Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan'a mazbata verilmemesi üstüne İzmir’de de 2 Nisan günü düzenlenen protestolar sonrası gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez'in Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nde baskı ve işkenceye maruz kaldığı iddia edildi.
Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre, cezaevine götürüldükleri ilk günden bu yana siyasi tutukluların bulunduğu koğuşa geçmek için dilekçe veren Uğur ve Örkmez’in, taleplerine rağmen adli tutuklular ile tutulmaya devam ettiği belirtildi. Son olarak koğuşta ayakta sayım vermeyi reddettikleri için gardiyanlar tarafından "Bunlar aşağıda sayım vermezse, sizin de başınız yanar" şeklinde hedef gösterilen Uğur ve Örkmez, yaklaşık 30 tutuklu tarafından darp edildi. Darp raporu alan iki kadın daha sonra hücreye atıldı.
"Tecavüzcülerin yanına veririz"
Öte yandan Uğur ve Örkmez’e yönelik baskı ve tehdit uygulamaları daha önce de gündeme geldi. DEM Parti Milletvekili Perihan Koca, tutuklu iki kadının ‘Ortalığı karıştırırsanız, sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ şeklinde tehdit edildiğini açıklayarak, “Cezaevi yönetimi arkadaşlarımızı lezbiyenlerin kaldığı koğuşa koymakla tehdit etmiş(!) ve imaya göre lezbiyenler tecavüzcüymüş. Bu anlamda lezbiyen kadınlar da baskı altında diye düşünüyoruz” dedi.
"Hem adli hem siyasi mahkumlara dayatılan keyfi uygulamalar var"
Uğur ve Örkmez’in yakınları ve arkadaşları ise bugün iki kadının akıbetini sormak için Şakran Cezaevi önüne gidecek. Avukatlar ise darp olayı ile ilgili suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Yaşanan süreci anlatan avukat Evren Çıldır, "Bu durumu İzmir Barosu, ÖHD ve ÇHD olarak gündemimize aldık. Sedanur ve Sibel Adli mahkumların bulunduğu koğuşa alındılar. Cezaevi yönetiminin hem adli hem de siyasi mahkumlara dayattığı bazı keyfi uygulamalar söz konusu. Bunlara haklı itirazlarda bulundukları için adli mahkumlar kışkırtılmak suretiyle Seda ve Sibel’in hedef gösterildiğine şahit olduk. Bunun üzerine adli mahkumlar tarafından Seda ve Sibel’e saldırı gerçekleştirildiğini öğrendik. Bu olay üzerine cezaevi yönetimince bir de disiplin cezası verilerek hücre cezası aldılar. Suç duyurusu hazırlığındayız. Cezaevinde bir darp raporu alındı" dedi.
"Keyfi cezalandırma"
Uğur ve Örkmez’e yönelik suçlamalara da dikkat çeken Çıldır, iki kadının toplumsal muhalefet adına cezalandırılmak üzere tutuklandıklarını vurguladı. Çıldır, şunları söyledi:
“2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan kişiler ceza alsa dahi cezaevine girmelerini gerektirecek bir suç tipi değil. Çünkü infaz rejimi uyarınca belirli bir mahkumiyetin altındaki suçlarda kişiler ceza almış olsa dahi cezaevine gönderilmiyor. Burada tamamen keyfi bir cezalandırma var aslında. Ceza alsalar dahi mahkûmiyet yatmayacak kişi tutuklama tedbiriyle cezaevine gönderilmiş durumda. Daha önce de karşılaştığımız bir durum değil. Seda ve Sibel’in toplumsal muhalefet adına cezalandırıldıklarını düşünüyoruz. Bunun hukuki hiçbir gerekçesi yoktur." (Kısa Dalga)