Derin Yoksulluk Ağı'nın 'Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim' raporu yayınlandı. Rapordaki veriler İstanbul’da ikamet eden, düzenli geliri olmayan, günlük ve güvencesiz işlerde çalışan 103 hane ile görüşmeler yapılarak elde edildi.
Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre görüşülen 103 hanenin yüzde 13’ünde çocuklar çalışıyor. Bu hanelerin yüzde 6’sında eve sadece çocuklar gelir getiriyor.
'Pandemi Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim' araştırmasında görüşülen ailelerin yüzde 41’i herhangi bir sağlık güvencesi olmadığı için, yüzde 34’ü ise sağlık güvencesi ilaçlarını karşılamadığı için yeterli ilaca ulaşamıyor.
Bu hanelerde görüşülen kişilerin yüzde 18,6’sı sağlık hizmetleri hakkında yeterli bilgiye ulaşamadığı, yüzde 7,2’si sağlık sistemi içinde ayrımcılığa maruz kaldığı, yüzde 25,8’i ise sosyal güvencesi olmadığı için sağlık hizmetlerine erişemediğini belirtiliyor.
Saha çalışması sonuçlarına göre, yoksulluk koşulları altında yaşayan 103 hanenin yüzde 57,8’inde çocuklar uzaktan eğitime devam edemedi. Okula devam edemeyen çocukların; yüzde 60’ı uzaktan eğitime katılabilecek teknolojik cihaza erişimi olmaması, yüzde 54’ü internete erişimi olmaması, yüzde 45’i takip eden bir yetişkinin olmaması, yüzde 39’u uzaktan eğitime erişim konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması ve yüzde 7’si çalışmak zorunda olması sebepleriyle uzaktan eğitime katılamadı. Çocukların yüzde 59’u bu engellerden en az ikisiyle karşı karşıya kaldı.
Görüşülen ailelerin yüzde 85’i yeterli besine ulaşamıyor. Günlük işlerde çalışarak geçimini sağlayan ailelerin yüzde 10’u baraka/çadır koşullarında yaşıyor.
Ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken, yüzde 21’i hiç alamıyor. Aileler 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için yeterli olmayan besinlerle beslemek zorunda kalıyor. Hanelerin yüzde 38,7’sinde neredeyse her gün öğün atlanıyor. Görüşülen ailelerin yüzde 39’u pandemi döneminden önce de temiz içme suyuna erişemediğini söylerken, yüzde 49 pandemi döneminde içme suyuna erişemiyor.
Birçok hane; çadırlarının/barakalarının belediye/hükümet tarafından yıkılması, oturdukları evin kirasını ödeyememek, kirada oturulan evin kontratının yapılmamış olması gibi sebeplerle evsizlik kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. 103 haneden yüzde 38,8’i evini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.