İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son bir haftada yaşananlarla ilgili olarak Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'e yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yanıt verirken “Her akşam beni rüyasında gördüğünü düşünüyordum ama bu saatten sonra onun için kabusa döndü" dedi. İmamoğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
Kumpas, tuzak, şantaj hepsi var
Şantaj, kumpas, tuzak denilen şeyler mahkeme sürecinin içinde dolu dolu var. Atanan hâkimin adil davranma gayreti üzerine sürülmesi, yeni heyetin getirilmesi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkanının siyasi bir yol haritası çizmesi, bir bakanın “Şöyle alırım, böyle almam” demesine kadar içinde kumpas, tuzak, şantaj hepsi var. Böyle sıfatlar masanın gündeminde yalnızca “bunları bertaraf etme düşüncesi” olarak var.
Herkesin ebeveyni belli
(Erdoğan’ın ‘başka ebeveynler arıyor’ sözü) Herkesin ebeveyni belli. Bunu da hakaret kabul edebilirim ama gündemime dahi almıyorum. Genel başkanımızın baba oğul ilişkisi ifadelerinden gurur ve onur duyuyorum. Yarın da abla kardeş ilişkisine takılabilir. Çünkü muhalefetteki bu dayanışma, işbirliği en zor anda bile ayakta kalabilmesi onların akıllarını karıştırdı. Böyle sataşmalara devam edecekler. Erdoğan, “Ben burayı neden karıştıramadım” şaşkınlığı yaşıyor.Konuşmasından o anlaşılıyor. Tam amacıma vardım derken biri, “Baba, oğul” dedi. Biri, “abla kardeş” ilişkisini ortaya koydu. Erdoğan şimdi vahlanıyordur.
Her şey olabilir. Ben değil, YSK başkanı söylüyor. “Mertçe mücadele edeceğiz” deniyorsa, istinaf bunu bozsun. Namertlik düşünceleri için de tedbir aldık, bunu da bilsin. Mahkeme olayı, kurdukları kumpas sürecine aldanmayan 6’lı masa, Kılıçdaroğlu ve Akşener, gösterilen uyumlu bakış onları iyice alabora etti. Her akşam beni rüyasında gördüğünü düşünüyordum ama bu saatten sonra onun için kabusa döndü.
Arkadaşlarımız içeride, Demirtaş içeride
Demokrasiye yapılan her müdahale Türkiye’nin önünü tıkar. Bunu başarısız kılmamız gerek. Öyle yaparsak Türkiye’nin önü açılır. Hukuksuz biçimde verilen tüm kararlar için geçerli bu. Arkadaşlarımız içeride, Demirtaş içeride şu an. Aileleri kötü durumda.
Adayım Kılıçdaroğlu
Her CHP’linin doğal adayı kendi genel başkanıdır. Benim de genel başkanım var. Kemal Kılıçdaroğlu. Özü budur. Mesele şu; gösterilen işbirliği ve birliktelik. O zaman her şeyin çok güzel gideceğini hissediyorum. Herkesin görev yeri, alanı var. Ben aile içi meselelerin dış sahanın meselesi olmasını kabul etmedim, etmem. Bu yaşa kadar aile şirketlerini yönetmiş bir iş adamıyım. Ben aileye nasıl bakıyorsam CHP de benim için başka türlü bir aile. O hassasiyetle bakarım ve asla taviz vermem.
Demirtaş'ın diline, yüreğine sağlık
(Demirtaş’ın açıklaması) Diline, yüreğine sağlık. Sürecin sekteye uğratılması, yapılan bu müdahale Türkiye’nin önünü tıkıyor, umutları kırıyor. Ama Türkiye’ye yapılan bir müdahale. Bu kararın altına imza atan hakimin, savcının ve onun gibilerin eşleri çocukları için de kazanmak zorundayız. İleride onların da bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalmamaları için, bu ülkenin tüm çocukları için kazanmak zorundayız.
MOBESE felsefesi
(Eşinizle yediğiniz yemek dahi videoya çekiliyor.) Bu MOBESE felsefesidir. Çünkü MOBESE ile bizi takip eden akıl, “Bundan bir şey elde ederim” aklı. Benim eşimle yediğim bir yemeği nasıl elde ettiler bilmiyorum. ( Özellikle takip ediliyor olabilir misiniz?) Olabilir, hiç şaşırmam. Nereye gideceğimizi bile öncesinde duyar olduk. Bu bizi yine ülkemiz adına endişelendiriyor. Ben MOBESE meselesini unutmayacağım. Hayatta var oldukça, hukuk yoluyla mücadelesini vereceğim. Bu da onun başka bir versiyonu. Bunu yayanın arka planına bakın. O yönetici kimse, bunun da arkasında aynı kişi var.
Bizim tarafımızdaymış gibi gözüküp...
İmamoğlu, Sözcü'den Aytunç Erkin'e yaptığı açıklamada da mahkeme kararının çıktığı gün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya gelmesinin 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kumpas' olarak yorumlanmasına da tepki gösterdi. İmamoğlu, vermeden şunları söyledi:
"Bizim muhalefet bloğu olarak her birleşme anımızı, hem buluşma anımızı, her kaynaşma anımızı, her kucaklaşma anımızı, hatta partinin içinde bile güzel anlarımızı kirletme çabası bugünün iktidarında var. Esas kumpas bu. Biz çok güzel bir fotoğraf gösterelim. Bilin ki o akşam başka bir kumpas, başka bir şantaj devreye giriyor. O dili kullanan, o dili üreten, bizim tarafımızdaymış gibi gözüküp onun peşinden koşan diller de bu kumpasın bir aletidir. Yani bu kumpas iktidarın kumpasıdır. Biz ona alet olmayız."