Leyla Zana'dan Erdoğan'a çağrı: Artık süreci dondurucudan çıkarmalı

Yıllar sonra konuşan Leyla Zana, Erdoğan'a "sürecin dondurucudan çıkarılması" çağrısında bulundu. Yıllardır Ankara'ya ayak basmadığını da ifade eden Zana, "Halklarımızın çıkarı beni götürür. Başka hiçbir şey beni götürmez" dedi.

Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'a konuşan Leyla Zana, 'çözüm süreciyle' ilgili olarak dikkati çeken açıklamalarda bulundu. Zana, "Sorunu Öcalan’sız ve Erdoğan’sız çözmek isteyenler, bu işi kendi aramızda çözeriz diyenler oldu. Dünya kadar risk göğüsleyeceksiniz ve kimileri sizleri bu işin dışında bırakarak yol almak isteyecekler. Kabul eder miydiniz? Zor" dedi.

'Bunu ilk defa duyuyorsunuz değil mi?'

Bazı AKP'lilerin o dönem kendisine “Biliyor musunuz sizinkiler Öcalan’ı dışlamak için bu süreci bozdular” dediğini aktaran Zana, bu kişilere "Siz de Erdoğan'sız bu işi götürmek istediğiniz için süreç bozuldu" yanıtını verdiğini belirtti. Eski milletvekili, "Bunu ilk defa duyuyorsunuz değil mi? Bunu bazılarının yüzüne vurduğum için bu rahatlıkla söylüyorum" dedi.

'Susmamın nedenlerinden biri budur'

“2015 yılında siyasal bir deprem yaşadık” diye konuşan Zana, “Özellikle hendekler sürecinde gerçekten siyasal muhataplığın durduğu noktaya vardık. O süreçte kitle ile yüz yüze geldiğimizde verecek hiçbir cevabımızın olmadığını da gördüm. Susmamın nedenlerinden biri budur” ifadelerini kullandı.

'Yedi yıllık bir yas süreci yaşamama neden oldu'

Zana, “Toplum bir cevap bekliyor ve sen cevap olamıyorsun. Bu durum benim yedi yıllık bir yas süreci yaşamama neden oldu. Çok derinden yaralandım. Hayat seçimlerden ibaret değil. Sadece seçimler döneminde kitle siyasetçinin aklına geliyorsa bu sorunludur” diye ekledi.

'Davaya küsülür mü'

Çatışmalardan bugüne kadar Sur’a gidip görmediğini belirten Zana, “Kendimi hazır hissetmiyorum” dedi. Leyla Zana, “bir küskünlük var mı?” sorusuna, “Hayır, bu dava bütün kişiliklerden çok daha büyük, çok daha kapsamlı bir dava. Davaya küsülür mü? Davaya küstüğün zaman kendine küsmüş olursun” yanıtını verdi.

'Erdoğan’a ‘Siz başbakanken bu anayasanın artık bir biçimde değişmesi lazım‘ dedim'

Çözüm süreci kapsamında 2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la gerçekleştirdikleri bir görüşmeyi anlatan Zana, Erdoğan’a “Bu sistemin kara delikleri yama usulüyle kapanmaz. Siz başbakanken bu anayasanın artık bir biçimde değişmesi lazım. Utançtır, 12 Eylül faşist rejiminin diktiği deli gömleğini artık bu toplumun boynuna zorla geçirmeyin” dediğini belirtti.

'Sayın Öcalan orada'

Zana, Kürtlerin muhataplığı konusuna da geldiklerini ve “Şu anda sizin dışınızda kim AK Parti'ye güç getirebilir? O zaman bu çatışma sürecini sonlandırmak için kim neyi yaratmışsa onunla oturacaksınız. Sayın Öcalan orada” dediğini belirtti. Zana, bu anlattıkları karşısında Erdoğan’ın ne dediği yönündeki soruya, “Onu şimdilik açmayalım. 2013’teki süreç pek çok açıdan tarihsel bir fırsattı. Yalnızca Kürtler için değil, Ortadoğu halkları için de öyleydi” yanıtını verdi.

'Silahlar bırakılsın' şartı

Erdoğan’ın “Silahlar bırakılsın” şartını öne sürdüğü belirten Zana, “Dedim ki, ‘Gerçekçi değil. Neye dayanarak bırakacaklar? Bir projeniz var mı? Bu insanları nereye getireceğiz? Nerede konumlandıracağız?’ O kadar net konuştum” ifadelerini kullandı.

'Öcalan’ı ve Erdoğan’ı devreden çıkarmak istediler'

Leyla Zana, 2013'teki barış sürecinin neden bozulduğu yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:

“Bu sorunu Öcalan’sız ve Erdoğan’sız çözmek isteyenler, bu işi kendi aramızda çözeriz diyenler oldu. Dünya kadar risk göğüsleyeceksiniz ve kimileri sizleri bu işin dışında bırakarak yol almak isteyecekler. Kabul eder miydiniz? Zor. Bu kadar net. Bunu ilk defa duyuyorsunuz değil mi? Bunu bazılarının yüzüne vurduğum için bu rahatlıkla söylüyorum. Kişilerin adını vermeyeceğim. AKP'nin içindekiler bana dediler ki, “Biliyor musunuz sizinkiler Öcalan’ı dışlamak için bu süreci bozdular.” Ben de döndüm dedim ki, “Ben başka bir şey daha biliyorum. Siz de Erdoğan'sız bu işi götürmek istediğiniz için süreç bozuldu.” Tek bir cevap alamadım. Karşımdaki sustu.”

'Süreç farklı gelişebilirdi'

Erdoğan’ın buna nasıl izin verdiği şeklindeki soruya ise Zana, “Hatırlayalım, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Erdoğan ilk defa Meclis’te çoğunluğu kaybetti. Çözüm süreci yaşanan sıkıntılara rağmen sürüyordu. İddia ediyorum ki, tekrar seçime gitmeyi engelleyecek bir formül yaratılabilseydi, Türkiye'deki vicdanlı, duyarlı kamuoyu, demokratik güçler, Kürtlerin bir kısmı ve Erdoğan, güvenlikçi zihniyete karşı durabilselerdi süreç farklı gelişebilirdi” yanıtını verdi.

'Sorunu çözebilmek için iktidar gücü önemliydi'

Sürecin bozulmasında Milli Güvenlik Kurulu kararlarının mutlaka etkisi olduğunu ancak bunun tek başına yanıt olmadığını belirten Zana, “Bu sorunu çözebilmek için iktidar gücü önemliydi” dedi ve o dönem, “İkinci bir seçime (1 Kasım 2015) gidersek korkarım ki 90’ları arar hale geliriz” dediğini söyledi.

'Erdoğan artık süreci dondurucudan çıkarmalı'

Zana, “O dönem dirsek teması kurulmaya çalışıldı ve Erdoğan’la görüşüldü. Ama artık çok geçti” şeklinde konuştu.

Leyla Zana, süreç içerisinde AKP ile HDP arasında ne konuşulduğunu bilmediğini belirterek, “Yalnızca, en son görüşmemizde, Sayın Öcalan'ın Dolmabahçe Mutabakat metnine ilişkin eleştirileri oldu” dedi.

“Çözüm süreci Erdoğan’ın inisiyatifi dışında mı bitti?” sorusuna Zana, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘süreci dondurucuya kaldırdım’ diyor. E artık miadı geçmek üzere, bence dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor. Zaman kaybetmeden... Ama görülüyor ki böyle bir çabaları yok. Artık zamanı ötelemeye, ertelemeye tahammül kalmadı” sözleriyle yanıt verdi. (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri