Prof. Yıldız Atasoy yanıtlıyor: Seçim sonuçlarında CHP'ye dargın seçmen mi belirleyici oldu?

Kanada'da Simon Fraser Üniversitesi'nde Sosyoloji Profesörü Yıldız Atasoy, sonuçlarda CHP'ye dargın seçmenin belirleyici olduğunu söylüyor.

Kanada'da Simon Fraser Üniversitesi'nde Sosyoloji Profesörü Yıldız Atasoy, BBC Türkçe'den Merve Kara-Kaşka'ya yaptığı açımlamada "Benim beklemediğim bir sonuç değil" dedi. "Ben Kanada'da Simon Fraser Üniversitesi'den çalışıyorum fakat her yaz gelip Ankara ve çevresindeki köylerde, İç Anadolu bölgesinde çalışmalar yaparım" diyen Atasoy'un değerlendirmesi özetle şöyle:


"Ekonomik kriz, pandemi, depremde hükümetin ilk 2 günde gösterdiği yavaş tepkiden rahatsız olmalarına rağmen "AKP'ye oy vereceğim" diyen ve veren insanlar.

Bunun sebeplerini incelediğimizde, 1980'den gelen ve 1997'de tamamen yasaklanan başörtüsü davasını görüyoruz. Bu yasak etrafında kutuplaşma çok derinleşti ve CHP'ye güvensizlik çok arttı. Şu an CHP ağzıyla kuş tutsa bile bu insanların partiye güveni yok.

Seçimden birkaç gün evvelinde köylerde insanlarla konuşuyordum ve bunlar arasında başörtüsü nedeniyle okulunu bitiremeyenler de vardı. "Eğer CHP başa gelirse kara döneme tekrar döneceğiz" diyorlardı. Bu çok inanılmaz ve önemli bir durum bence, CHP'ye çok dargın bir kitle var ve kesinlikle ekonomik kriz dahil, durum ne olursa olsun görüşleri değişmiyor.

Anladığım kadarıyla dargınlık politikasının derinleşmesi iktidarı kaybetmeme politikasına dönüştü. "Eğer iktidarı kaybedersek kazandıklarımızı kaybedeceğiz" anlayışı baskın duruma geldi.

Neoliberal bir kalkınma modeli toprağın metalaşması, inşaat sektörünün gelişmesi, madencilik ve tarımın ticarileşmesiyle bağlantılı kalkınma modeli içerisinde Anadolu'dan gelen sermaye tabakası çok güçlendi. Bunu kaybetme korkusu da yoğun hissediliyor.

Demokrasilerde seçimlerle ilgili, "İktidara kim gelirse gelsin sonuca güvenmelisiniz" anlayışı hakimdir. Türkiye'de bu inanç ya da kültür yok. Muhalefet gelirse "Türkiye'nin geleceği kaybolacak, PKK'ya özerklik verilecek, başörtüsü yasaklanacak" gibi düşünceleri körükleyen bir güvensizlik var Türkiye'de. CHP'nin iktidara gelmesi Kürtlerin hakim olduğu bölgelere özerklik verileceğini garanti etmez ama böyle bir söylem çok işledi. Ben bunu güvensizliğe bağlıyorum.

"CHP nasıl inandırıcı hale gelebilir?" diye düşündüğümüzde görülüyor ki CHP'nin şu anda kullandığı ekonomi söylemleri işe yaramıyor. CHP'nin siyasi kültür olarak kendisini yenilemesi gerekiyor.

Erdoğan çok akıllı, çok zeki, çok iyi bir taktisyen zaten öyle bir aileden geliyor. Bu yapıyı okuyabilen, görebilen, duygusal açıdan harekete geçirebilen bir kişi. Aslında Kılıçdaroğlu da anlayıp, özür diledi ama kitleler onun içtenliğine inanmadılar. Açıkçası Erdoğan ve AKP nasıl birbirinden ayrılır emin değilim ama gördüğüm kadarıyla devletin partileşmesi gibi bir durum var şu anda.

Toplumsal düzeyde gerginlik olacağını tahmin etmiyorum ama örgütleşmiş siyaset açısından gerginleşmenin daha da artacağını düşünüyorum, özellikle aşırı sağ, aşırı milliyetçi grupların oranının çok yüksek olduğu düşünülünce." (Kısa Dalga)

Yazının tamamı

Gündem Haberleri