Yüzde 80’i Kanadalı SSR Mining Şirketi ile yüzde 20’si Çalık Holding ortaklığındaki ANAGOLD’un sahibi olduğu Çöpler Altın Madeninde yaşanan facianın acıları hala çok tazeyken, üstelik siyanürlü liç yığınının altında kalan 5 işçimiz hala çıkarılmayı beklerken, başkent Ankara’da Altın Madencileri Derneği ve Dünya Altın Konseyi ortaklığında “Sorumlu Altın Madenciliği Konferansı” yapılacak.
16 Mayıs Perşembe günü Ankara Sheraton Oteli’nde toplanacak konferansın arkasında da bir başka Kanadalı El Dorado Gold şirketi bulunuyor. Konferansın ana organizatörlerinden birisi olan Altın Madencileri Derneği’nin Başkanı Mehmet Yılmaz, Kanadalı El Dorado Gold’un’un Türkiye’deki şirketi TÜPRAG’ın aynı zamanda CEO’su.
Dağları parçalamaktan sorumlu
İliç-Çöpler faciasından üç ay sonra, başkent Ankara’da “Sorumlu Altın Madenciliği Konferansı” düzenleyen El Dorado Gold’un birisi Uşak Kışladağ’da, diğeri İzmir Efem Çukuru’nda olmak üzere iki siyanürlü altın madeni bulunuyor. El Dorado Gold, Kütahya’nın yaşam kaynağı Eğrigöz Dağı’nı parçalamaya başlayan, siyanürlü altın madeni açma çalışmalarını sürdüren Zenit Madencilik’in de ortakları arasında bulunuyor.
Samsun’un Havza ve Kavak ilçeleri arasında kalan ve bölgenin yaşam kaynağı olan Şahin Dağları ile Afyon-Emirdağ yaylaları da El Dorado Gold’un hedefinde. Kanadalı El Dorado Gold’un TÜPRAG şirketi sondaj yapıyoruz diyerek Şahin Dağları’nda şimdiden on binlerce ağaç kesti.
Açıldığı 2006 yılından bugüne Uşak-Kışladağ’ı param parça eden çevredeki köylere büyük zararlar veren El Dorado Gold, Türkiye’deki yeni bir maden faciasının adayı olarak gösteriliyor.
Cemallettin Küçük yazdı
Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, Evrensel Gazetesinde yayınladığı makalesinde,11 Mayıs 2024 tarihinde bölgede yaptığı gözlemlerini aktardı. Küçük, “Kışladağ çevresinde İliç-Çöpler yıkımını aşacak büyük bir potansiyel ile karşılaştık. Son yıllarda Söğütlü, Ören, Küçükilyaslar köyleri boşaltılmış, arazileri madencilik ile işgal edilmiş ve yıkım sürüyor” diye yazdı.
Köyler boşaltılmış
Cemalettin Küçük, siyanürlü altın madeni nedeniyle köylerin boşaltıldığını ve köylülerin zorunlu göçe maruz kaldıklarını belirterek gözlemlerini şöyle aktardı:
“Köyler boşaltılmış, savaştan çıkmış gibi. Şimdi burada bunca sorunu yaratanlar başkentte “sorumluluk sahibi” olarak gösteriye hazırlanıyorlar. Kışladağ dağ olmaktan çıkmış, liç yığınına dönüşmüş durumda. Boyutları 100 metreyi aşmış yükseklik ve birkaç kilometre uzunluk ve derinlikle bu yığın, yeni bir yıkım tehdidi olarak bekliyor. Yirmi yıl önce 3 bin kadar koyun-keçi sayısı olan çevre köylerde bu sayı 100-200’e kadar düşmüş. Uşak’ın su havzalarının kaynağını oluşturan dağ, artık kimyasallarla yüklü bir açık alan depolama sahası! Yıllardır bağ ve bahçesinden ürün almakta zorlanan insanlar hesapta yok. Sadece borsa değeri düşünülüyor. Bir coğrafya, suyu başta olmak üzere topyekûn yıkım altında. Bu yıkımın sorumluluğunu da tıpkı İliç gibi kimse üstlenmiyor. Gelmekte olan gizleniyor.”
Çevre örgütleri ayakta
Bu arada çevreyi korumak için mücadele eden sivil toplum kuruluşları da konferansın yapılacağı Sheraton Oteli’nin yakınındaki Kuğulu Parkta protesto gösterisine hazırlanıyor. İliç Havzası Doğa ve Çevre Platformu, Ekoloji Birliği, Yurttaşın Ekokırım Yasası, İklim Adalet Koalisyonu adındaki çevre mücadele örgütleri, “İliç Katliamını Unutmadık, Suçlarınızı Aklamanıza İzin Vermeyeceğiz” sloganı altında altıncıların konferansını protesto etmeye hazırlanıyor.
El Dorada Çay Ocağı
Bu arada Türkiye’nin doğasında büyük yıkıma neden olan uluslararası altın karteli El Dorado Gold’un Hacettepe Üniversitesi’nde açtığı çay ocağı de tepkilere neden oldu.
Üniversitenin Jeoloji Mühendisliği bölümündeki çay ocağını yenileyen şirket, çay ocağının giriş kapısına da tabelasını astı. Türkiye’nin topraklarını, ormanlarını, dağlarını ve su kaynaklarını koruması gereken öğrencileri yetiştirmesi beklenen bir devlet üniversitesinde öğrencilerin, TÜPRAG adı altında faaliyet gösteren El Dorado Gold firmasının tabelasının altında çay içmeleri tepki çekti.