Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 2024 Yılı Merkezi Bütçe Teklifi görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başladı.
Komisyon, AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ve sayıştay raporları üzerinde görüşmelerin başladığı komisyona, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da katıldı.
Komisyon toplantısının açılmasının ardından, Yılmaz programları nedeniyle ayrıldı. Yılmaz'ın yerine görüşmelere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan vekalet edecek.
Toplantıda ilk olarak parti gruplarına söz verildi.
HEDEP Muş Milletvekili ve Komisyon Sözcüsü Sezai Temelli, toplumun katılımı olmadığını belirterek, bütçe hakkının ihlal edildiğini söyledi. Temelli, “Kendiniz hazırlıyorsunuz ve kendiniz uyguluyorsunuz. Katılımcılığı görmemiz mümkün değil” dedi.
“Geçmiş yıllardaki bütçelerdeki gibi 2024 bütçesine de baktığımızda toplumsal ihtiyaçları gözetmekten çok sermayeyi düşünen bir bütçe” diyen Temelli, “Peki denetim hakkı meselesinde ne diyebiliriz? Kesin hesap ve Sayıştay raporu üzerine çok fazla konuşamıyoruz zaten. Burada adeta geçiştirildiğini söyleyebiliriz. Sayıştay 8 bin bulgu elde etmiş. Biz 8 tanesini bile görüşemeyeceğiz. Dolayısıyla hem bütçe hakkı ihlali hem denetim hakkı ihlalinin olduğu bir bütçeyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
“Cem Yılmaz bütçesi”
“Peki 2024 bütçesi nasıl bir bütçe? Şaka gibi” diyen Temelli, şöyle devam etti:
“Cem Yılmaz bütçesine benziyor. Evet. Komik. Çünkü, bütçe açığı rakamı 2,6 trilyon. Bu başlangıç tahminleri. Yıl sonunda bunun ne olacağını kestiremiyoruz. Bir felaket senaryosuyla karşı karşıyayız. 2022 bütçesi, yaklaşık 2,8 trilyonla kapanmış. 31 Aralıkta kapandıysa daha 1 Ocak gelmeden 2022 yılı bütçesi kadar açık veren bir bütçe yapmışsınız.
“Bu bütçe enflasyonist”
“Enflasyonla mücadele etmek gibi bir hedef var ama bu bütçe enflasyonist. Bu enflasyonun körükleneceği anlamına geliyor. Sermaye dostu bir bütçe hazırlayıp gelmişsiniz. Yoksulluk ekonomisini kalıcılaştıran bir bütçe. Adaletsiz bir bütçe, güvenlikçi, militarist bir bütçe. Bütçe açığının kaynakları aynı zamanda bunlar.
İşsizlik problemi… Türkiye’de çok ciddi bir işsizlik problemi var. Her ne kadar TÜİK bunu olabildiğince çıplaklığıyla yansıtmasa da… Örneğin Türkiye’deki bütçelerde bir kamu istihdam politikası anlayışı yok. İşsizlikle mücadele programı yok. Ölümü gösterip sıtmaya razı eden bir iş gücü atmosferi söz konusu.”
Türeli: Döviz kurundaki dalgalanmanın nedeni MB’nin iki yıl önce faizi düşürmesi
CHP İzmir Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli ise ülkenin bugün yangın yerine dönmesinin ve yaşanan ekonomik sorunların nedeninin uygulanan yanlış ekonomi politikalar olduğunu söyledi.
Kesin hesap kanun teklifinin bütçenin gölgesinde kaldığını belirten Türeli, “Bunun ideali Plan ve Bütçe Komisyonu ile Kesin Hesap Komisyonu’nun birbirinden ayrılmasıdır. Plan ve Bütçe Komisyonu bütçeyi görüşür, önümüzdeki yıla ilişkin makro çerçeveyi görüşür. Kesin Hesap Komisyonu da Sayıştay raporlarının ışığında 2 yıl önceki bütçe uygulamaları sonuçları nelerdir, o zaman amaçlar ve hedefler nelerdi, bunlara ulaşıldı mı, bütçe kurallarına uyuldu mu, bütün bunların hepsini ayrıntılı biçimde inceler. Fakat bunu yapamıyoruz” dedi.
“Döviz kurundaki dalgalanmaların nedeni, 2021 yılının Eylül ayında, Merkez Bankası’nın enflasyonun dünyada yükselme eğiliminde olduğu bir konjonktürde faizleri indirmesidir. Çünkü Cumhurbaşkanının bir tezi vardı, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’” diyen Türeli, şöyle devam etti:
“Şimdi ise hiçbir şey olmamış gibi, hiçbir özeleştiri yapılmadan önümüze kalkınma planı ve OVP ile gelinmiş. Bu gayri ciddi bir yaklaşım, bütçenin samimiyetini de zedeliyor. Bugün içinde yaşadığımız krizin nedeni bu. Diyor ki; yaptığınız sunuşun Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, dokuzuncu sayfasında ‘Küresel düzeyde dirençli hale gelen enflasyon ile mücadelede 2022 yılı başından itibaren yaygın bir biçimde parasal sıkılaştırma eğilimi güçlenmektedir. Başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş ekonomilerde politika faizleri görülmeyen sıklıkla yükseltilmiştir’.
“Ne zaman? 2022 yılının başında. Biz ne zaman faiz indirdik? 2021 yılının Eylül ayında. Faizi indirmeye devam ettik, 8,5’e kadar indirdik. Bu tespiti yapıyorsunuz, o zaman niye faiz indirdiniz, neden devam ettiniz bu yanlış politikaya? Neden bunun sonucunda enflasyonu patlattınız?”
“Faiz indirilmeseydi dolar kuru 13 liraydı”
Faiz indiriminin ardından dolar kurunun 10 lira birden arttığını, enflasyonun yükselmeye başladığını kaydeden Türeli, “Eğer o gün böyle bir faiz indirimi olmamış olsaydı, hatta yüzde 19 olan faiz belki 2-3 puan, belki 22-23’lere çıkarılmış olsaydı, bugün enflasyon yüzde 15’ler seviyesindeydi. Dolar kuru da 12 liraydı. Hatta taş çatlasın 13 liraydı. Şu anda 28 lirayı geçti. Ülkenin yangın yerine dönmesinin, ekonomi alanında yaşanan bu sıkıntıları, toplumun krizden müthiş biçimde mağdur olmasının, yoksulluğun artmasının ve derinleşmesinin nedeni açıkça söylüyorum, uygulanan yanlış politikadır” diye konuştu. (Kısa Dalga)