Bilim insanları 1970'lerin sonuna doğru ozon tabakasıda incelme olduğu yönünde kaygılar dile getirince bu alandaki çalışmalar hızlanmıştı.
Kutuplarda kimyasal tepkimenin daha etkili olması nedeniyle ozon tabakasını Antarktika'da inceleyen bilim insanları 1985 yılında ozon deliğini keşfetmişti.
Bu keşiften iki yıl sonra bir araya gelen devlet ve hükümet başkanları 1987'de "Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü"nü imzaladı.
Protokolle, ozon tabakasında incelmeye neden olan kloroflorokarbon (CFC) adlı kimyasalın kullanımı yasaklandı.
euronews.com'un aktardığıına göre her dört yılda bir yapılan bilimsel değerlendirme sonucuna göre iyileşme "yavaş ama fark edilir" bir şekilde sürüyor. Bilimsel değerlendirmenin eşbaşkanı Paul Newman, "Üst stratosferde ve ozon deliğinde durumun iyiye gittiğini görüyoruz." dedi.
Ancak Amerikan Meteoroloji Derneği Kongresinde sunumu yapılan rapora göre ilerleme oldukça yavaş. Rapora göre atmosferin 18 mil (30 kilometre) yüksekliğindeki küresel ortalama ozon miktarı 2040 yılına kadar 1980 öncesi seviyelere geri dönmeyecek.
Kuzey Kutbu'nda ise 2045 yılına kadar normale dönüş olmayacak. Rapora göre, klor seviyeleri 1993'ten bu yana yüzde 11,5 düşerken, ozon yemede daha etkili olan ancak havada daha düşük seviyelerde bulunan brom da (bromür) 1999'daki zirve noktasından bu yana yüzde 14,5 düştü.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı Direktörü Inger Andersen, durumun "her yıl 2 milyon insanı cilt kanserinden kurtardığını" aktardı. (Kısa Dalga)