Kısa Dalga kitap köşesinden bir kez daha merhaba. Bu hafta da sizler için kitap rafları arasında dolaştık, yeni çıkan metinleri inceledik ve merak ettiğimiz kitaplardan oluşan seçkimizi hazırladık. Birlikte düşünmek, başka olasılıkları unutmamak için.Bu hafta seçkimizde yer eden kitaplar şöyle:
110
Fidan Terzioğlu, “İnsanı İnsan Yapan Nedir? Yapay Zekâ Filmlerine Tasavvuf Gözüyle Bakmak”
Bu hafta köşemizin ilk konuğu olan Fidan Terzioğu, yazar bu kitabında, “’insanı insan yapan nedir?’” sorusunun peşinde, sinema tarihinde derin iz bırakmış yedi önemli yapay zekâ filmine tasavvufun gözüyle bakarak bizi bir yolculuğa çağırıyor: Bilmediğimiz, arzuladığımız, istemediğimiz ötekilikleri görebilmek, izleyebilmek ve dönüştürebilmek için. Hayatın kaynağının bilmediğimizi dahi bilmediğimiz veçhelerinde olduğunu fark etmek için.” Yapay zekâ filmlerine farklı bir gözle bakmak isteyen sinema meraklıları için ilginç olabilecek bu metin, Metis Yayınları tarafından basılıyor. Kitaptan ayrıca şöyle söz ediliyor:
“İnsanın kendisi ile öteki arasında kurduğu ilişkiler hakkında bu kitap. Öteki yabancıdır, dışarıdakidir, bizden olmayandır; bilinmeyen, tanımlanamaz ve denetlenemez olandır. Bilinmezliğin içerdiği bilgi ve deneyim için, bildiğimiz sınırların genişlemesi için ve bu sınırlardan özgürleşmek için süregiden bir arzu duyarız. Bu keşif arzusu ve merak gelişmemizi, yeni bilgilere ve kavrayışlara açılmamızı sağlayan en önemli itkimizdir. İçinden çıkılması güç görünen bir ilişkiler kavşağında yeni açılımlar bulmak, yeni cümlelerle konuşmak, yeni fikirler oluşturmak ve bu fikirleri dayanışma içinde eyleme dönüştürebilmek için.”
Neil Shubin’in “Dünyaca tanınan jeolog Andrew H. Knoll, gezegenimizin 4,6 milyar yıllık geçmişinin soyağacını çıkardığı; özenle hazırlanmış, kolay anlaşılan bir Dünya biyografisiyle okurlarının karşısına çıkıyor. Yirmi birinci yüzyılın iklim değişikliğini ana izleğine alan kitap, geçmişte nerede olduğumuza ve şu an nereye gittiğimize dair gerçekçi bir bakış sunuyor” yorumunu yaptığı bu metin, Düşbaz Kitaplar tarafından, Aydın Çavdar çevirisiyle basıldı. Gezegenimizin içinde bulunduğu krizlere, geçmişten bugüne bakarak çözüm getirmeyi amaçlayan bu metni konuya meraklı okur için seçtik.
Tolga Aydoğan bu metinde, “Orhan Veli’nin hayatında önemli bir yere sahip olan ancak az bilinen bir dönemine ışık tutuyor. Yazar titizlikle topladığı anı, fotoğraf ve belgelerle, yaptığı röportajlarla sokak sokak, mekân mekân, anı anı sürüyor şairin Ankara’daki izlerini. Kitapta Orhan Veli’nin hayatına dair birçok detay da ilk kez gün ışığına çıkıyor.” Orhan Veli hakkında yapılmış önemli bir inceleme olarak görülebilecek bu metin, Yapı Kredi Yayınları tarafından basılıyor. Hem şairin takipçileri hem de edebiyat incelemeleri meraklısı okur için gündeme aldığımız bu kitabı dikkatinize sunarız.
1942 yılında İsviçre’de bir bisiklet kazası sonucu hayata veda ettiğinde arkasında çok sayıda roman, öykü ve gezi yazıları ile fotoğraflar bıraktığı halde on yıllar boyunca unutulan bir yazar olarak kalan, 1980’lerin sonunda yeniden keşfedilen Annemarie Schwarzenbach bugün kuir edebiyatın kült isimlerinden biri olarak anılıyor. Kitap hakkında şu bilgilere yer verilmiş: “Nazi sempatizanı ebeveyninin ve yükselen Avrupa faşizminin gölgesinde kelimelerin ardına gizlenen androjen bir beden ve hemcinse duyulan arzu. Kuir edebiyatının kült ismi, anti faşist yazar, gezgin ve fotoğrafçı Annemarie Schwarzenbach'tan iki novella: Thomas Mann'ın Venedik'te Ölüm'üyle karşılaştırılan Bir Kadını Görmek ve Lirik Novella. Aşka, kadın bedenine, güzelliğe fırlatılan kadınca bir bakış.” Doğan Kitap tarafından, Menekşe Toprak çevirisiyle basılan bu kitabı feminist ve kuir edebiyat takipçileri için seçkimize ekledik.
Rus edebiyatının önde gelen yazarlarından Maksim Gorki, “Yararsız Bir Adam” adlı bu kitabında, iktidara boyun eğen bir insanın ve toplumun çöküşünü ele alıyor. Kitabın konusundan ise şöyle söz edilmiş: “Dört yaşında yetim kalan Yevsey Klimkov, okulu bitirdiğinde kitapçı Raspopov’un yanında çıraklık yapmaya başlar. İyilikten, dürüstlükten yana nutuklar çekmeyi seven Raspopov bir yandan devrimcilere kitap satarken bir yandan da onları ihbar etmektedir. Ancak ustasının zamansız ölümüyle birlikte, zayıf iradeli Klimkov polis tarafından Raspopov’un yerine muhbirlik yapmaya zorlanacaktır.” İthaki Yayınları tarafından, Şemsa Yeğin çevirisiyle basılan kitabı da dünya edebiyatı klasiklerini seven okur için gündeme aldık.
Rachel Laudan, “İmparatorluklar ve Mutfaklar Dünya Tarihinde Pişirme”
Rachel Laudan bu kitabında, “‘ilkel’ atalarımızın tahıl aşçılığında ustalaşmalarıyla ortaya çıkan; İslam, Hıristiyanlık, Budizm ve diğer dinlerle şekillenen; imparatorluklarla birlikte alt ve üst sınıflara ayrışan; özellikle son iki yüzyıldır, ulus devletlerle orta sınıflaşan mutfakların tarihi anlatılıyor. Rachel Laudan ulusların bugün kendilerine has olduğunu düşündükleri, gurur ve hatta kıskançlıkla sahiplendikleri mutfakların artık büyük oranda yiten izlerini sürüp ortak kökenlerinin peşine düşüyor.” Yemek ve mutfak tarihine ilgi duyan okurlar için seçkimize taşıdığımız bu kitap, Monografi Yayınları tarafından, Ramazan Kılınç çevirisiyle basıldı.
Öykü, roman, deneme gibi farklı türlerde eser veren Karin Karakaşlı’nın şair yönünü ortaya çıkaran, yenilerle eskileri bir araya getiren “Kenar Süsü”, yazarın daha önce Aras Yayıncılık tarafından basılmış; “Benim Gönlüm Gümüş”, “Her Kimsen Sana” ve “İrtifa Kaybı” başlıklı üç şiir kitabının yanı sıra, son dönemde yazdığı ve “Yek Parça” başlığı altında topladığı şiirlerinin derlendiği bir “toplu şiirler” kitabı niteliği taşıyor. Karin Karakaşlı’nın şair yanına temas edebileceğimiz bu kitabı hem şiir severler hem de yazarın edebiyatını takip edenler için köşemize taşıdık.
Jakob von Uexküll, “Hayvan ve İnsan Dünyalarında Keşif Gezileri”
Dizginlenemez bir Kant hayranı olarak tanınan Uexküll’ün bu kitabından şöyle söz ediliyor: “Çalışmalarında dikkat çeken hususlardan biri yeni kavramlar yaratmaya ve mevcut olanları eğip bükmeye olan tutkusudur. Uexküll için biyoloji hayatın bilimidir ve bu sebeple canlıların anlamlar dünyasını hakkıyla ifade edecek kavramsallaştırmalara ihtiyaç kaçınılmazdır. Elinizdeki bu kitap da bu ihtiyaçları karşılama gayreti taşıyor.” Norgunk Yayınları tarafından, Eylül Alnıaçık çevirisiyle basılan bu kitabı da konuya meraklı okur için bu hafta köşemize taşıdık.
Emily Brontë’nin 1846’da tamamladığı tek romanı olarak bilinen, “Uğultulu Tepeler” 1847’de yayımlandı ve İngiliz edebiyatının başlıca klasikleri arasına girdi. Ayrıca feminist edebiyatın önemli metinlerinden kabul edilebilecek bu metnin konusu şöyle: “Thrushcross Çiftliği’nin yeni kiracısı Lockwood, bir gece, ev sahibinin Uğultulu Tepeler adındaki evine sığınmak zorunda kalır. Burada tesadüfen, yıllar önce yaşanmış çalkantılı bir ilişkiye, Heathcliff ve Catherine Earnshaw’un ilişkisine dair şeyler öğrenmeye başlar. Çiftin ihanet, ihtiras ve intikamla dolu hayatı, sadece o dönemde yaşayanları değil, Linton ve Earnshaw ailelerinin sonraki neslini de derinden etkilemiş ve her fert, dallanıp budaklanan ilişkiler ağına bir yerinden yakalanmıştır." İletişim Yayınları tarafından, Başak Bekişli çevirisiyle basılan bu kitabı hatırlatmak isteriz.
Özgün illüstrasyonlarıyla tanınan sanatçı Merve Atılgan, ilk kez yazıp resimlediği kitabı, “Derin Orman” ile okurlarıyla buluşuyor. Okurlarını hayal gücünün renkli koridorlarında, “Derin Orman”da keşiflerle dolu bir yolculuğa çıkaran, Atılgan’ın bu kitabı Can Çocuk Yayınları tarafından basılırken, 4, 5 ve 6 yaş grubu için öneriliyor.
Kitabın açıklaması şöyle: “Hiçbir şey yapmadığımız anlar, aslında sanıldığı kadar ‘boş’ anlar değil. Belki de en dolu, en keyifli anlar onlar. Çünkü hayal gücünün çıkabileceği sonsuz sayıda yolculuk var. En derin ormanın en keşfedilmemiş köşesine gitmek, kimsenin bilmediği gölün kıyısında soluklanmak, ormanın hiç tanışılmamış sakinlerine konuk olup onlarla rengârenk zamanlar geçirmek için biraz özgürlük, biraz istek yeter.”