Eleştirmen Ömer Türkeş’in, Hürriyet Kitap Sanat ekinde yayımlanan son yazısının kodu ‘Rad894’. Bu kod, bize bir edebiyat eleştirmeninin verimliliğini ve bir kitap yayınının nadir bulunur sürekliliğini gösteriyor.
Ne yazık ki o süreklilik geçen haftalarda sona erdi. Türkiye, bir kitap-edebiyat yayınını daha kaybetti. Hürriyet’in her Cuma çıkan ilavesi ‘Kitap Sanat’, sessiz sedasız kapatıldı.
Hürriyet’in bu önemli eki, 2001’de yayımlanmaya başlayan Radikal Kitap’ın devamıydı. Radikal gazetesinin her cuma ücretsiz verdiği kitap eki 2000’lerin ilk on yılında etkili oldu. Yayın dünyasının büyüyüp çeşitlendiği bir dönemde, bu dünyanın medyası olmayı başarınca okurların, yayıncı ve yazarların ilgi odağına dönüştü. Benim de hazırlayan ekipte yer aldığım bu ilavede, kitaplar üstüne düşünen, üreten hemen herkes yazdı, çizdi; kitabı yayımlanan sayısız yazar kendine yer buldu...
2014 yılında tirajı çok düştüğü için Radikal’in basılı versiyonuna son verildi. İnternet gazeteciliğinin çıkış yaptığı bir dönemdi ve aynı kadronun internet üstünden yayına devam etmesi kararlaştırıldı. Fakat Radikal Kitap hala iyi durumdaydı, ilan alıyor, okunuyor, gazeteye tiraja getiriyordu. Bu durumda gazetenin bu prestijli ve başarılı ekininin kapatılması yerine, basılı hayatına devam edip Hürriyet gazetesiyle birlikte verilmesine, yayın hayatına böylece devam etmesi kararlaştırıldı. Bir süre sonra radikal.com.tr de kapatılınca, artık Radikal markası tarihe karışmış oldu. Hürriyet gazetesi de bu ilaveyi yeni bir isim ve konseptle devam ettirdi: Hürriyet Kitap Sanat.
Hürriyet Kitap Sanat, Radikal Kitap’ın ekibi ve yazarlarından devam edenleri korudu, yeni isimlerle bir kültür-sanat ilavesine dönüştü. 2016 yılında başlayan 7 yıl, 339 sayılık bu yolculuk, 11 Ağustos 2023 tarihli sayıyla sona erdi.
Evet, her tür basılı yayın için, özellikle periyodikler için zor bir zaman. Artık hiçbir dergi ve gazete eskisi gibi okunmuyor. Dolayısıyla bundan 15 yıl önceki tirajları da ilan gelirlerini de tekrar elde etmek güç. Hürriyet Kitap Sanat da bundan etkilendi. Gazete yönetimi ilavenin zarar ettiğine, daha fazla taşıyamayacaklarına karar vermiş; bu sebeplerle kapandı. Güzel bir geçmişi, geleneği olan, gazeteye prestij ve içerik zenginliği katan böyle bir ilave yaşatılamaz mıydı? Bunu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki Türkiye önemli bir kitap-sanat içeriğini daha yitirmiş oldu.
Kitap medyası küçüldü
Hürriyet Kitap Sanat’ın kapanmasının biz kitapseverler ve yayıncılar için en önemli yanı medyamızın bir kere daha küçülmüş olması. Şimdi en çok bunun üstüne düşünüp, bu konuyu tartışmamız gerekiyor. Türkiye’de sanatın ve özellikle kitabın, edebiyatın tanıtıldığı, eleştirildiği, tartışıldığı alanlar ne kadar daraldı? Daha ne kadar daralacak? Üretim çeşitliliği hiç azalmaz artarken, her gün çıkan o binlerce kitabın içinde biz yolumuzu nasıl bulacağız, nasıl haberdar olacağız? Daha da önemlisi, o kitaplar, bin bir emekle, umutla, heyecanla üretilmiş romanlar, öyküler, şiirler, denemeler ve araştırmalar hakkında arşivlere geçecek yazılar, söyleşileri kim yapacak, nerede yayımlayacak?
Bugün Türkiye’de kitap-sanat haberlerinin yer aldığı benim bildiğim yirmiden fazla internet sitesi var. Ama hepsinin haftalık ziyaretçi sayısını toplasanız Radikal Kitap’ın haftalık okuyucu sayısına ulaşır mısınız? Hiç emin değilim. İlginin dağılması değil mesele, ilginin neredeyse yok olması. Tabii ki bunun önemli bir sebebi Türkiye’nin kültür sanata ve edebiyata olan ilgisinin azalması. Yaşadığımız politik travma ekonomiyle ikiye katlanırken Türkiye toplumu zaten çok da meraklı olmadığı kültürel ürünlerden daha da uzaklaştı. Bugün Türkiye’de rahatça konser, festival bile düzenlenemiyor. Yayıncılığın temel güvencesi olan düşünce ve ifade özgürlüğü her gün gerilerken kitapların ve edebiyatın coşkulu bir ortama sahip olması da mümkün olmuyor. Yine siyasi ortamla ilgili bir sorunsa haber siteleri ve televizyonlarının, yani hala izleyicisi olan mecraların kültüre ve kitaba karşı ilgisizliği. Birkaç istisna dışında tamamen siyasi çatışmaya odaklanmış haberciler, o çok sevdikleri kitaplara dönüp bakmıyor bile.
Madalyonun diğer yüzünde teknik sorunlar var. Sosyal medyanın yarattığı atomize ortamda, herkesin dönüp bakacağı etkili bir ‘ana medya’ yaratmak gerçekten çok zor. Ama belirli bir kaynak, yani para ayırmadan, ısrarlı bir emek vermeden okuyucu çekmek de mümkün değil. İşte Hürriyet Kitap Sanat gibi yayınların arkasından bu kadar üzülmemizin temel sebeplerinden biri de bu. Orada sınanmış bir geleneğin, çok tecrübeli editörlerin ve kalemine güvenilir, yaptığı işi, yazdığı yazıyı önemseyen yazarların, eleştirmenlerin bulunması. Şimdi o ekip dağılmış oldu. Yenisi, yeni bir yerde toplanır mı? Pek mümkün değil.
Konuyla ilgi bir haber yapan Artı Gerçek’e de söylediğim gibi,‘Ben yıllarca emek verdiğim Radikal Kitap’ın adeta ikinci kere kapanmış olmasına üzülüyorum. Ama iyi bir kitap okuru, kültür sanat izleyicisi ve bastığı kitapları okura tanıtmak isteyen bir yayıncı olarak daha çok üzgün ve endişeliyim’ (LİNK: https://artigercek.com/kultur-sanat/o-263218h )
Eleştirmenin eşsiz üretimi ve emeği
Ömer Türkeş, ilk sayılarından itibaren Radikal Kitap’ın sürekli yazarları arasında yer almıştı. Tanıyanlar bilir, çok düzenli, arşivci biridir, romanlara olduğu kadar dijital teknolojilerede hakimdir. Radikal’e yazdığı yazıları ‘rad’ başlığıyla numaralayarak kodlamış. Radikal Kitap, Hürriyet Kitap Sanat’a dönüştükten sonra da bu alışkanlığını değiştirmemiş. Ve o ilk yıllardan geçen aya kadar bu iki yayında toplam 894 yazısı yayımlanmış. İmza attığı bazı dosyaları saymazsak bu yazıların hemen hepsinin Türkiye’de yeni yayımlanmış romanlar hakkında olduğunu söyleyebiliriz. Tek bir mecrada yayımlanmış tek bir imzadan çıkan neredeyse bine yakın roman eleştirisi, dünyanın neresinde olursa olsun etkileyici bir durumdur. Ömer Türkeş’in bilgisayarında başka mecralar için yazılmış olanlarla birlikte 1500’e yakın yazı bulunduğunu da biliyorum. Yıllardır kararlılıkla roman okumaya, Türk ve dünya edebiyatı üstüne yazıp çizmeye devam ettiği için her tür tebrik ve teşekkürü hak ediyor Ömer Türkeş. Hazır konu buraya gelmişken, Ömer Türkeş’in şahsında bu mecralarda inatla yazıp çizen edebiyata emek veren herkese teşekkür etmek isterim, iyi ki varlar, iyi ki okuyorlar ve yazıyorlar.
Tabii ki bundan vazgeçmeye niyetimiz yok. Ömer Türkeş de Hürriyet Kitap Sanat’ın kapanmasının ardından yazılarını 10Haber’de sürdürmeye karar verdi. İlk yazısı da geçen hafta yayımlandı.
Kitaplar ve edebiyat adına en parlak zamanlarımızı yaşamadığımız muhakkak. Biliyoruz ki siyaset ya da medya kötüleşti diye kadim sanatlar yok olmaz. Edebiyat da devam ediyor ve daha coşkulu biçimde kendini göstermeye hazırlanıyor. Meselemiz şu ki, onlardan haberdar olmak, alıp okumak, onlar hakkında düşünmek, tartışmak istiyoruz. Bunun için daha çok ve etkili kitap-sanat medyasına ihtiyacımız var.