ERSAN ATAR
Anayasa Mahkemesi, Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilenlerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve kanuni dayanağı bulunmadığına karar verdi. 375 Sayılı OHAL KHK’sına eklenen düzenlemeyi iptal eden Anayasa Mahkemesi, “Kişilerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanması Anayasa ile güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sınırlama getirmektedir” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin, 15 Temmuz’dan sonra kabul edilerek yürürlüğe giren bir dizi kanun değişikliklerinin iptalleri için CHP’nin yaptığı başvuruya ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
CHP’nin iptalini istediği yasal düzenlemelerden toplumun en geniş kesimini ilgilendiren düzenleme ünlü 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen bir maddeydi. Maddede, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’dan bu kurumların yetkili organlarınca meslekten çıkarılanların isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanması hükmü yer alıyordu.
Yüksek Mahkeme, 375 Sayılı KHK’ya geçici madde ile eklenen düzenlemedeki “meslekten çıkarılanların isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanacağı”nı düzenleyen ifadenin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi.
Bireyin şeref ve itibarının Anayasa’daki manevi varlık kapsamında yer aldığını hatırlatan Yüksek Mahkeme, kararının gerekçesini şöyle açıkladı:
“Devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan kişisel şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmemek ve üçüncü kişilerin saldırılarını önlemekle yükümlüdür. Başka bir deyişle, kişisel itibarın korunması hakkı Anayasa’nın koruması altındadır. Maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkı, devlete kişinin söz konusu hakka saygı gösterme yükümlülüğünü öngörmektedir. Bu yükümlülük öncelikle kamu otoritesinin bu hakka keyfi bir şekilde müdahale etmemesini, kişilerin fiziksel ve ruhsal yönden zarar görmemelerine neden olmalarını gerektiren nefatif bir ödevdir.”
Meslekten çıkarılan kişilerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının kanuni bir dayanağı da bulunmadığına işaret eden Anayasa Mahkemesi, kararında, “Kurallar kapsamında meslekten çıkarma kararıyla kişilerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanması Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sınırlama getirmektedir.”
Gösterilere saat sınırına iptal
Anayasa Mahkemesi, aynı kararında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun bazı maddelerinin iptal istemini de değerlendirdi.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında valilerin, kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişilerin belirli yerlere, belirli saatlerde girişleri ve buralarda toplanmalarını engelleme hakkında Anayasa’ya aykırılık bulmayan Anayasa Mahkemesi gösterilere getirilen saat sınırı nedeniyle birçok gösteriyi “yasadışı” haline getiren düzenlemeyi iptal etti.
Açık alanlarda güneşin batışı ile gösterilere son verilmesi zorunluluğu getiren bu düzenleme şu hükmü içeriyordu:
“Açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler gece vaktinin başlamasıyla dağılacak şekilde, kapalı yerlerdeki toplantılar ise saat 24.00’e kadar yapılabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşünün gece vaktinin başlamasından sonra devam edeceği hususu, geçerli neden gösterilerek bildirilmiş ise vatandaşların huzur ve sükûnet içinde istirahatini aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmamak ve kamu düzeni ve genel asayişin bozulmasına neden olmamak şartıyla, açık yerlerde yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağılma saati mahallin en büyük mülki amirinin kararıyla en geç saat 24.00’e kadar uzatılabilir.”
Yüksek Mahkeme, düzenlemenin Anayasa’da gösterilen düşünceyi ifade özgürlüğüne aykırı buldu. Mahkeme, toplantı ve gösterilere “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmama” sınırlamasınının ise Anayasa’ya uygun olduğuna karar verdi.
MİT, bilgi edinme kapsamı dışında tutulamaz
Anayasa Mahkemesi, Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’ndaki, teşkilatın bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulmasına ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Mahkeme, MİT Kanunu’ndaki “MİT, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışındadır” hükmünü 5 üyenin karşı oyuyla Anayasa’ya aykırı buldu.
Mahkeme, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu, Jandarma Teşkilat Kanunu ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu’nun, askeri bölgelerde arama yapılmasını düzenleyen hükümlerinden bazılarının da iptaline karar verdi.
Buna göre; askeri bölgelerde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde askeri birlik komutanın veya askeri kurum amirinin ya da hukuk hizmetleri başkanıyla birim amirinin yazılı emriyle de olsa arama yapılamayacak. Arama ancak hakimlik kararı ile yapılabilecek.
Askeri bölgelere girme hakları bulunan kişiler yine duyarlı kapıdan geçecek, gerektiğinde dedektörle üst araması yapılabilecek ancak aracında teknik cihazlarla da olsa aranamayacak. Aynı şekilde kişinin üzerinde elle arama yapılamayacak.
Komisyon kararıyla dönen akademisyenlere Ankara, İstanbul ve İzmir sınırına iptal
Yasaya, KHK ile ihraç edildikten sonra Olağanüstü Hak Komisyonu kararı ile görevlerine iade edilen akademisyenlere Ankara, İstanbul ve İzmir’deki üniversitelerde görev yapamama sınırlaması getirilmişti.
Anayasa Mahkemesi, böyle bir sınırlandırmanın Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme aynı şekilde bu durumda olan akademisyenlerin 2016 yılından sonra kurulan üniversitelerde görev almalarının yasa ile engellenmesinin de Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi.