CENGİZ ERDİNÇ
Kurtuluş’ta gezici polis ekiplerinin aracına yanaşan adsız bir muhbir polislere Kazablanka restoranın sahibi Mohammed isimli kişinin Kurtuluş’ta Akağalar yokuşuna açılan Demet sokaktaki evinde uyuşturucu sattığını bildirdi. Polisler ihbar edilen adamı araştırdıklarında El Kazablanka adlı restoranı işleten Mohammed Al Masri olduğunu, daha önce Ceza Kanunu’nun 191. Maddesinde düzenlenen uyuşturucu kullanmak suçlamasıyla soruşturulduğunu ve Demet sokakta oturduğunu öğrendiler.
İhbar ciddiye alındı, gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında savcıdan alınan arama izniyle Al Masri’nin Kurtuluş’taki evi aynı gece 25 Kasım 2019’da polis tarafından basıldı. Kapı koç başıyla kırılarak içeri girildiğinde evde Al Masri’nin karısı ve iki küçük çocuk vardı. Polisler evdeyken Mohammed Al Masri’nin erkek kardeşi olduğu anlaşılan Abdul Rahman Al Masri geldi ve evde yasadışı bir şey olmadığını söyleyerek polislerin arama yapmasını engellemeye çalıştı. Aramada evde farklı poşetlerde 231 gram esrar, 21 gram kadar skunk, 8 gram metamfetamin, 30 gram afyon sakızı, 16 sentetik hap, bir miktar para cep telefonları ve hassas terazi bulundu. Mohammed Al Masri kayıplara karışmıştı.
İki ay sonra yılbaşı eğlencesi bütün hızıyla sürerken saat 02.00’de gelen bir ihbar üzerine polis Fatih’te Evcin sokakta bir dairede uyuşturucu satıldığı ihbarını aldı. Yine savcının verdiği arama izniyle sabaha karşı girilen evde Mhd Al Kassam Huri, Mohammad Aziza ve Mustafa Said vardı. Aramada 50 gram civarı esrar, 22 gram metamfetamin, 4 gram skunk, 100 tabletten fazla ecstasy ve captagon, nargile benzeri düzenekler, cam aparatlar, iki sanığın üzerinde 30 bin lira civarı para bulundu. Sanıklar gözaltına alındı. Bu sırada tuhaf bir şey oldu, avukat Orhan Nakipoğlu, polis merkezine başvurarak, Mustafa Said’in avukatı olduğunu, sanığın gerçek kimliğinin Mohammed Al Masri olduğunu söyledi. İki ayrı olaydan aranan Mohammed Al Masri böylece bulundu ve tutuklanarak cezaevine kondu.
Fakat çok da kalmadı, kısa süre içinde tahliye edildi. 3 Şubat 2022 günü El Kazablankadaki hisselerini de kardeşi Abdul Rahman’a devretti. Motosikletli polis timleri 13 Mart 2022 gecesi Kağıthane’de şüphe üzerine durdurdukları 34 MD 1221 plakalı beyaz KIA otomobilin sürücü koltuğunda Mohammed Al Masri’yi gördüklerinde şaşırmadılar, çünkü tanımıyorlar, üç kez uyuşturucuyla yakalandığı halde elini kolunu sallayarak gezdiğini bilmiyorlardı. Araçtan ancak zor kullanılarak indirilebildi. Otomobil arandığında arka koltuğundaki poşet içinde 108.5 gram esrar, 112 tane de sentetik hap vardı. Mohammed önce hapları aracına alıp Kasımpaşa’da bıraktığı Mohammed Gasım adlı hayali bir kişiliğin üzerine yıkmaya çalıştı. Sonra vazgeçti yanındakini suçladı. Yanında oturan Abdullah Alleji ise Al Masri’yi yedi yıldır tanıdığını, birlikte Vadi İstanbul’a çapkınlığa gittiklerini, uyuşturucudan haberi olmadığını söylüyordu. Sadece otomobile binerken ön koltuktaki poşeti alıp arkaya koyduğunu hatırlıyordu.
Adalet mekanizması altı celse boyunca çalıştı, Abdullah Alleji Al Masri tarafından suçu üstlenmesi için tehdit edildiğini söyledi ama bir sonuca varılamadı. 10 Ekim’deki karar duruşmasında İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kenan Seyran “gereği düşünüldü” dedikten sonra Türk Ceza Kanunu’nun uyuşturucu satışını düzenleyen 188. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca her iki sanığa da 11 yıl hapis cezası ve 22 bin lira adli para cezasına hükmedildi.
Ancak daha önce hiç sabıkası olmayan, sadece poşete dokunduğunu söyleyen Abdullah Alleji’nin tutukluluğunun devamına karar verilirken, dördüncü kez yakalanan Al Masri’nin “yurt dışı çıkış yasağı” ile tahliyesi uygun görüldü, üzerine 1440 lira, 700 doların suçtan elde edildiği sabit olmadığından, üç ayrı cep telefonunun da “suça özgülendikleri sabit olmadığından” iadesine karar verildi.
Geçici Koruma Kimliği taşıyan zanlının bir suça karıştığında bu kimliğinin iptal edilmesi ve sınır dışı olması gerekiyor. Ancak avukatın tahliye talebiyle birlikte istediği kontrol tedbiri “yurt dışı yasağı” ise sınır dışı edilmesini engelliyor.