Irkçıların hedef gösterdiği çocuğun ailesi konuştu: Alman ajanı oldum! Olacak iş değil

23 Nisan töreninde İBB Başkanı İmamoğlu'nun yanında poz veren ve öncesinde babaannesinin İmamoğlu'nun yanına gitmesi üzerinden ırkçılar tarafından hedef gösterilen otizmli Efe Diallo Ercan'ın ailesi konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan törenlerinde 8 yaşındaki Efe Diallo Ercan'ı yanına çağırdı ve birlikte verdikleri poz "Büyükşehir Çalışıyor" adlı sosyal medya hesabından "Taksim’de düzenlenen 23 Nisan töreninde Ekrem İmamoğlu’nun yanına gelen babası Türk, annesi Afrikalı çocuk, saygı duruşunda İmamoğlu’na eşlik etti” mesajıyla paylaşıldı.

Ancak bu paylaşım bazı ırkçılar tarafından Efe Diallo Ercan'ın ve ailesinin hedef gösterilmesini de beraberinde getirdi. Küçük çocuk küfür ve hakaretlere maruz kaldı. İmamoğlu'nun bir gün önce Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le görüşmüş olması malzeme yapılarak babaannesi ajanlıkla suçlandı, küresel komploların sorumlusu ilan edildi.

Mine Kırıkkanat, Zafer Partisi ve Jahrein adlı Twitter kullanıcısı babaanneyi ajanlıkla suçladılar.

Yaşananların ardından İsmail Saymaz'a konuşan Efe'nin babası ve anneannesi, şaşkınlıklarını dile getirdiler. Konuyu köşesine taşıyan Saymaz, "Küçük Efe’nin ne derisinin rengini bıraktılar... Ne annesinin Afrikalı oluşunu! Kimileri, torununu 23 Nisan’da kutlamaya götüren babaanneyi Alman ajanı diye suçlayacak kadar akıl sağlığını kaybetti. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı sanki suç değil de hakmış gibi bütün insani değerleri çiğnediler" diye yazdı.

Saymaz, "Atatürk'ün armağanını Efe'ye çok gördüler" başlıklı yazısında fotoğrafın ve Efe'nin hikayesini şöyle aktardı:

"Dün Efe’nin babası Emre Ercan ile görüştüm. Bana o fotoğrafın hikayesini anlattı. Emre Ercan, 12 yıl önce Gine’de çalışırken, eşi Safiatou Diallo ile tanışıyor. Türkiye’ye yerleşip evleniyorlar.

Eşi Türk vatandaşı oluyor. Sekiz yıl önce oğulları Efe Diallo doğuyor. Efe, otizmli. Devlete ait ilkokulda özel sınıfta okuyor. Ayrıca reha‐ bilitasyon merkezine gidiyor. Derslerinde başarılı ve tarihe meraklı olduğu için lakabı ‘Küçük İlber’miş.

Emre Ercan, oğlunun törenleri çok sevdiğini belirterek, şunları söylüyor: 'Esas duruşta durmayı, İstiklal Marşı okumayı, bayramları çok seviyor. Hastalığından ötürü zaptetmek biraz zor. Televizyondan gördüğü kişilerin yanına gidip onlarla konuşmak istiyor. ‘Yok’ desen kitleniyor.'

"Vay efendim, İmamoğlu’nun kulağına ne söylemişim..."

O gün babaannesi Handan Ercan, torununu Taksim’deki kutlamaya götürmüş. Handan Hanım, şunları anlatıyor: 'Her 23 Nisan’da ve milli bayramlarda çıkarız. Efe’nin elinde bayraklar vardı, benim de elime tutturdu. Polisler tanıdı, ‘Efe gelmiş’ dediler. Efe, İmamoğlu’nu gördü. Tutamıyorum, gitmek istiyor. İmamoğlu, ‘Bırakın’ diye işaret etti. Götürdüm. ‘Yanımda durabilir, mahsuru yok’ dedi. Özel bir çocuk olduğunu söyledim. ‘Anladım’ dedi. İmamoğlu, Üsküdar’da akşam konser olduğunu söylemiş. ‘Babaannen seni oraya götürsün’ demiş. İşte, bu kadar. Vay efendim, İmamoğlu’nun kulağına ne söylemişim... Ben Alman ajanı oldum! Olacak iş değil."

Baba Emre Ercan, sosyal medyada ırkçı saldırıların ve iğrenç paylaşımların olduğunu ifade ediyor. 'İki gruba ayırıyorum. Biri trol ordusu... İkinci grupta ırkçı ve Nazi kıvamında tiksindirici hakaretler aldık' diyor. Türkiye’de hiç ırkçı saldırıyla karşılaşmadıklarını kaydediyor. 'Başıma gelince siyasi ortamın ne kadar leş bir seviyeye geldiğini anladım' diyor. Eşinin ve oğlunun yazılanlardan haberdar olmadığını söylüyor." (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri