Seçimden sonra dolar, euro kurları ne olur? Faiz oranları nasıl seyreder? Senaryolar neler?

Dünya gazetesi yazarı Mesut Koyuncu, "Seçim sonrası kurlar ve faiz oranları ne olur?" başlıklı yazısında farklı senaryoları ele aldı.

Türkiye, 18 gün sonra sandık başına gidecek. Siyasi gündem hareketlenirken ekonomik gelişmeler, özellikle de seçimden sonra tablonun nasıl olacağı da önemli bir gündem maddesi.

Dünya gazetesi yazarı Mesut Koyuncu, "Seçim sonrası kurlar ve faiz oranları ne olur?" başlıklı yazısında özetle şunları yazdı:

"Sanayici yatırım yapacak. Makine ve teçhizatın önemli kısmı ithal. Kurlar ne olacak? Yatırım için kullanılacak kredilerin faizleri de önemli. Yüksek enflasyon dönemlerinde işletme sermayeleri eriyor. Sürekli yeni kredilere ihtiyaç var. Bu krediler kısa vadeli. Vadeleri dolunca yenilenip yenilenmeyecekleri merak konusu. Peki faiz oranları ne olacak?

(...) Tamam kabul ediyorum, kur artışları ve enflasyon oranları geçmişin izdüşümü, faiz geleceğin öngörüsüdür. Lakin Merkez Bankası 2023 yılının ilk enflasyon raporunda enflasyonu %22,3 olarak tahmin ediyor. Kur korumalı mevduatlarda üst sınır kaldırıldı.

Mevduatta faiz oranları %30’lara geldi. Merkez Bankası gecelik faiz oranları da bu seviyelerde. Yani piyasada gerçek faiz oranları politika faizinin oldukça üzerinde.

Aktarılan rakamlardan yola çıkarak rahatlıkla kurların enflasyonun altında seyrettiğini ve çeşitli argümanlarla baskı altında tutulduğunu söyleyebiliriz. Seçimden sonra dolar, euro kurları ne olur? Faiz oranları nasıl seyreder? Hadi biraz senaryo çalışalım.

Politika faizi artırılırsa…

Seçim sonrası Merkez Bankası’nın politika faizini kademeli olarak artırmaya başlayacağını varsayalım. Olabilecekleri yine Merkez Bankası’nın internet sitesinde yer alan bir sunumdan aktarıyorum.

Faiz kanalında; bankalar kendi müşterilerine uyguladıkları faizlerini artırır, kredi çekmenin maliyeti arttığı için borçlanmalar ertelenir, para biriktirmek daha cazip hale gelir ve harcamalar azaltılır. Beklenti kanalında, enflasyonla mücadele algısı güçlenir ve enflasyon beklentimiz düşer. Döviz kanalında ise döviz kurları düşer, ithal ürünlerin fiyatı düşer, ihracat azalır.

Politika faizi kademeli olarak artırıldığında, faiz oranları %30’lara kadar yükseltilirse bile, faiz cephesinde bugünkünden farklı bir sonuç ortaya çıkmayabilir. Çünkü gerçek faiz oranları zaten bu seviyelerde. Ancak gereğinden fazla baskı altındaki kurlar (faizler attığı için değil baskı kalktığı için) ve faizler birlikte yukarıya doğru hareket edebilir. Faiz oranlarındaki kararlılık devam ederse kurlar da gevşeyecektir.

Sonrasını piyasa koşulları ve beklentiler belirler. Faizlerin kontrolden çıkarak hızla yükselmesi halinde, kısa vadeli kredilerini yenilemesi gereken işletmeler zorda kalabilirler. Yüksek faiz oranları yatırım kararlarını da öteleyecektir. Var olan durgunluğun artmasıyla hem durgunluk hem de yüksek enflasyon ile baş başa kalınması mümkündür.

Faiz indirimine veya düşük oranlı faize devam…

Başta bahsettiğim gibi faizler aslında dolaylı olarak artırıldı. Lakin bundan da dönülür ve düşük faiz politikasına kararlılıkla devam edilirse, kurları bu seviyelerde tutabilmek adına yeni argümanlara ihtiyaç duyulur. Yani taşıma su ile kurlara müdahale edilir.

Haliyle değirmen dönmez ve nasıl dere kendi yatağını buluyorsa kurlar da piyasa koşullarında gelmesi gereken yeri bulur. Dere yatağına ulaşırken sellere neden olduğu gibi kurlar da olmaları gereken noktaya ulaşırken belli bir oranda bir süre taşkınlık yapar. Ben ne ekonomistim ne de merkez bankacılığı uzmanı. Bizimkisi tamamen amatörce bir tahmin."

Yazının tamamı

Ekonomi Haberleri