafından. Sonuç bugün görüldü.”
“Devlet halktan IBAN’la para toplayan devlete dönüştü”
Sosyal devlet olmanın gereklerinin yerine getirilmediğine işaret eden Oluç, “Yurttaşa yardımcısı olması gereken sosyal devlet, halktan IBAN’la para toplayan devlete dönüştü” ifadelerini kullandı.
Oluç, şöyle devam etti: “İktidar o kadar merkeziyetçi bir anlayışa sahip ki sivil alanı teşvik edeceğine her şeyi merkeze toplamaya çalışıyor. Bu felakette de gördük ki yetkilerin sarayda toplanması büyük yanlışlara yol açmaktadır. Bugün deprem değil merkezin büyük beceriksizliği insanlarımızın yaşamını alıyor maalesef. Ülke çapında tarihte görülmemiş bir felaket karşısında devletin merkezi kurumları geç kalmıştır. Devlete bağlı merkezi kurumlar felç olmuştur, hiçbiri sarayın izni olmadan adım atamamaktadır. Oysa felaket anında sorunları hızlıca çözebilecek güç yereldedir. Ama yerelin gücü ve kapasitesi yok edilmiş her şey merkezde toplanmıştır.
“Hangisi doğru?”
“AFAD yaptığı bir açıklamada 24 bin personelin görevlendirildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptığı açıklamada, 12.181 personelin görev yaptığını söyledi. Oktay’dan bir saat sonra açıklama yapan Cumhurbaşkanı ise 53 bin AFAD personelinin görev yaptığını söyledi. Hangisi doğru belli değil. Yani yıkılan bina başına 2-3 AFAD personelinin düştüğü bir depremde arama kurtarma çalışmasını nasıl yürüteceksiniz? Canla başla orada çalışan insan kurtaran AFAD elemanlarına sonsuz ve yürekten teşekkür ediyoruz. Sorun onlarda değil, AFAD’ın liyakatsiz yönetimindeki zihniyette.”
“Sosyal devlet değil güvenlikçi devlet var”
“Güvenlikçi devlet var, sosyal devlet yok. Bu iktidarın tercihi budur işte” diyen Oluç, OHAL konusunda ise şunları söyledi:
“Bu iktidarın elinde yeterince yetki yok mu? Var. Afet bölgesi ilan edildi, o bölgede yapılması gerekenlerle ilgili yeterince yetkiniz yok mu? Var. Peki, OHAL’i niye istiyorsunuz? 2016’da ilan edilen OHAL’de yaşananlar nedeniyle bunu soruyoruz. İktidarın önceki pratiklerine bakarsak bunun afet yönetimi değil tam tersine böylesi bir dönemde halkı baskılamak, basını susturmak, muhalefeti engellemek gibi sonuçlar çıkaracağı kuvvetle muhtemeldir. 2016 sonrasında yaşananlar bunu göstermiştir. Ayrıca basiretli bir yönetimin afet yönetimi için OHAL’e de ihtiyacı yoktur.”
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, OHAL’in olası sonuçlarını şöyle açıkladı:
• OHAL bahanesiyle birbirini takip eden hukuksuz uygulamalar devreye koyulabilir.
• OHAL ilan gerekçesiyle bağdaşmayan kısıtlama kararları alınabilir.
• OHAL ile ilgisi olmayan ve olağan yasalarla düzenlenmesi gereken konuları düzenleyen ve dolayısıyla yasama yetkisinin devri niteliğini taşıyan KHK’lar çıkarılabilir.
• Genel, soyut ve kişilik dışı kurallar içermeyen, kişiselleştirilmiş cezalandırma niteliğinde olan ve bu nedenle yargı yetkisinin devri niteliğini taşıyan KHK’ler çıkarılabilir.
• Bir OHAL KHK’sinin taşıması gereken niteliklere haiz olmayan KHK’leri yasa haline getirilebilir.
“OHAL’in seçimlerle alakası var mı?”
Ayrıca OHAL’in uzatılma ihtimaline dikkat çeken Oluç, “Seçimlere gidiyoruz. Mayıs’ta seçimler yapılacak diye konuşuluyordu. OHAL ilanı ile bununla bir alakası olabilir mi? Bunları düşündürtüyorsunuz. Bu nedenlerle OHAL ilanına karşıyız, doğru ve gerekli bulmuyoruz.” (Kısa Dalga)