İsrail, Batı Şeria'daki yabancılardan 'romantik ilişki' bildirimi istemekten vazgeçti

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'yı ziyaret eden yabancıların Filistinlilerle "romantik ilişkilerini" 30 gün içinde bildirmesini öngören tartışmalı düzenlemeden vazgeçti.

Batı Şeria'da yaşayan, yaşamak ya da ziyaret etmek isteyen yabancıların tabi olduğu kurallarda yapılan son değişikliklerle ayrıca ülke dışından üniversite öğretim üyeleri ve öğrencilere konulan kota da kaldırıldı.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed İştiyye, İsrail'in güvenlik gerekçelerine dayandırdığı yeni seyahat kısıtlamalarını "ırkçı adımlar" diye niteledi. ABD'nin İsrail Büyükelçisi Tom Nides da Twitter mesajında açıklanan protokollerle ilgili kaygıları olduğunu ve İsrail hükümetiyle "kıran kırana müzakere" yürüttüğünü yazdı. Daha önce Avrupalı diplomatlar da kaygılarını en üst düzeyde İsrail makamlarına ilettiklerini açıklamışlardı.

Filistin Başbakanı İştiyye, ABD ve Avrupa Birliği'ni yeni seyahat kurallarının daha da değişmesi için baskı yapmaya çağırdı. Yeni kurallar Filistinlilerle evli binlerce yabancıyı, ülke dışında yaşayan Filistinlileri, iş insanları, akademisyenler ve gönüllü kuruluşların mensuplarının seyahat özgürlüğünü etkiliyor.

İsrail Savunma Bakanlığı'nın Batı Şeria'daki sivil düzenlemelerle ilgilenen Filistin İşleri Dairesi'nden adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili bana yeni düzenlemelerin "yabancıların rahat etmesi için" yapıldığını ve daha uzun süreli vizeler verilmesine imkan tanıyacağını söyledi.

İTİRAZLAR VE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

İsrail, Filistinlilerin yaşadığı Batı Şeria'yı 1967 Arap-İsrail Savaşı sırasında Ürdün'den ilhak etti ve hala da işgal etmeyi sürdürüyor. Şubat ayında, İsrail Savunma Bakanlığı'nın Filistin İşleri Dairesi, işgal altındaki Batı Şeria'ya yabancıların giriş çıkışlarını düzenleyen dört sayfalık kuralların yerini almak üzere uzun bir yeni protokol yayımladı.

Belge İsrail'in İncil'de geçen adıyla "Yahudiye ve Samiriye" diye bahsettiği Batı Şeria'ya "Yabancıların giriş ve kalma işlemleri" adını taşıyordu. Fakat İsrail Yüksek Mahkemesi'ne verilen itiraz dilekçeleri nedeniyle kuralların yürürlüğe girişi gecikti.

Güncellenen en son halinde belge taslağından, Batı Şeria'da bir Filistinli ile gönül ilişkisi geliştiren yabancıların bunu bir ay içinde İsrail makamlarına yazılı olarak bildirmesi kuralı çıkarıldı.

Gözden geçirilmiş yeni taslak belgede öğretmenler ve doktorların çalışma ve kalma izinleri için yeni kategoriler eklenirken, Batı Şeria'ya girebilecek öğretim üyesi sayısına getirilen 100, üniversite öğrencisi sayısına konulan 150 limiti kaldırıldı. Son taslak ayrıca yabancılara verilen vize süresinin 90 günden 180 güne uzatılmasına imkan veriyor.

Bunların dışında -artık tümü İsrail ile diplomatik ilişkisi bulunan- Ürdün, Mısır, Bahreyn, Güney Sudan ve Fas vatandaşlarına da Batı Şeria'ya giriş başvurusu imkanı veriyor. Bu ülkelerin vatandaşları daha önce işgal altındaki bölgelere giremiyordu.

Bu yumuşatıcı değişikliklere rağmen ABD büyükelçisi Tom Nides, Filistin akademik kurumlarının davet ettiği akademisyenlerin Batı Şeriya'ya giriş hakkına sahip olup olmadığı gibi bir konuda İsrail Savunma Bakanlığı'nın bir dairesinin söz sahibi olmasını sorguladı ve kuralların "aile bütünlüğü" açısından da olumsuz etkileri olabileceğini söyledi.

Yeni düzenlemeler çifte vatandaşlık statüsündeki birçok Amerikalıyı etkilemesi bakımından İsrail ile ABD arasındaki vize muafiyeti görüşmelerini karmaşıklaştırıyor.

'FİLİSTİN YAŞAMININ TÜM BOYUTLARINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK'

Yeni kurallar işgal altındaki topraklarla birlikte İsrail'i ya da Yahudi yerleşimlerini ziyaret edenleri kapsamıyor. Buralara giriş doğrudan İsrail göçmen dairesi yetkililerinin sorumluluğu kapsamında.

İsrail Savunma Bakanlığı'nın Filistin İşleri Dairesi, yetkisini, 1993'de imzalanan Oslo Anlaşması'na dayandırıyor. Bu anlaşmayla Batı Şeria ve Gazze bölgesinde yaşayan Filistinlilerin eşleri ve çocuklarına oturum ve seyahat izinlerinin İsrail'in onayına bağlandığını söylüyor.

Ne var ki, yeni kurallarla ilgili olarak, İsrail Yüksek Mahkemesi'ne HaMoked adlı sivil toplum kuruluşu adına itiraz dilekçesi veren İsrailli hukukçu Leora Bechor, Filistin nüfus ve vatandaşlık işlerinin sorumluluğu ve kayıtların tutulması bakımından, Oslo Anlaşması hükümlerinin ihlal edildiğini kaydediyor.

"Hangi yabancılara Filistin kimliği verileceğine Oslo Anlaşması hükümleri gereğince Filistin Yönetimi'nin karar vermesi gerekirken, İsrail yeni politikasıyla bu hakkı gaspediyor ve koşulları öyle erişilmez yapıyor ki hiç bir yabancı eşin bu koşulları yerine getirmesi mümkün değil" diyor.

Değişiklik taleplerinin çoğunun "tamamen gözardı" edilidğini söyleyen Bechor katı uygulamaların Filistin toplumsal yaşamının bütün boyutlarını etkileyeceğini söylüyor.

Yeni kurallar Pazar günü yayınlandı. 20 Ekim tarihinde yürürlüğe girecek ve iki yıl süreyle deneme mahiyetinde yürürlükte kalacak.

İsrail yetkilileri kurallarda yeni değişikliklerin mümkün olduğunu, Filistin Yönetimi, başka ülkelerin diplomatları ve diğer ilgililerle müzakerelerin sürdüğünü söylüyorlar.

Dünya Haberleri