CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen 'para sayma' görüntülerine ilişkin "Biz bu soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturmanın seçime kadar bitmemesini istiyor" dedi.
Sözcü TV'de gündeme dair soruları yanıtlayan Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
"CHP'de çoklu kurultay Türkiye'de bir ilk oldu"
"Halkta karşılığı olmayan hiçbir değişim karşılık bulmaz. Biz aslında 1 Nisan tarihine taliptik. Ancak taban ve sokak değişimi istiyordu. Yani değişim sokağın sesiydi. Ben felaketi önlemek için yola çıktım. CHP'de çoklu kurultay Türkiye'de bir ilk oldu. Değişim konusunda her şey tam oldu diyemem ama büyük oranda istenilen yerdeyiz.
CHP'de bütün aday adaylıkları, hangi yöntemin tercih edileceği oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi. Geçmişten farklı olarak her adaylık ekrana yansıtıldı ve bu adayın neden seçildiği anlatıldı. 890 birime ön seçim yapabilirsiniz dedik, 300 birimden ön talep geldi ama en son aşamada 199 birim ön seçim yaparak adaylarını belirlediler. Kadın ve genç kotası aynı kaldı ama biz burada kadın ve gençleri ön plana çıkarmayı başardık.
"Söylem üstünlüğü Erdoğan'da değil"
"Söylem üstünlüğü Erdoğan'da değil. Tayyip Erdoğan bu üstünlüğü almaya çalışıyor. Benimle mezhep üzerinden kimlik üzerinden kavga etmek istiyor ama ben daha önce de söyledim. Erdoğan benimle kavga etmek istiyor ama ben bu kavgayı emekçiler, çiftçi ve emekliler üzerinden vereceğim."
"Sokağın da böyle bir derdi yok"
"Görüntünün il binasını satın almak için olduğu ortaya çıktı. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey'in danışmanı değil il başkanlığının saymanı, yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilincinde olduğu ortaya çıkıyor. Ve hatta orasının bir AK Parti'li bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Partili avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk.
Biz bu soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturmanın seçime kadar bitmemesini istiyor. Özetle şunu söylemek istiyorum; Erdoğan'ın bu konuda psikolojik bir üstünlüğü yok. Sokağın da böyle bir derdi yok. Seçim sonucuna etki ettiğini ileri süren bir kişi yok. Biz bu konuyu kesin bir dille yalanlıyoruz."
"İstanbul, açık ara farkla bitiyor"
"İstanbul için bu seçimde bizdeki anketler geçtiğimiz seçim gibi öyle yüzde 0,1 gibi farkla değil açık ara farkla bitiyor. Geçen seçimde Binali Yıldırım'ın saat 7.00'de seçim sonuçlarını kabul ettiği kadar bir farkla sonuçlanacağını düşünüyorum.
Ankara'da seçim şimdiden bitti demek olmaz ama genel olarak gelen haberler Ankara'da Mansur Yavaş'ın farkı açarak bir sonuç alacağı yönünde.
Ankara'da 10'un üzerinde bir belediye alacağımız görülüyor. Belediye meclisi çoğunluğu konusunda da çok iddialıyız. Mansur beyin Ankara'ya daha çok hizmet etmesi için Ankaralıların meclis seçiminde CHP'ye oy vermesini ve mecliste çoğunluğu sağlamasını sağlamalarını bekliyoruz. Aynı çağrıyı İstanbul için de yapıyoruz."
Lütfü Savaş adaylığı: Benim için çok zor bir süreçti.
"Hatay depremde çok büyük bir yıkım yaşadı. Öyle olunca da travmanın bu kadar büyük olması normal. Devamında adaylaşma sürecinde biz bir kolayclığa gitmedik. Ölçerek, araştırarak, başka alternatifler olabilir mi diye baktık. 4 araştırmanın sonucunda mevcut başkanın en iyi sonucu aldığını gördük. Son gün kendisiyle iki kez görüştük. Benim için çok zor bir süreçti."
"Gökhan Zan bize geldi, Lütfü abiyle çok iyi anlaşırım' dedi"
"O süreçte TİP'in adaylaştırdığı arkadaş; önce İYİ Partiliydi. Sonra bize geldi önce Büyükşehir olmazsa Defne o olmazsa Arsuz talebinde bulundu. 'Ben Lütfü abiyle çok iyi geçinirim' dedi.
Sonrasında 6 Şubat'ta protestoları organize etti. Ben gözlerimle gördüm bunu. Bir grubu almış acayip bir hal içerisindeydi. Ben sonradan sonradan ne olduğunu anladım ve bir insan neden bu hale gelsin dedim.
Mesela canın çok yanar yaparsın anlarsın bunu ama deprem felaketinin birinci yıl dönümü, AK Partili bakan alanda protesto ediliyor (ki ben onu da ayıpsadım), çok haklı şekilde insanlar isyan ediyorlar ama orada insanları bizim peşimize yönlendirmesi, Ekrem İmamoğlu'nun peşine Lütfü Savaş'ın peşine yönlendirmesi...
Zaten diyorlardı siz onu bir de Hataylılara sorun. Sonradan sonradan ortaya çıktı. (Kısa Dalga)