Değişim kazandı ve Britanya'nın yeni Başbakanı Keir Starmer, İşçi Partisi’ni ezici bir farkla iktidara taşıdı. Starmer’ın seçim kampanyasındaki ana mesajı 'Değişim'di. Avrupa’da bu değişim isteği aşırı sağa yönelirken Birleşik Krallık seçmeni ise iktidarı 14 yıldır elinde tutan Muhafazakar Parti’yi değiştirmeyi tercih etti.
Starmer zafer konuşmasında “Değişim şimdi başlıyor ve bu güzel bir duygu” derken konuştuğum bazı seçmenler bu başarıda zamanlamanın da etkisi olduğu görüşünde. İngiltere farklı bir döngü içinde.
Kara Avrupa’sından kopuk Ada ülkesi, Brexit ile sağ 'popülist' zamanını yaşadı ve bunun işe yaramadığını gördü. Ayrıca dünya çapında bir 'hükümetlerin görevden alınması' havası var ve tesadüfen Muhafazakar Parti 14 yıldır iktidardaydı.
Beklentiler yüksek
Kitlelerdeki bu tutkulu değişim isteği hangi taraftan olursa olsun uzun süre güçte olanı atma isteği dönüşüyor. Starmer, İşçi Partisi'nin zaferinin '14 yıllık kaos ve gerilemenin ardından yeni bir umut ve fırsat çağını' başlatacağını söylerken yeni iktidardan beklentiler yüksek. Starmer iktidarının önümüzdeki beş yılda göstereceği performansın 2029 seçimlerine olası etkisi şimdiden konuşulmaya başladı. Bu süreçte yaşanacaklar İngiltere'nin Avrupa'daki aşırı sağ akıma katılıp katılmayacağına dair bir test olabilir. Başarılı olur ise tam tersi belki de Avrupa, Ada’dan esen rüzgarın etkisine girebilir.
Farage’ın aşırı sağı meşrulaştı
Meclise beklenmedik başarıyla giren tek parti İşçi Partisi değil. Brexit'in önemli isimlerinden Nigel Farage liderliğindeki Reform oluşumu da artık dört milletvekiliyle mecliste yer alıyor.
Farage'ın yüzde 13 oy oranıyla sandalyeleri kazanması oldukça dikkat çekici. Merkez sağın başarısızlığı, aşırı sağın meşrulaşmasına neden oldu.
Birleşik Krallık tarihinde genellikle Muhafazakarlar, İşçi Partisi ve zaman zaman Liberal Parti üzerine kurulan üçlü denge, seçim sistemiyle küçük ve uçtaki partileri dışlamıştı.
Göçmen ve Avrupa karşıtlığı
Bu durum, Yeşil Parti ve diğer küçük sol oluşumları sınırlarken, aynı zamanda göçmen karşıtlığı ve Avrupa karşıtlığı üzerine odaklanan aşırı sağ oluşumları da frenliyordu. Ancak Farage'ın Brexit dönemi başarısına son 14 yılda iktidar sağının başarısızlığı eklenince, artık Trump tarzı veya Le Pen tarzı bir sağ İngiltere'de mecliste temsil ediliyor. Farage'ın seçim zaferi konuşması ürkütücü gelebilir. Sekizinci denemesinin ardından ilk kez meclise giren Farage, 'Bu bir başlangıç, çok farklı yeni bir dönemin işareti' derken, 2029'a kadar İşçi Partisi’nin peşinde olacağını söylüyor.
Muhafazakarlardan sola kayan oyların ödünç olduğunu ve onları ultra sağ partisine katma kararında.
Farage’a göre kazanan İşçi Partisi değil merkez sağdaki boşluk. Bu boşluğu göçmen karşıtı sert bir üslubu seçen Reform Partisi mi yoksa tarihi yenilginin ardından parti içi savaşlarını yaşayacak Muhafazakar Parti mi dolduracak? Ya da Blair dönemi benzeri başarı kazanan
Starmer’lı beş yıl tüm bu taşları dengeleyip yeni merkez sol ruhunu kalıcı hale getirebilecek mi?
Süper çoğunluk hem lütuf hem lanet
Muhafazakarlar, 14 yılın ardından büyük bir yenilgiyle karşı karşıya kalarak güçlerini kaybettiler ve tarihlerindeki en kötü seçimini yaşadılar. Oysa daha 2019’da Boris Johnson Brexit’i arkasına almış ve güçlü bir karizmayla Westminester’a yerleşmişti. Parti adeta yeniden doğmuştu. Skandallı geçen bu dönem Liz Truss ver Rushi Sunak gibi zayıf liderler partinin düşüşünü hızlandırdı. Son kozlar aşırı sağ tarza dönmekti. Trump’a ve benzerlerine prim kazandıran korku dili toplumu bölme pahasına sunuldu. Sunak’ın botlarla gelen kaçak göçmenleri Rwanda’ya gönderme planı eline yüzüne bulaştı.
Siyasi gözlemciler ne diyor?
Ne kendi tabanı bu stratejileri makul buluyor ne de tam olarak aşırı sağın cüretine cesaret edebiliyordu.
İşte tam böyle bir anda, kutuplaşmaların ve yer yer Le Pen ruhunun hortladığı dönemde İşçi Partisi için bu sonuçlar ne anlama gelir zaman gösterecek. Siyasi gözlemciler çoğu hükümette olduğu gibi, bir başbakanın çoğunluğu ya da yelpazesi ne kadar geniş olursa, çalkantılar için de o kadar alan oluşacağı görüşünde.
Birçok aday, rakipleri karşısında küçük farklarla kazandığı bazı seçim bölgeleriyle dikkat çekiyor. Dolayısıyla, süper çoğunluk Starmer için hem bir lütuf hem de bir lanet olabilir. Farklı elementleri bir araya getirmesi kum kalesi büyüklüğünde dalgalara karşı zayıf bir iktidar da yaratabilir.