Kısa Dalga - Bezmialem Vakıf Üniversitesinde düzenlenen "2. Hastane Öncesi Acil Tıp Sempozyumu"nda konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “İstanbul tüm Türkiye’ye bakabilir ancak tüm Türkiye İstanbul’a bakamaz. Nüfus açısından 20 milyona yakın nüfus var, 1,5 milyon bina var, kültürel yapılar burada, ulusal gelirimizin en az yüzde 35’i buradan geliyor. Deprem tehlikesi var. İstanbul için çok şey yapıldı. Pek çok şey yapılsa da yeterli değil. Tüm sorun yapı stokundan kaynaklanmaktadır" dedi.
Olası bir Marmara depreminde İstanbul’da büyük heyelanlar meydana gelebileceğini belirten Dr. Şükrü Ersoy, “Örneğin Büyükçekmece, Küçükçekmece, Güngören, Avcılar, Bağcılar, Esenler gibi yerlerin zeminleri kötüdür. Heyelan meydana gelebilir” dedi.
Ersoy, “İstanbul’da 2019’da 5.8 büyüklüğünde bir deprem paniğe neden oldu ve bazı binalar hasar aldı. Bu büyük depremin provasıydı. Ama eninde sonunda deprem olacak. 7 üzerinde, en kötü senaryo 7,5 büyüklüğünde bir deprem olması yönünde. Biz hep Kuzey kolunu konuştuk, bir de güney kolları var. Bolu’dan itibaren Marmara’nın güneyine doğru 2 tane kol var ve bu kollar da çok tehlikeli. 7 üzerinde depremler yaratabilir” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un zeminiyle ilgili bilgi veren Ersoy, şöyle devam etti:
“Anadolu Yakası'nın neredeyse tamamı, Avrupa’da Haliç’in kuzey kısmına denk gelen yerler Türkiye’nin en sağlam zeminleri. Ancak yapı stoku o kadar gelişti ki depreme karşı hassas zemin üzerindeler artık. Buralardaki zeminler için daha dikkatli olmamız lazım. Aslında zemin zayıf ama uygun yapılmış bir binadaysanız güvenli yerdesiniz. Ancak en sağlam zeminde bile kötü bir binadaysanız yine tehlikedesiniz. Ayrıca dere yataklarının olduğu yerler en tehlikeli yerlerdir. Deprem dalgaları geçemediği yerlerde takılıyor ve üstündeki binalara kuvvet bindirip çökertir. Ayrıca son zamanlarda yapılan 30 katlı binalar var, bunlar da risk oluşturmaktadır.” (Haber Merkezi)