Shabnam von Hein
İran'ın kuzeybatısındaki Erdebil kentinde orta öğrenim veren bir okula geçen Çarşamba günü sivil giyimli bir grup erkek geldi. Okulda İslam rejimi için propaganda amacı taşıyan bir etkinlik düzenleniyordu. Grup, etkinliğe katılmak istemeyen bir grup kız öğrenciye sert bir biçimde şiddet uyguladı. Şiddete maruz kalan çocukların bir kısmı hastaneye kaldırıldı. Bu öğrencilerin arasında 16 yaşındaki Esra Panahi de bulunuyordu.
Esra Panahi, okulda İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney'i öven bir şarkıyı söylemediği için sivil görünümlü güvenlik güçleri tarafından fiziki şiddete maruz kaldıktan iki gün sonra, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İnternet üzerinde uygulanan tüm kısıtlamalara rağmen Panahi'nin ölümü, sosyal medyada hızlı bir biçimde yayıldı ve kamuoyunun tepkisiyle karşılaştı.
Mahsa Amini gibi üstü örtülmeye çalışıldı
İran rejimi Mahsa Amini olayında olduğu gibi Panahi'nin ölümünün de üzerini örtmeye çalışıyor.
Mahsa Amini, kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle Tahran'da 13 Eylül'de gözaltına alınmış, gözaltındayken kaldırıldığı hastanede 19 Eylül'de hayatını kaybetmişti. Amini'nin gördüğü şiddet nedeniyle komaya girmiş olabileceğinden şüphe ediliyor.
Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla bilinen Tasnim haber ajansı, Cumartesi günü Esra Panahi'nin amcasıyla yaptıkları bir röportajı yayınladı. Panahi'nin amcası burada, kameralar önünde, yeğeninin doğuştan bir kalp hastalığı olduğunu ve bu yüzden öldüğünü iddia etti. Bundan kısa süre sonra ise internette Panahi'nin profesyonel sporcu olarak yer aldığı bir ekran görüntüsü paylaşıldı. Söz konusu görüntü, Panahi'nin 12 yaşında yaşadığı bölgede düzenlenen bir yüzme yarışmasında üçüncü sırada olduğunu ortaya koyuyordu. Ancak bu görüntüler, daha sonra yüzme kulübünün internet sayfasından silindi.
Erdebil Belediye Başkanı da Pazar günü "Gerçek şu ki, kendisi intihar etmiştir" iddiasında bulundu. Başkan, genç kızın "aile sorunları nedeniyle ilaç aldığını" da öne sürdü.
Üç kız çocuğunun daha öldüğü iddiası
Panahi'nin ölümüyle ilgili tartışmaya İran'ın dünyaca ünlü eski milli futbolcusu Ali Dayi de dahil oldu. Instagram hesabı üzerinden bir açıklama yapan Dayi, İran yönetimine "Gerçeği söylemiyorsunuz" eleştirisini yöneltti. Çok sayıda İranlı'nın hislerine tercüman olduğunu ifade eden Dayi, İran'da artık kimsenin devlet kurumlarına güvenmediğini yazdı. Kendisi de Erdebil doğumlu olan 53 yaşındaki eski futbolcu, sözlerini "Kentimde neler olduğunu biliyorum" diye sürdürerek devlet kurumlarının son dört haftadır "aniden ölen" kız öğrencilerin ölüm nedenini saklamaya çalıştığını vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü'nde İran uzmanı olarak görev yapan Raha Bahreini, "Elimizde en az üç kız öğrencinin daha kafalarına aldıkları darbeden ötürü öldüklerini ortaya koyan bilgiler var" diyor. Örgütün elindeki bilgilere göre 20-30 Eylül tarihleri arasında ülkede düzenlenen protesto gösterilerinde henüz reşit olmamış 20 de oğlan çocuğu hayatını kaybetti. Ölen üç kız çocuğunun 16-17 yaşlarında, oğlan çocuklarının da 11 ila 17 yaşlarında olduğu ifade ediliyor.
Bahreini, "Oğlan çocuklarının büyük kısmı, güvenlik güçlerinin hukuka aykırı biçimde ve sıklıkla yakın mesafeden kendilerine ateş etmesi sonucu öldüler. Setareh Tacik, Sarina İzmailzade ve Nika Şahkerami ise kafalarına aldıkları darbeden ötürü yaşamını yitirdi" bilgisini veriyor.
Ailelerin ise kameralar önünde çocuklarının ya bir hastalıkları nedeniyle öldüğünü ya da intihar ettiğini söylemeye zorlanıkları belirtiliyor. Nika Şahkerami'nin annesi de onlardan biri. Şahkerami'nin annesi Nesrin, İran dışında faaliyet gösteren Farsça medyaya gönderdiği bir videoda devlet televizyonu için hazırlanan bir haberde kızının çatıdan düştüğünü söylemeye zorlandıklarını vurgulayarak "Güvenlik güçleri, sorumluluğu üstlerinden atmak için ellerinden geleni yapıyor" ifadelerini kullandı.
Kız okullarına baskınlar düzenleniyor
Panahi'nin ölümü, Mahsa Amini'nin ölümünün ardından başlayan protesto gösterilerini de yeniden alevlendirdi.
Ülke çapındaki protestolara çok sayıda kız çocuğu katılıyor. Başörtülerini çıkararak havaya kaldırıp sallayan öğrencilerin sınıflarında çektikleri video ve fotoğraflar, sosyal medyada viral oluyor. Söz konusu videoların bazılarında, çocukların İslam Cumhuriyeti'nin üst düzey liderlerinin fotoğraflarını duvardan indirip hükümet karşıtı sloganlar attıkları da görülüyor.
İran'ın güvenlik güçleri, bu protesto gösterilerine geçen haftadan bu yana kız okullarına yaptıkları baskınlarla yanıt veriyor. Sıklıkla okul yönetimi tarafından bilgilendirilen sivil giyimli erkekler, önceden duyurmaksızın okullara gelerek sınıflara giriyor ve kız öğrencileri şiddet uygulamak suretiyle gözaltına alıyor. Bazı videolar, okullarda göz yaşartıcı gaz kullanıldığını da gözler önüne seriyor.
İran öğretmenler sendikası, Pazar günü yaptıkları açıklamada okul baskınlarını kınadı. Sendika, kız öğrencilerin "vahşi ve insanlık dışı" baskınlarla gözaltına alındıklarına ve hatta öldürüldüklerine dikkat çekti. Kamera kayıtlarını güvenlik güçlerine vermeyi reddeden bir okul yöneticisi de öğrencilerinin gözü önünde tutuklandı.