İmamoğlu: Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar, akıllarını başlarından alırım

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metrosu projesinin finansmanı hazır olmasına rağmen yaklaşık bir yıldır Cumhurbaşkanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca onaylanmamasına ilişkin, “Ben, buradan en üst tonda çağrımı ve uyarımı yapıyorum. İstanbul halkına ihanet eden yöneticileri tek tek deşifre ederiz. Kim olursa, en tepesinden en altına kadar kim olursa. Bana borçlanma, bütçe vesaire safsatalarını açmasınlar. Bunu kim onaylamadı? Niçin onaylamadı? Onun cevabını versinler. Bütçe nedir biliyor musunuz? Dar gelirlinin cebindeki parayla gidip 3 ekmek yerine 5 ekmek için Halk Ekmek büfelerinin önünde kuyruğa girendir, bütçenin özeti. Gitsin ona baksınlar. Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar, akıllarını başlarından alırım" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metrosu projesinin finansmanı hazır olmasına rağmen yaklaşık bir yıldır Cumhurbaşkanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca onaylanmamasına ilişkin, “Ben, buradan en üst tonda çağrımı ve uyarımı yapıyorum. İstanbul halkına ihanet eden yöneticileri tek tek deşifre ederiz. Kim olursa, en tepesinden en altına kadar kim olursa. Bana borçlanma, bütçe vesaire safsatalarını açmasınlar. Bunu kim onaylamadı? Niçin onaylamadı? Onun cevabını versinler. Bütçe nedir biliyor musunuz? Dar gelirlinin cebindeki parayla gidip 3 ekmek yerine 5 ekmek için Halk Ekmek büfelerinin önünde kuyruğa girendir, bütçenin özeti. Gitsin ona baksınlar. Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar, akıllarını başlarından alırım" dedi.

İBB'nin inşa ettiği Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattında Sancaktepe İstasyonu'na kadar olan 4 bin 700 metrelik kısmının kazma işlemi tamamlandı. Tünel delme makinesi (TBM) ile Sultanbeyli Veysel Karani İstasyonu'na kadarki bölümü kazma çalışmalarına da bugün itibariyle başladı. Hatta incelemelerde bulunan Ekrem İmamoğlu, TBM'lerin çalışmasına yerinde tanıklık etti.

Bu hattın önemine vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:

"Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli hattı bizim için çok önemli. Bu hat üzerinde bir TBM’nin tünel çıkış anını diğer bir TBM’nin de görevine başladığı anı yaşadık. Bu hattımız da ne yazık ki sağlıklı planlanmadığı için durağan bir dönemden sonra tümden ele aldığımız, finansmanından imalatına her şeyiyle bu hat sağlıklı bir sürecinde ilerliyor. Bu hattın öncelikle Sancaktepe Şehir Hastanesi’ne yönelik bir açılışı olacak. 2022 Mart gibi bütün TBM'ler, nisan ayına kadar ilk etapta bütün TBM çalışmaları şehir hastanesine kadar toparlanmış olacak. Ve açıkçası biz, burayı, tamamını 2024 sonuna yetiştirme çabası içerisindeyiz. Tabiri caizse İstanbul'un Anadolu yakasının en kuzeyinden yoğun nüfusun yaşadığı, bir nevi TEM otoyolunun üst kısmındaki nüfusu diğer hatlarla buluşturacak Sultanbeyli Sancaktepe'yi hatta Çekmeköy'le beraber Ümraniye'nin bir bölümünü de içine alan bir pozisyonuyla güçlü bir ulaşım hattını sağlamış olacak. Bu hatta umuyorum aksamadan ve sonuna hep birlikte ereceğimiz günleri şimdiden diliyorum. Başarılar diliyorum bütün çalışma arkadaşlarıma ve yüklenici firmalara."

Ekrem İmamoğlu, açıklamasının ardından gazetecilerin proje ve finansmanı tamamlandığı halde Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metrosu'nun 2022 yatırım programına alınmaması ilgili sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

SORU: “Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap Metrosu yatırım programına alınmadı. Siz de sosyal medyadan tepkinizi de getirdiniz. AK Parti kanadından, İBB'nin yasal borçlanma sınırını aştığı o imzaların atılmadığı yorumları yapılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?”

"2003 YILINDA AKP'NİN VERDİĞİ VAAD, ÇÜNKÜ 2004'TE YEREL SEÇİM VARDI" 

İMAMOĞLU: “Sefaköy, daha doğrusu aslında İncirli Sefaköy-Beylikdüzü hattından bahsetmek gerekir. Ben, 33 yıla yakındır o bölgede yaşayan birisi olarak bu hattın Beylikdüzü ve civarındaki, yani Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt, hatta Başakşehir'in bir bölümünü bile ilgilendiren Avcılar, Küçükçekmece nüfusunu yoğun biçimde ilgilendiren bu hatla ilgili ilk vaadi hatırlıyorum. 2003’ün aralık ayı falan. Niye? 2004’te yerel seçim var. Ve bu vaadi açsınlar AK Parti arşivlerinde görsünler. O halka 'Hemen seçimden sonra başlıyoruz' diye vermiş bir AK Parti hükümetinden bahsediyorum. AK Parti yerel yöneticilerinden bahsediyorum. 2004, bakın aradan neredeyse 18 sene ve o bölgede sanıyorum 18 sene önce belki bu getirecekleri nüfus 1,5 milyonken şu anda orada etki altında bulunan nüfus 3,5 milyon. Ve bu hatta başlanamamış.

"İSTANBUL’A DAİR KISKANÇLIĞI OLAN BAZI İNSANLARIN BİR HİZMETİ ENGELLEME YÖNÜNDE YAPTIĞI KÖTÜLÜK"

Biz gelir gelmez çok öncelikli bir hat olarak bu işi ele aldık. Yani süreci hem proje olarak ele aldık hem fizibilitesini güçlendirdik. Aynı zamanda bunun finansmanını ele aldık. Hem nasıl yapılabileceği, en optimum, kamulaştırmasız ve hatta Mahmutbey-Esenyurt hattıyla nasıl ilişkilendirilir, daha verimli hale gelir gibi bütün fizibilite çalışmalarımızı bitirdik. Ve bu konuda hatta, finansman konusunda İBARD ile bir ön protokol yaptık. Ardından bu sürecin projelerini tamamlayıp Ankara’daki bütün kurum ve kuruluşlarla irtibata geçti arkadaşlar. Bu yaklaşık 9-10 aylık bir ilişki. Buradan, masada nasıl bekletildiğini, nasıl kenara itildiğini ifade etmeyeceğim. Yani çünkü bugün o masalarda oturan insanlar, ne yazık ki dün büyükşehirde bazı masalarda oturan insanlardı. O tarafına girmeyeceğim ama kişisel ihtirası, kişisel kıskançlığı, yani İstanbul’a dair kıskançlığı olan bazı insanların bir hizmeti engelleme yönünde yaptığı kötülüğün bundan daha somut bir örneği olamaz.

"SAYIN BAKANI DA KASTEDİYORUM"

Bunun içinde Sayın Bakan’ı kastediyorum, başka yöneticileri de kastediyorum. Küçükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt, yani bunları üst üste koyduğunuzda dediğim gibi 3,5 milyona yakın nüfustan bahsediyoruz. İstanbul'da yaklaşık 4 kişiden birinin etkileneceği alandan bahsediyorum. O bölümdeki büyük trafik sıkışıklığından ve Başakşehir'i de kattığımızda İstanbul'un batısına ilk metroyu da biz başlattık. Mahmutbey-Esenyurt hattı. Bu da önemli ikinci metrosu. Bu konuda ihmal edilen bu alana dair bu sürecin işletilmemesi, onay verilmemesi, yatırım planına alınmaması İstanbul halkına ihanettir, kötülüktür.

"İSTANBUL HALKINA İHANET EDEN YÖNETİCİLERİ TEK TEK DEŞİFRE EDERİZ"

Ben, buradan en üst tonda çağrımı ve uyarımı yapıyorum. İstanbul halkına ihanet eden yöneticileri tek tek deşifre ederiz. Kim olursa, en tepesinden en altına kadar kim olursa. Bana borçlanma, bütçe vesaire safsatalarını açmasınlar. Bunu kim onaylamadı? Niçin onaylamadı? Onun cevabını versinler. Aynen bakın, 2020’de mecliste oybirliğiyle tiyatro mu yaptılar, onu da merak ediyorum. Yani tiyatro yaptılar İstanbul Büyükşehir Meclisi'nde. ‘İstanbul'dan gitsin, Ankara'da nasılsa onaylamayız’ diyen akla, yani otobüs alım onayına nasıl oybirliğiyle el kaldırdılar ya, aynı şekilde bunda da tiyatro oynamaya kalkmasınlar. Bütçeye ona buna gönderme yaparak…

"BENİ DEĞİL 16 MİLYON İSTANBULLUYU CEZALANDIRIYORSUNUZ"

Bakın, milyon kilometreyi aşmış metrobüslerle ilgili şu anda ne olurdu biliyor musunuz, çoktan bu imzalansaydı? Ben, Sayın Cumhurbaşkanı'na Fatih Sultan Mehmet Han'ın türbesinin yanında sordum. ‘Efendim bunu niye imzalamıyorsunuz? Bizim buna ihtiyacımız var.’ 'İmzalarız, konuşuruz.' Aldığım cümle, cevap bu. Yanımda insanlar vardı. Ve o günden bugüne -rahmetli Topbaş'ın cenazesinde söyledim ben bunları- bakınız, bütün bu ilişkileri siyasi hırsla ve itirazla yöneteler ne yaptı? Bugün milyon kilometreyi aşmış otobüslerin yerine 300 tane cıvıl cıvıl, tertemiz otobüs hizmet ederdi. Çünkü bunun ihalesi, alımı teslimi 1,5 sene. Yahu meclisten çıkalı zaten 1,5 sene oldu. Kimi cezalandırıyorsunuz? Ekrem İmamoğlu'nu değil ki. Beni ancak üzersiniz. Beni değil, 16 milyon İstanbulluyu cezalandırıyorsunuz.

"BANA BÜTÇE DERSİ VERMEYE KALKMASINLAR AKILLARINI BAŞLARINDAN ALIRIM"

İçinde AK Partilisi var, CHP'lisi var, herkes var. Allah aşkına, bu hangi akıl tutulması? Bu akıl tutulması şimdi ‘efendim bütçe, şu, bu.’ Bütçe dersi veririm onlara. Bunu yazanlara var ya bütçe dersi veririm. Akılları döner, başları döner. Yani bana bütçe konusunda cevap yetiştirenler Türkiye'nin bütçeleri ne hale geldi ona baksınlar. Döviz artışı, enflasyon… Yani bugün 100 liralık bütçelerimiz 200 lira olduysa paramız artmadı, gelirimiz artamadı, enflasyonun yüzünden. Ya da maliyet artışına bakın, burada yüklenici arkadaşlar var. Şurada yaptıkları işlerin ortalama artışları yüzde 70-80-90. Yani ‘Yurt dışından TBM getiriyoruz' diyor. Çin'den ya da Almanya'dan. Bunlar euro, dolar ya da başka bir döviz cinsinden. Kimi aldatıyorlar? Kimin bütçesinden bahsediyorlar? İBB'nin borçlanma izni yoksa niye borçlanmanın tarifinin altında olduğu bütçeyi 3 ay önce onayladılar? Niye o zaman çıkıp 'Borçlanmanız yok' demediler? Bakın, bütçe oyunu üzerinden bu milleti aldatamazlar. Bütçe nedir biliyor musunuz? Dar gelirlinin cebindeki parayla gidip 3 ekmek yerine 5 ekmek için Halk Ekmek büfelerinin önünde kuyruğa girendir, bütçenin özeti. Gitsin ona baksınlar. Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar, akıllarını başlarından alırım. 

"BAKAN BANA CEVAP VERMEK ZORUNDA, YOKSA 16 MİLYON İNSAN ONUN AKLINI BAŞINDAN ALIR"

Onun için işin özeti şudur. Bir İstanbul'un Beylikdüzü-Sefaköy ve hatta İncirli Sefaköy-İncirli hattını da arkadaşlarım 'Verin biz analiz edelim, bu hatta bütün bakalım' diye yazılar yazmasına rağmen buna cevap bile yazmadı sayın Ulaştırma Bakanı. Ben kendisini iki kez aradım telefonla. Makamına not bıraktım. 'Acil bir konu var, görüşmek istiyorum' diye. Bir tanesi 5 ay önce, bir tanesi 3 ay önce. Yine bu konuyla ilgili dönüş yapmadı. Ben onu niye arıyorum biliyor musun? İsminden dolayı değil, isminden olsa hiç aramam. Onu arıyorum, çünkü Türkiye'nin Ulaştırma Bakanı, onun için arıyorum. O da bana cevap vermek zorunda. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yım. 16 milyon insan onun aklını başından alır yoksa.

“İBB MECLİSİ'NDE TİYATRO MU OYNADI AKP'Lİ MECLİS ÜYELERİ”

O bakımdan biz ne yapmış olduk. Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece halkının faydalanacağı metro hattının yol yürümesinde sıkıntıya uğramış olduk. Ne için? Bir imza! O bir tane imza, kitap imzalamaya benzemez, bu başka bir şey. 16 milyon insan etkileniyor. İkincisi; İstanbullunun 300 tane yeni metrobüs hattındaki otobüsle buluşmasını 1,5 senedir engellemiş oldular. 'İBB Meclisi'nde tiyatro mu oynadı AK Partili meclis üyeleri, oybirliğiyle el kaldırırken' diye kendilerine sorsunlar. Bu makamlar gelir geçer. Parti aidiyetleri şu, bu, hepsi bir kenara. Bakın, esas olan millete hizmettir.

"ZATEN GİDİYORLAR BARİ GÜZEL GİTSİNLER"

Her yerde söylüyorum şu proje parti projesi değildir. Bu proje milletin ve devletin projesi. Bugün Pelin Hanım hizmet ediyor, yarın başkası hizmet edebilir. Dün başkası ediyordu. Bugün ben belediye başkanıyım, yarın başkası. Bugün birisi Cumhurbaşkanı, yarın bir başkası. Bugün bilmem kim Ulaştırma Bakanı. Herkes yaptıklarıyla, diliyle, uygulamalarıyla, işiyle anılır. Birazcık erdemli davransınlar, birazcık halka dair sorumluluklarını üzerlerine alsınlar. İnsanlar yarın belki haklarında güzel dualar ederler, akıllarını başlarına devşirsinler. Zaten gidiyorlar, bari güzel gitsinler. Bari güzel gitsin, bu konuda diyeceğim bu.

SORU: “Az öncesini sıraladığınız ilçeler CHP'li belediyeler tarafından yönetiliyor. Bu CHP'ye oy verenlerin cezalandırılmak istendiği gibi bir imaj da oluşturuyor. Sizden önceki belediye başkanının bir açıklaması vardı, Mevlüt Uysal'ın, ‘En çok oy aldığımız ilçelere metro yatırımı yapacağız diye’, ne diyeceksiniz?”

"BURALAR BENİM EN AZ OY ALDIĞIM YERLER"

İMAMOĞLU: “Biz, bugün cansiperane finansmanını bulup yapmak istediğimiz neresi Çekmeköy, neresi Sancaktepe, neresi Sultanbeyli... Sultanbeyli belki de benim partimin en az oy aldığı ilçelerden birisi. Çekmeköy ve Sancaktepe'yi yöneten belli AK Parti'li belediyeler. Millet seçmiş, görevinin başında. Keşke buraya gelselerdi. Gelemezler, izin çıkarsa gelirler. Bazıları cesurca geliyor, onları alkışlıyorum. Gelsinler, çünkü o da seçilmiş, benim başımın üstünde yeri var. Benim de öyle olmam gerektiği gibi. Bu böyledir yani. Halkın iradesini önde tutarsanız her şey çok güzel olur, tutmazsanız güzel olduğunu zannedersiniz, küçülürsünüz. O bakımdan biz halka hizmet ediyoruz. Ben şu anda Çekmeköy'deyim, Sancaktepe'deyim, Sultanbeyli'deyim. Bakın, orada öğrenciler bana el sallıyor, buradaki yan komşular. Hangi partili olduğuna mı bakıyoruz Allah aşkına? Sevgimizi, gönlümüzü onlara emanet ediyoruz. Onlar bize saygılarını gösteriyorlar. Beraber iş yapıyoruz. Yarın kimin nerede olacağı belli değil. O bakımdan hani tüm bu kavramlarla siyasi ayrım yaparak hizmet eden akıl, projesine parti ismi veren akıl Türkiye'de asla bir işe yaramaz. Türkiye'de milletini, devletini yücelten, -bakın partisini değil, partiler hizmet için araçtır- devletini ve milletini yücelten akıl, geleceğe dair çok güzel izler ve işler yaratır. Bizim yürüdüğümüz yol budur. İstanbul'da hiçbir mahalleye, hiçbir sokağa, hiçbir caddeye, hiçbir ilçeye siyasi ayrımcılık gözüyle bakmadık, bakmayız, bakmayacağız. Bizim tavrımız bu.”

"ONUN ZİHNİ BÜTÇEYİ ANLAMAYA YETMEZ"

Esenler Belediye Başkanı’nın ‘Belediyeyi borçlanamaz hale getirdiniz. 2 yılda belediyenin borcunu 43 milyardan 400 milyar liraya çıkardınız' dediği anımsatılan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onun zihni bütçeyi yönetmeye, bütçeyi anlamaya yetmiyor. Onun zihni polemik üretmeye, yalan ifadeler üzerinden tez üretmeye yetiyor. Sadece siyaset yapıyor. Umarım, Esenler Belediye Başkanlığı'nı yapmayı başarabilir. Bu gidişle Esenler Belediye Başkanı bile kalamayacak. İşini yapsın, bizimle dayanışma içinde olsun. Grup Başkanvekili; biz kendisine daha bir hafta önce bütçeyle ilgili sunum yaptık. O zaman çıksaydı, bir gün sonra açıklama yapsaydı. Bak, benim arkadaşlarım kendisine brifing verdiler. İSKİ bütçesi, İBB bütçesi. İSKİ'de 1 milyar 300 milyon liralık geçen yıl gerçekleşen elektrik masrafı şu anda bu yıl için 2 milyar 700 milyon lira. Ne borçlanmasından bahsediliyor, bütçenin ne anlama geldiğini biliyor mu? Bütçenin bu tür geçiş zamanlarında, yani enflasyonun, gerçek enflasyonun yüzde 50'leri, 60'ları yaşadığı bir ortamda yeni yılın bütçesini yaparken revize edildiği ortamda... Bakın, benim kasım ayında, 'Bizim acilen revize ihtiyacımız olacak' diye konuşmam var, açın görün. Bak biz, şu anda revize bütçe yapmak zorundayız, Meclis'e getirmek zorundayız. 'Şubatta konuşalım' diye arkadaşlarıma cevap verdiler. Bu hafta yine konuşacağız, kendisini davet ettim. Biz niçin revize bütçe konuşuyoruz iki ayda? Bu ülkenin ekonomisini yönetenler yüzünden. Benimle konuşmasın. Dönsün Ankara'da ekonomiyi yöneten bakanıyla konuşsun, başka yetkilileriyle 'Niye bu duruma düşürdünüz' diye. Kendi bütçesi, kendi ilçesindeki bütçesi. Şu anda revize bütçe yapmak zorunda kalacak, göreceğiz. Esenler'in, 2021’de, ekim ayında kendi ilçesinde geçirdiği bütçeyi bir de bu yılın sonunda kaç liralık bir bütçeyle geçtiğini görün. Yani nasıl bittiğini görün.  Bakın, en az 1,7 katı, 1,8 katı bütçeyle bitirmek zorunda kalacak. Sebep? Ülkemizin kendi partileri tarafından ekonomi yöneten yetkilileri yüzünden. Onun için onlara hesap sorsun. Bizimle ilgisi yok borçlanmaların nedeni.”

SORU: “Bu tartışmaların sebebi ne, sizin aday olmanız söz konusu mu acaba?”

"BEN İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANIYIM, BUNU GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEYENLERLE KONUŞUN"

İMAMOĞLU: “Ben, İstanbul Belediye Başkanı’yım; bunu gündemden düşürmeyenlerle konuşun. Benimle ne alakası var? Benim İstanbul gündeminin dışında konuştuğum ne var, şöyle dönün, bir seneye bir bakın. İstanbul dışında konuştuğum tek bir husus bulun, getirin önüme koyun. Deyin ki 'Ekrem İmamoğlu ben duyuyorum. Efendim İstanbul'la ilgilenmiyor.' Benim işim gücüm İstanbul. Her gün İstanbul'un bir sokağındayım, bir mahallesindeyim, bir ilçesindeyim; bir yere gittiğim yok. Türkiye'de büyük bir ahlak sorunu yaşıyoruz. Yani mesela birilerini kavga ettirmek istiyorlar. Ekrem İmamoğlu’nu kavga ettirmek istiyorlar. Kimin ne olduğunu bilemem.

"DÜNYADA GENEL BAŞKANIMLA EN SON KAVGA EDECEK KİŞİYİM BEN"

Dünyada genel başkanımla en son kavga edecek kişiyim ben. CHP’de benden daha iyi CHP'li yok bana göre. Bak, bana göre. Çünkü en iyi partili, ülkesine en iyi hizmet edendir, CHP'deki kültür gereği. Ben de İBB'de en iyi hizmeti yapmaya çalışan birisi olduğum için, ondan da en fazla gururlanacak kişi benim partimin genel başkanı sayın Kılıçdaroğlu'dur. Dolayısıyla buna bir baba-oğul ilişkisi deyin, bir Genel Başkan-İstanbul Belediye Başkanı ilişkisi deyin, geçmişten beri bir siyasi yol arkadaşı-yoldaş ilişkisi deyin, ne derseniz deyin. Bizim huzurumuzu kaçıracak, bizi kavga ettirecek Türkiye Cumhuriyeti'nde Allah'ın kulu yok. Biz parti olarak da ittifak olarak da siyaset üstü bütün ittifak gruplarının aynı şeyi düşündüğünü biliyorum. Siyaset üstü bir akılla Türkiye'nin ekonomisini yerle bir eden, Türkiye'deki insanlara ayrıştırma iklimini yaratan kim varsa onlardan bir an önce ülkeyi düze çıkarıp Türkiye'yi müreffeh bir seviyeye kavuşturma konusunda yemin etmiş siyasi kimlikleriz.

"KOLTUK SEVDASI SÖZKONUSU DEĞİLDİR, BU YOLDA HERKES KAPI KULU OLMAYA ADAYDIR"

Hiçbirimizin kişisel egosu, kişisel bekası söz konusu değildir. Koltuk sevdası söz konusu değildir. Bu yolculukta herkes gerekirse kapı kulu olmaya adaydır. Böyle bakarız biz yolculuğumuza. Milli bir meseledir, ülkemizin kurtuluş mücadelesidir. O bakımdan bunun içinde ekonomik kurtuluş vardır, bunun içinde eğitimle ilgili vardır, bunun içinde şehircilik, yerel yönetimler vardır. Ben mesela şöyle düşünüyorum. Yani ülkemizde siyasi ayrımcılık yapmaksızın bütün belediyelere eşit bakan bir hükümet olduğu takdirde bu ülkenin her belediyesi başarılı olur. AK Partilisi, MHP'lisi, CHP'lisi, İYİ Partilisi, hangisi olursa olsun. O bakımdan halkın iradesine saygı duyan, akılcı, mantıklı, ülkesini düşünen, her ortamdan bir ayrımcılık cümlesi çıkartmayan, 'hep birlikte başaralım' diyen bir akla hepimizin çok ihtiyacı var. Bakın ben, ‘İstanbul'a ihtiyacım var’ diyorum. Onun için ben, bu işi hangi duyguyla yaparlar, nasıl bu psikolojiye bürünürler…”

"BUGÜN O RAPORU İMZALAMAYANLARIN TORUNLARINDAN, ÇOCUKLARINDAN OY ALACAĞIM"

Neymiş bu İstanbul ya? Ne kadar aşıkmışlar İstanbul'a ya. Haberimiz yok yani. Binlerce kilometrekaresini mülk edinmişler, haberimiz yok. Sanki 16 milyon insan, bir avuç insandan mülkünü aldı. Ya böyle bir şey yok. Kıskançlık yapmasınlar. Ben onların da çoluklarına, torunlarına hizmet ediyorum şu an İstanbul'da. Kıskançlık yapmasınlar. Onların da partililerine hizmet ediyorum İstanbul'da. Etmeye de devam edeceğim. Onların torunlarından, çocuklarından oy alacağım. Bugün o raporu imzalamayanların torunlarından, çocuklarından oy alacağım, göreceksiniz. Bana daha çok itibar edecekler, çünkü yanlış yaptıklarını görecekler. O bakımdan o kötü yolculuktan, o kötü akıldan, kıskançlıktan sıyrılsınlar. Bu şehre hizmet isteyen, doğru yaptığımız her işe imza atsınlar, alkışlasınlar. Partiler gelir geçer diyeceğim bu kadar.”





(Oktay Yıldırım - Anıl Verel / ANKA)

Gündem Haberleri