İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, dışişleri bakanı ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin kazaya uğramasının Ortadoğu'da olası etkileri şimdiden tartışma konusu oldu. İran'daki yasaya göre cumhurbaşkanının ölümü, azli, istifası ve iş göremez hale gelmesi halinde cumhurbaşkanı birinci yardımcısı dini liderin onayıyla sorumluluğu üstleniyor. Geçici cumhurbaşkanı, meclis başkanı ve yargı erki başkanından oluşan bir konsey ülkeyi 50 gün içinde yeni seçimlere götürüyor.
Gazete Duvar yazarı Fehim Taştekin'in aktardığına göre Reisi’nin yerini alacak kişi de Muhammed Muhbir. "İran’ın işi zor olduğu kadar zorlu bir sisteme sahip" diyen Taştekin özetle şu bilgileri aktardı:
"Evet İran’ın ekonomiden özgürlüklere tonlarca sorunu var. Her seferinde daha büyük bir meydan okuma ve sorgulamaya dönüşen kitlesel gösteriler sistemin meşruiyet sorununu yüzüne vuruyor.
Son seçimlerde katılımın ülke genelinde yüzde 41, Tahran’da yüzde 24 çıkması yönetimin kendi belirlediği meşruiyet eşiğinin de altına düştüğünü gösterdi. 10 Mayıs’taki ikinci turda Tahran’da katılım yüzde 8’in altına indi.
Yine de bir cumhurbaşkanının ölümü sistemin bekası için çok büyük bir mesele değil. Önceki üç cumhurbaşkanı üstü çizilmiş siyasi figürler olarak duruyor. Reisi’nin halefi Hasan Ruhani’nin dini liderin yerini alacak kişiyi belirleyecek olan Uzmanlar Meclisi’ne adaylığı reddedildi.
Onun selefi Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanlığı için yeniden yarışması engellendi. Ahmedinecad’dan önceki Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi sistem dışına itildi.
Fakat şu da doğru: Reformcular hem iktidardayken vaat ettiklerini getiremeyip kredilerini tükettikleri hem de adayları eleyen Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin tırpanından geçemedikleri için alternatif üretme şansına sahip değiller. Muhafazakârlar da toplumun beklentilerini karşılayamadı. Bir önceki seçimde Reisi’nin zaferini garantilemek için bazı muhafazakâr adaylar da diskalifiye edilmişti. İdeolojik temelde kurumlarla örülü bir sistem var ki ne koltuğu sahipsiz bırakabilir ne de boşluğu kaldırabilir.
(...) Hamaney’in aşama aşama yükselttiği Ali Rıza Arafi'nin de halef olabileceği konuşuluyor. Zayıf bir dini liderlik altında Devrim Muhafızları ve diğer güvenlik birimleri çok daha belirleyici olabilir. Tabii Reisi sağ salim bulunursa dünden daha farklı bir yerde olacaktır.
Bu tartışmalar arasında “Reisi yoksa ne olur” sorusuna İranlı gözlemcilerin yanıtı basit: “Bir şey olmaz, bir şey değişmez.” (Kısa Dalga)