Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat'ta saat 04:17'de 7,7, aynı gün saat 13:24'te ise Elbistan ilçesinde iki deprem meydana geldi. Depremde on binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce bina yıkıldı.
Gülseher Demir'in kızı, damadı ve 2 torunuyla oturduğu 2 katlı ev, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar gördü.
Elbistan'dan Antalya'ya giden Demir ile ailesi, Serik ilçesinde Belek turizm merkezindeki otele yerleştirildi. Büyük korku yaşadıklarını belirten Gülseher Demir, o anları anlattı.
Demir, şunları söyledi: "Gece sallantıyla uyandık. O sırada 14 yaşındaki torunum 'Sallanıyoruz' diyerek uyandı, korkmaya başladı. Torunumu 'Zelzele oluyor, kalk, ev uçacak' diyerek yanıma çağırdım. Onu zorla kaldırdım. Hemen evin dışına çıktık. Sokakta hava çok soğuktu, ateş yaktık; saat 09:30'a kadar kapının önünde bekledik. Baktık bir şey yok, sonra eve tekrar çıktık ve yattık. Tekrar kalktık, çay hazırladım. Çayı içiyorduk, bir sallantı başladı. O sırada evde ne yapacağımızı bilemedik. Soba falan yıkıldı, ayaktaydım. Merdivenlerden sürünerek dışarı çıktık, o kadarını hatırlıyorum. Evin alt katında kızım ile damadım oturuyordu. 2 torunum benim yanımdaydı. Evimiz 2 katlıydı. Dışarı çıktığımda kızım ile damadım da dışarı çıkmıştı. Depremi çok kötü yaşadık."
'Kendimizi dışarı zor attık'
Gülseher Demir'in 10 yaşındaki torunu Berat Kurt da deprem anlarını şöyle anlattı: "Saat 04:17'de deprem oldu. O sırada hepimiz evde uyuyorduk, annem kalkmıştı. Annem, babamı ve bizi uyandırdı. Babam sağa sola koşuyordu. Birinci depremde bir şey olmadı diye fazla önemsemedik. Art arda depremler olmaya başlayınca dışarı çıktık. Ateş yaktık, saat 09:30'a kadar dışarıda bekledik, sonra tekrar eve girdik. Öğlen tekrar deprem oldu. O sırada anneannemin yanındaydık, kendimizi dışarı zor attık. Depremde herkes dışarı çıkmıştı. Ortaokulda okuyorum. Okulum yıkılmadıysa okuluma devam etmek istiyorum." (DHA)