İstanbul Tabip Odası (İTO), “salgının kontrolden çıktığı, felaket tablosuna dönüştüğü bu süreçte sağlığın piyasanın vahşi koşullarına terk edilemeyeceğini” belirterek, Covid-19 testleri ve tedavisinden ücret alan özel hastanelerin kamulaştırılmasını önerdi.
İstanbul Tabip Odası, yönetimi bugün bir kez daha basın toplantısı düzenleyerek, pandemi süreci ve gelinen nokta ile ilgili değerlendirme yaptı, taleplerini sıraladı. İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Güray Kılıç ve Dr. Osman Öztürk de basın toplantısına katıldı.
“SALGIN KONTROLDEN ÇIKMIŞ DURUMDA”
Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Küçükosmanoğlu, Covid-19 pandemisinin "felaket tablosuna" dönüştüğünü söyledi. Türkiye'nin, vaka sayısının nüfusa oranlandığında dünyada birinci ülke durumunda olduğunu ifade eden Dr. Küçükosmanoğlu, şunları söyledi:
"Salgın kontrolden çıkmış durumda. Başlangıçtan itibaren salgın sürecinin iyi yönetilemediğini söylüyoruz, ama gelinen noktada hiç yönetilmediğini görmek lazım. Kısmi tedbirler, kısmi aşılama adımlarıyla aslında toplum salgına karşı yalnız bırakılıyor. Salgının başından itibaren alınması gereken önlemleri dile getirdik, ama ülkeyi yönetenler bize ısrarla yeterli hastanenin, yeterli yatağın olduğunu söyledi. Oysa bugün hastanelerde, yoğun bakımlarda yer sıkıntısı olduğuna, vatandaşların büyük sıkıntı yaşadığına tanık oluyoruz. Solunum güçlüğü çeken hastalar bile eve gönderilebiliyor. Bu tablo içinde özel hastanelerin yeterince sorumluluk yüklenmediğini, hastalardan fahiş ücretler istediklerini görüyoruz. Özel hastanelerin sevk ve idaresinin devlet eliyle yapılması gerekiyor.”
"GÜNLÜK 15 BİN TL'YE VARAN ÜCRETLER TALEP EDİLDİĞİ ŞİKAYETLERİ GELİYOR"
Dr. Güray Kılıç da İTO olarak hazırladıkları basın metnini okudu. Ortak açıklamada, Covid-19 salgınının üçüncü pikini yaptığı bugünlerde vatandaş can derdine düşmüşken özel hastane patronlarının salgını fırsata dönüştürme çabası içine girdiği belirtilerek, şunlar ifade edildi:
"Vatandaşlardan günlük 15 bin TL’ye varan ücretler talep edildiği şikayetleri gelmektedir. Sağlık kurumlarındaki meslektaşlarımız ve diğer çalışanları da zor durumda bırakan patronların tutumunu sadece kamuoyunun vicdanına havale etmek yeterli değildir.
Mevcut yasal düzenlemelere rağmen pandemi döneminde Covid-19 hastalarından her türlü etik ve ahlaki yaklaşımı bir kenara bırakıp, ölçüsüz ücret talep ederek vatandaşı mağdur eden ve yaşam hakkını tehdit eden başta Medipol Hastaneleri'nin sahibi ve aynı zamanda özel hastane patronlarının örgütü olan Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Yönetim Kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı olan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca olmak üzere özel hastane patronlarına bir kez daha hatırlatıyoruz; Raporda ayrıntılı belirttiğimiz yasal düzenlemeler halen geçerli iken pandemi süresince pandemi olgularından ilave ücret alınamaz. Özellikle pandemi döneminde sağlık piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez.
"SGK'NIN GÖZ YUMDUĞU AŞİKARDIR"
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu konudaki suiistimallerle mücadele etmek için özel hastanelere yönelik denetim çalışmaları yapmadığı, aksine göz yumduğu anlaşılmaktadır. Kurumun yapması gereken; Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine uymayan, pandemi süresince Covid-19 hastalarından tanı, tedavi ve hastaneye yatış sürecinde informel ücret alan hastaneleri tespit etmek ve sağlık hizmeti satın alım sözleşmesi/protokolünü iptal etmek ve cezai işlem uygulamaktır. Özel hastane patronları salgını fırsata çevirmekten vaz geçmeli, ısrar eden hastaneler kamulaştırılmalıdır.
Yurttaşlarımızı bu türden uygulamalara karşı tepki vermeye ve haklarını aramaya; SGK'nın yasal düzenlemelere aykırı olarak Covid-19 hastalarından ücret talep eden hastaneleri denetlemeye ve cezalandırmaya; Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu otoritelerini ihlallere ısrarla devam eden hastaneleri kamulaştırmaya çağırıyoruz.”
Açıklamayla birlikte, konuyla ilgili hazırlanan ayrıntılı rapor ve vatandaşların özel hastanelerde yaşayabilecekleri mağduriyet karşısında sunacakları dilekçe örneği de paylaşıldı.
ÖZTÜRK: HASTANE PATRONU KOCA AÇIKLASIN
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk de “1999 Gölcük depreminde 17 bin insanımızı kaybetmiştik. Bu bir yıl içerisinde resmi rakamlara göre 36 bin 267, gerçekte 100 bine yakın insanımızı kaybettik. Bugün yaşadığımız tıpkı deprem gibi bir felakettir. Depremde enkaz altında kalan insanlardan nasıl ki para istenemezse, bu salgında hastalanan insanlardan para istemek de gayri ahlaki, gayri vicdani, gayri insanidir. Bunu yapan özel hastaneler kamulaştırılmalıdır. Covid-19'dan ilave ücret alınmasının özel hastanelerinin rutinine dönüştüğünü ifade ederek "Ücret almayan özel hastane varsa buyursun açıklasın. Başta hastane patronu Fahrettin Koca'nın bunu açıklaması gerek" dedi."
ANKA