LGBTİ+’lar için 2023 yılı nasıl geçti, 2024’ten ne bekliyorlar?
Kaos GL, LGBTİ+’lara "2023 nasıl geçti, 2024’ten ne bekliyorsun?" diye sordu.
111
İşte Kaos GL'nin "2023 nasıl geçti, 2024’ten ne bekliyorsun?" sorusuna LGBTİ+’ların yanıtları:
211
Evrim Demirtaş: “2023 istediğim gibi olmasa da güzel geçti sayılabilir. Cesaretimi arttıran ve beni güzelleştiren bir yıl oldu, kimilerine de yılgınlık oldu bunlar. Bitmeye yakın çevre krizleri, savaşlar yaşanmamasını isterdim ama belli ki bundan da ders alacak tarih. Ders almak İÇİN birilerinin ölmesine gerek olmayan, insanların birbirine nefretle bakmadığı, ha bunlar olmayacaksa benden uzak Allah’a yakın yaşayacakları bir yıl olsun 2024. Aşk, para, huzur, sağlık getirsin herkese.”
311
Derya Barış Şen:
“2023 açık havaya ne kadar ihtiyacım olduğunu anladığım bir yıldı. Kapalı mekanlarda üretilen siyaseti de, sanatı da, bilgiyi de; ne varsa bırakmaya karar verip sokağın şıkır şıkırlığına kaptırdım kendimi. Onurlu öfkesiyle adaletsizliğe, ataerkiye, kapitalizme, bilcümle bütün ezme-ezilme biçimlerine itiraz etmesi insanı dinçleştiriyor, deneyiniz. Krallıklarda Hamlet’ten beri çürüyen bir şeyler var, oraları cam-kapı açık bırakıp terk edelim. 2024’te birbirimize açılan sokaklarda karşılaşalım, buluşalım, ortaklaşalım. Bu yıl şıkır şıkırlığımızı, fıkır fıkırlığımızı, kıkır kıkırlığımızı çoğaltsın; sesimize ses katsın. Yani işte, ille de sokak ille de neşe, illaki yan yana! Umutsuzluğa kapılan bütün lubunyaları dayanışmanın kalabalığıyla kucaklarım, rızaları varsa.”
411
Senem Alp:
“2023 yılı; hastalıklar, ölümler, ayrılıklar, tutulamayan yaslar, çok üzülmeler, bol sürünmeler, delirten politik gündemler, kaybedişler, seçimleri ve kendini yeniden yeniden kaybedişler ama finalde de YAŞADIM dedirten bir sürü şeyle geçti. Bir sürü kedinin tırnak izi yarası, bir tane köpeğin diş izi, birkaç filmin hafızama yerleşmesi, bir bebeğin doğması derken YAŞIYORUM dedirten şeyler de oldu.
“2023; feminist mücadelesi, LGBTİ+ güçlenmesi, baskılar karşısında hakikaten direnmesi, birbirini sarıp sarmalaması derken bitmek tükenmek bitmeyen bir umudu ve neşeyi de diri tuttu.
“2024 yılı her şey için biraz daha fazla para ödeyeceğimiz, her şey için biraz daha fazla mücadele edeceğimiz, kaygılarla dolu ve biten seneden biraz daha yorgunluk verecek bir yıl olacak diye düşünüyorum. Ama hep beraber batarken birbirini korumayı bilen bir toplulukta olmanın verdiği güvenle çok da tedirgin değilim, biraz da meraktayım. Halkımız için akıl fikir, kendi topluluğum için de neşe diliyorum. Çok öpüyorum.”
511
Cem Öztürk:
“2023, Türkiye'deki lubunyalar için bitmeyen zorluklarla dolu bir yıl oldu. Yaralarımızı deşerek moral bozmak istemiyorum. Toplumsal cinsiyet çeşitliliği konusundaki farkındalık artarken, artan nefret politikalarıyla birlikte maalesef ayrımcılık ve eşitsizliklerle mücadele etmeye devam ettik. Buna rağmen, LGBTİ+ haklarına duyulan ilgi ve destek, toplumun birçok kesiminde belirli ölçüde arttı. Özellikle sosyal medyanın etkisiyle, toplumsal bilinçlenme ve dayanışmanın arttığını düşünüyorum. Ancak, hala LGBTİ+'ların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddete dur demek etmek için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Toplumun farklı kesimlerinde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim konularında eğitim ve farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılmasının daha adil bir toplum için önemli adımlar olacağına inanıyorum.
“2024'ten beklentim ise daha kapsayıcı bir toplumun oluşması yönünde radikal bir değişim. LGBTİ+ haklarını açıkça ve kararlılıkla gündemine alacak siyasi aktörlerin yasal düzenlemelerle eşitliğin garanti altına alınması ve ayrımcılıkla mücadele edilmesi için çalışması çok önemli. Aynı zamanda, medyanın LGBTİ+'larla ilgili daha duyarlı ve doğru haber yapma sorumluluğunu üstlenmesini umuyorum. Elbette bu süreçte, toplumda daha fazla diyalog ve anlayışın oluşması için çaba göstermek ve LGBTİ+ haklarına destek veren toplulukları büyütmek sorumluluğu da biz hak savunucularına düşüyor.
“Tablonun her anlamda zorluklarla dolu olduğu bir dönemde olabiliriz, ancak unutmayalım ki her birimizin gücü, değişimi tetikleyen bir kaynak. Zorluklar, bize içsel gücümüzü ve dayanıklılığımızı keşfetme fırsatı sunuyor. Her birimiz, kendi yaşamımızda ve çevremizde olumlu değişiklikler yapabilme potansiyeline sahibiz. Gücümüzü kullanarak, barış ve hoşgörü temelinde bir toplum inşa etme yolunda adımlar atabiliriz. Başkalarına destek olmak, empatiyle yaklaşmak ve birbirimizi anlamak, daha adil, kucaklayıcı bir dünya yaratmada önemli rol oynuyor. Her birimizin sesi ve eylemleri, toplumsal değişimde etkili olabilir. Bu nedenle, pozitif bir etki yaratma yolunda kararlılıkla ilerleyelim. Güçlü olalım, umutsuzluğa kapılmayalım ve birbirimize olan bağlılığımızı güçlendirerek, daha aydınlık bir geleceği birlikte kuralım.”
611
Tuğçe Yılmaz:
“Arkadaşlarımla litrelerce şarap içtim. Çok güldüm, çok sarhoş oldum. İnsanlardan saçımı okşamalarını istedim. Uzun süre sonra tek başıma –onlarca kez– filme gittim. Bazı insanların kalbini kırdım, bazı insanlar da benim kalbimi kırdı. Kilo verdiğim için, uzun süredir içine giremediğim elbiselerime girebilmeye başladım, süper alışveriş masrafından kurtuldum. Birlikte yaşadığım evcil hayvana tekrar tekrar aşık oldum.
“Tarihin bu anında parlayamayabileceğimize ikna olduğum için Genel Seçim travmasını atlattım, belediyelerimize ertesi gün kayyım atanacak olsa bile enayi gibi Yerel Seçim için heyecanlıyım. Çok parasız kaldım ve hâlâ parasızım. En çok Annie Ernaux okudum. Beklemediğim anlarda gelen tatlı ve hisli mesajlara bayıldım. Aşırı güzel insanlarla tanıştım; ama bazı insanları kaynar kazana atmak dışında bir çözüm olmadığına da ikna oldum. Üflenen mumlar eşliğinde: Kendime ait bir ev ve tüm dünyadaki kadınlara ve lubunyalara güvenli, huzurlu seneler! “
711
Mertcan Doğan:
“Zor bir yılı geride bırakıyoruz hep birlikte. Bir çoğumuz için kaygı, korku ve hayal kırıklığı ile dolu bir sene oldu 2023. Ekonomik kriz, genel seçimler, artan toplumsal cinsiyet karşıtlığı, deprem ve birbiri ardına eklenen savaşlar… Geriye dönüp baktığımda ne çok şey yaşadık ne çok şeye tanıklık ettik diyorum. Omuzlarımda tanık olmanın yükünü hissediyorum. Hüzünlüyüm. Hüzünlüyüm ama hüznüme eşlik eden umudu kucaklamayı da ihmal etmiyorum. Beni bugüne getiren umudu selamlayarak karşılayacağım yeni yılı. Umutlu hissetmemi sağlayan tüm yol arkadaşlarıma, dostlarıma, en çok da lubunyalara minnettarım. Birlikte yeşerttiğimiz umut bu gri dünyaya renk olacak.
Lubunyalar yeni yılda en iyi bildikleri şeyi yapmaya devam edecek bence, mücadele etmeye. Yapılacak çok şey var. Birilerinin uykularını kaçıracağız, biz yaşadıkça onlar çıldıracak, onlar susturmaya çalıştıkça hakikati bağıracağız yüzlerine. Nasıl doğurduysak kendimizi, nasıl tuttuysak kendi çocukluğumuzun elinden ve büyüttüysek onu bu ülkeyi de birlikte öyle inşa edeceğiz. Yeniden. Hrant’ın sözleri yankılanıyor kulaklarımda, biz yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlarız.
Güzel günleri yarınlara ertelemediğimiz bir yıl olsun 2024. Geleceği birlikte kurmak için toplumsal muhalefeti birleştirelim. Türkiye’nin dört bir yanından yükselen seslere kulak verelim. Sokakları terk etmeyen kadınların ve LGBTİ+’ların cesareti, Cumartesi Anneleri’nin inadı, Akbelen Direnişi’nin örgütlülüğü, KYK yurtlarındaki insanlık dışı koşullara, yoksulluğa ve geleceksizliğe itiraz eden gençlerin öfkesi başka bir dünya mümkün diyen herkese güç versin. Birbirimize dayanak olalım. Umarım 2024 yalnızlaşmadığımız ve yalnız bırakmadığımız bir yıl olur.
Herkese mutlu seneler diliyorum.”
811
Eylem: "2023 yılı hayatımda yeni adımlar attığım bir yıl olurken, deprem, seçim ve yaşanan savaşlar çıkmazında herkes için zor bir sene oldu bence. Baskı günden güne artıp, kurumsallaşıyor maalesef. Ama biz LGBTİ+’lar için hiçbir sene kolay geçmiyorken, bu yıl da o yüzden çok şaşırtmadı. Buna oranla hareket günden güne güçleniyor gibi hissediyorum. Tüm bu zorluklarla baş ederken ya da etmeye çalışırken Mabel Matiz’in şarkısında geçen dizeyi aklıma getirip, yeni yılda bol bol gullüm diliyorum herkese."
“Dalavereyi bi' bırak, canım/Biraz umut al hadi
Ne dünüm ne bugünüm kolay/İflahım yok hani
Sen koy bir plak yine/Bana gullümü getir
Zaten zor hayat, canım/Hele yalnız beter”
Yalnız hissetmediğimiz bir yıl olsun."
911
Damla Umut Uzun:
“2023, benim için başından sonuna kriz içinde geçen bir yıldı. Her Allah’ın günü sosyal medyada karşımıza çıkan lubunya linçleri, nefret söylemleri, yasaklar ve LGBTİ+ları oyuncak eden seçim kampanyaları herhalde hepimizi yerden yere vurdu. Deprem sürecinde aklım ve ruh sağlığım da dahil birçok kayıp verdim. Verdik. Ama tüm bu kasvet ve haksızlıklar içinde, kafayı kırmış onca insanın bu kadar organize bir şekilde dayanışabilmesi, gece gündüz demeden birbirinin yardımına koşabilmesi ve öyle de böyle de hayatta kalabilmesi bana inanılmaz güç verdi.
Seçimlerden sonra bu ülkeye dair son umut kırıntılarım da yok oldu. İnsanca bir hayat yaşamak isteyen ve imkanı olan insanların birer birer ülkeyi veya hareketi terk ettiğini gördüm. Bu bir yandan ‘geride bırakılma’ üzüntüleri yaratırken öte yandan artık birbirimize daha güçlü sarılmalı daha güçlü mücadele etmeliyiz inadımı da beraberinde getirdi. Madiliğimizle, gullümümüzle ve kimseye benzemeyen bu inadımızla burdayız; yırtık dondan çıkar gibi her taşın altından çıkmaya ve mağara adamlarıyla mücadele etmeye devam edeceğiz.
2024’çüm gelirken ne getirirsin bilmem ama ayağını denk al karşında biz varız abla, Lubunyalar”
1011
Belgin Günay:
“2023 her şeyden önce öğrendiğim, deneyimlediğim, değiştiğim ve güçlendiğim bir yıl oldu benim için. Pandemiden, yalnızlıktan, taşradan ve dev bir anksiyeteden çıkıp Sertap Erener şarkısı gibi yeni bir iş, yine gülecek bir neden, yeni haberler ve yeni bir ben bulabildim. Bu elbette her şeyin mükemmel gittiği anlamına gelmiyor. Siyasi açıdan hiç de iç açıcı bir yıl değildi, ayrıca deprem milyonlarca insanın hayatını sarsarak ortadan ikiye ayırdı ve bunun yaşamımıza doğrudan yansımaları oldu ama hayatta kaldık ve yolumuza bir şekilde devam ettik ve bu yolda dayanıştık.
Ülkeler, şehirler, yeni öğrenilen bilgiler, yeni hayat deneyimleri, dönüm noktaları kaldı yıldan geriye, iyisiyle kötüsüyle çok renkliydi. Dönüp baktığımda aktivizmde de güzel bir yolu kat ettiğimi görüyorum ki ne mutlu bana!
2023’te iyileşmek için çabaladım ve bunu kutladım. 2024’te de hepimiz için iyileşme diliyorum. En çok da hepimiz için daha güvende hissettiğimiz, sevgiyle ve şefkatle sarmalandığımızı hissettiğimiz, elimizdekiler her an kayıp gidecek diye korkmadığımız bir yıl diliyorum. Güzel değişimler, güzel deneyimler bizimle olsun. Lubunyaların güçlendiği, güvenceli ve barış içinde bir hayat yaşayabildiği bir dünya olsun.”
1111
Oya Burcu Ersoy:
2023… Nasıl başladı, nelerle çalkalandı, ne kararlar verildi? Hah, tam ayağa kalktım yürüyorum derken, daha iyi bişeyler için umutlanırken hayat bi çarptı… Düşününce hepsinin yaklaşık bir yıl içinde yaşandığını algılamak da sarsıyor, inanılmaz geliyor. Sanki bazıları başka bi yılda olmuştu galiba diyorsun, ama içiçe geçmişliğiyle her biri ayrı parçalarıyla sende ve aynı zamanda her yerde, herkeste yaşandı. Depremler, seçimler, savaşlar ve tüm o diğer facialar, kayıp gidenler, cinayetlerle birlikte son bir yılda mı oldu be hakkaten? Yine iyi bi şekilde ayaktayız kalanlar olarak -birileri yere birileri göğe yakın da olsa-. Dayanışmaları gördük de tutunduk.
Ayaklarımı yere daha sağlam basmaya çalıştığım koca bir yılın sarsılan ve sarsan zeminine rağmen, lubunyalıktan, kadınlıktan, yoksullaştırılmaktan, yoksunlaştırılmaktandır ki mücadele etmeyi bırakmayan varlığımla karşılıyorum 2024'ü. Aklımda onlarca sloganla*, acıları ızdıraba dönüştürmeden, hala gülebiliyorsam, gönder gelsin abla!
*hepsi ezberimizde ya yine de ben şuraya bırakayım birkaçını, siz devam edin: #dayanışmayaşatır