Kısa Dalga - Meclis Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda geçen kabul edilen Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri başlayacak.
Öğretmenler MEB önünde: ‘Tarikata değil, öğretmene bütçe’
Genel Kurul, 39 maddeden oluşan kanun teklifi görüşmelerine başlarken, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önüne gelen öğretmenler, “Öğretmen düşmanı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu hayır”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Tarikata değil, öğretmene bütçe”, "Öğretmen düşmanı Yusuf Tekin istifa", "Meclis, ÖMK'yı reddet" sloganları attı.
Eğitimciler ellerinde “Öğretmen düşmanı ÖMK’ye hayır” yazılı pankart taşıdı. Eyleme CHP ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) bazı milletvekilleri de destek verdi.
Meclis’e yürümeleri engellendi
Eğitimcilerin MEB önünden TBMM'ye yapmak istedikleri yürüyüşe polisler tarafından izin verilmedi. Meclis’e giden yol güzergahı, bariyerlerle kapatıldı. Öğretmenlerin önü çevik kuvvet polisleri tarafından kapatıldı.
Polis, öğretmenlerin dağılması için anons yaparak eğitimcilerin basın açıklaması için ayrılan alanda kalmalarını istedi. Polis tarafından yapılan anonsta, "Polisimize direnmeyelim. Dağılma istikametiniz Sıhhiye. Yapmış olduğunuz eylem kanunsuzdur. Dağılmadığınız takdirde zor kullanılarak dağıtılacaksınız" denildi.
Eğitim İş üyelerine polis müdahalesi
Bakanlık önünden Meclis'e yürümek isteyen Eğitim İş üyesi öğretmenlere polis müdahale etti. Müdahale sırasında bazı öğretmenler sağlık sorunu yaşadı.
Müdahale sırasında barikata yüklenen 2 kişinin gözaltına alındığı bildirilirken müdahale sonrası eğitim emekçilerinin bekleyişi sürüyor.
Yağmur altında oturma eylemi
TBMM'ye yürümelerine izin verilmeyen Eğitim Sen üyeleri, yoğun yağmurun altında MEB önünde oturma eylemine başladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyeleri, Genel Kurul’da görüşülmeye başlanan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’ne tepki amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis’e yürümek istedi. Yürüyüşleri polislerce engellenen öğretmenler, MEB önünde oturma eylemine başladı.
Polis tarafından ise eğitimcilere "Yapmış olduğunuz eylem kanunsuzdur. Dağılmadığınız takdirde zor kullanılarak dağıtılacaksınız" şeklinde anons yapılıyor. Öğretmenler ise eylemlerine devam ediyor.
Açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, şunları söyledi:
"Gözaltında arkadaşlarımız var' dedik. 'Yok' dediler. Bize 'şu kapı olmaz, bu kapı olur' dediler 'tamam' dedik. Sonra yine başka bir şey dediler. Arkadaşlarımızın gözaltında olduğunu burada bizden gizlediler, sonra genel merkezi arayarak 'arkadaşlarınız gözaltında' diyorlar. Son derece samimiyetsiz bir durum. Buradayız, ayrılmıyoruz.
Antidemokratik bir kanun. O yüzden itiraz ediyoruz. Önümüzde de antidemokratik bir şekilde bize uygulanan bir barikat var. Bu barikat bize değil, aslında bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, eğitim emekçilerine ve çocuklarına kurulmuş bir barikat. Bunun farkında değiller.'
'Suçluları biliyoruz, hesap verecekler'
Sadece oradaki ağababalar korunuyor burada. Ama ülkenin geleceği olan çocuklarımız tehdit altında. Geleceğimizi karartmaya çalışıyorlar. Orta çağ karanlığına bizi sürüklemek istiyorlar. Suçluları biliyoruz, hesap verecekler. Şunu bilmenizi istiyoruz arkadaşlar; saat 17.00’ye kadar bu barikat açılmazsa bütün örgütümüzü buraya çağırıyoruz yarın. Yarın bütün örgütümüz buraya gelecek, bize karşı kurulan bu barikatı da Meclis’te bizim için antidemokratik bir şekilde oluşturulmaya çalışılan o yasayı da yarın, kitlemiz buraya gelecek ve onlarla birlikte o yasayı da bu barikatı da aşacağız.
'Patronlar ve tarikatlarla eğitim düzeni oluşturuyorlar'
Çocuklarımızı tarikat yuvalarına mahkum etmek istiyorlar. Buna itiraz edeceğimiz için bu barikatı kuruyorlar. Suçlular hesabını verecekler. 90 bin eğitim emekçisi asgarî ücret altında çalışıyor. Kölelik düzeninde öğretmen çalıştırmak istiyorlar. Oluşturdukları sınav odaklı eğitim sistemiyle yüz binlerce milyonlarca çocuğun eğitim hayatını karartıyorlar. Geniş yoksulluk oluşturdukları için hesap verecekler. Eğitim emekçilerinin hiçbir sorununu çözmüyor meslek kanunu. Bunu duymak istemiyorlar. Öğretmenleri sefalet ücrete mahkum ediyorlar. Eğitimin niteliğini boşalttılar. Patronlar ve tarikatlarla eğitim düzeni oluşturuyorlar."