Kısa Dalga - Moğolistan Kültür ve Sanat Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi işbirliğinde konar göçerlerin tarihi, kültürü ve sanatı üzerine "Atlılar Kültürü-2024" ortak saha çalışmaları başladı.
Moğolistan'ın Tuv ili Altanbulag ilçesine bağlı Şovh Uul Dağı ve Tuul Irmağı havzasında bulunan Orta Çağ dönemi konar göçerlerine ait mezar ve anıt alanlarında arkeolojik kazılar gerçekleştiriliyor.
AA'ya konuşan kazı başkanı Prof. Dr. Kürşat Yıldırım, azıdan çıkan sonuçların Türk tarihini de değiştirebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çin kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre, Tula Irmağı, tarihi Ötüken bölgesi içinde yer almaktadır. Ötüken'i tam olarak Orhun ve Tula ırmakları arasına yerleştiren kaynaklar 5-6. yüzyıllarda yüz binlerce Töles'in Çogay Dağları'nın güneyine göçtüğünü, Dokuz Oğuzların Tula Irmağı'nın kuzeyinde yayıldıklarını anlatır.
Türk yazıtları ise Tula kıyılarında Dokuz Oğuz yurtlarını haber verir. Bilge Tonyukuk'un boyunun yurdu da Tula kıyılarıdır, kendi yazıtı bu havalide dikilmiştir. Bu tür tarihi bilgiler, bize Tula kıyılarında 5-8. yüzyıllara ait çok sayıda abidenin tarihi zeminini bildirmektedir. Bu bakımdan kazdığımız kurgandan çıkacak neticeler tarihimiz bakımından büyük bir öneme sahiptir."
Yıldırım, saha araştırmaları sırasında Tuul Irmağı havzasında tespit ettikleri ve kazı çalışması yaptıkları mezarın 5 ile 8. yüzyıllar arasına ait olduğunu tahmin ettiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu yönüyle mezar Juanjuanlar, Göktürkler veya bir ihtimal Uygurlar dönemine ait olabilir. 10 metreye 10 metre ölçülerinde kare planlı bir mezar kompleksi. Burada eski Türk geleneğine göre bir kurban alanı var ve kare planlı olması da bu mezarı diğerlerinden ayırıyor. Çünkü o dönemdeki Türklerde dört yöne, yani dünyanın dört bir yanına hakim olma görüşü var. Bu görüş çerçevesinde yapılmış bir mezar olduğunu görüyoruz."
Daha önce Moğolistan'da dörtgen mezarın bulunduğunu, fakat boyutlarının daha küçük olduğunu anlatan Kürşat Yıldırım, "Bu mezar ise diğerlerine göre çok daha büyük. Tek başına oluşturulmuş bir anıt alanı olarak görülüyor" dedi.
Mezarın, özellikleriyle Moğolistan'da çok nadir görülen bir yapıda olduğunun altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti: "Tula Vadisi'nden başka Arhangai ve Khentii gibi illerde de birkaç tane kurgan bulunmaktadır. Bu bakımdan tek başına kurganın planının ve mezar kompleksi yapısının ortaya çıkarılması bile büyük bir önem arz etmektedir.
Yüzey kısımlarından derine inildikçe ilk etapta at ve koyun kemikleri bulunmuştur. Bunlar radyo karbon analizleri yapılmak üzere derhal laboratuvarlara gönderilmiştir." (Kültür Sanat)