Gazeteci Nuray Babacan, AKP içindeki Cumhurbaşkanlığı danışmanları rahatsızlığı iddialarını gündeme taşıdı.
AKP'nin “Nerede hata yaptık?” kampına hazırlandığını, yapılan toplantıların, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarına yönelik tepkilerin, kamu sınavlarındaki mülakatlar ve hastanelerdeki randevu sistemine yönelik şikayetlerin arttığını gösterdiğini belirten Babacan, Gazete Pencere'deki köşesinde şu ifadelere yer verdi:
Durum iç açıcı değil
"Parti yönetiminin yaptırdığı anketin ardından SETA’ya, tüm adayları, milletvekillerini ve il yönetimlerini kapsayan farklı bir çalışmanın talimatı verildi. Partinin düşünce kulübü olarak çalışan SETA, Türkiye genelinde tüm AKP yöneticilerini arayarak, il düzeyinde ve Türkiye genelinde yapılan yanlışların raporunu kampa sunacak. Bu iki çalışmaya, bir de grup yönetiminin milletvekilleriyle yaptıkları sohbet toplantıları dahil oldu. Ortaya çıkan şikayetler ve sorunlar, durumun hiç de iç açıcı olmadığı gösterdi.
Danışman sorunu
Öncelikle, parti içi her sohbetin konusu olan Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından başlayalım. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın tasarruf önlemlerinin dışında kalmasının yanı sıra hiçbir üretimi olmadığı öne sürülen danışmanlarının sayısının azaltılması, saraydaki kurulların işlevinin tartışılması gerektiğini düşünen çok kişi var. Partinin meclis grubu ve genel merkez politikalarına aykırı açıklamalar yapan, hatta zaman zaman tartışmaya giren isimlerin ayıklanması isteniyor.
"Yerini beğenmiyorsa çeksin gitsin"
Özellikle son günlerde yaşanan bir olay, sayıları 45 civarında olan danışmanları yeniden hedef yaptı. Hepsinin kartvizitinde 'Cumhurbaşkanı Danışmanı' yazan ve sanki 'tek ve yeganeymiş' gibi muamele görmeyi isteyen bu danışman ordusundan biri, protokol krizine imza atmış. Bir kadın danışman, bir ilde katıldığı toplantıda, valinin yanına giderek, 'Benim yerim sizin yanınız olmalıydı. Ben cumhurbaşkanlığını temsil ediyorum' diye oturtulduğu yere itiraz edip, valiyle tartışmış. Vali, bu konuyu cumhurbaşkanlığına taşıdığında kendisine 'Boş verin yerini beğenmiyorsa çeksin gitsin' yanıtını almış…" (Kısa Dalga)