Uzmanlar anlattı: Cari açıkta Türkiye'yi ne bekliyor?

Şubat Ayı cari açık verileri ilan edildi. Verilerdeki Artış dikkat çekici, son bir yılda Türkiye’nin cari açığı 22 milyar dolara yaklaştı. Ekonomi uzmanları cari açığı ve Türkiye’yi bekleyen günleri yorumladı.

MÜHDAN SAĞLAM

ANKARA- Merkez Bankası (MB) şubat ayı cari işlemler açığını duyurdu. MB’ye göre cari işlemler açığı şubatta geçen yılın aynı ayına kıyasla 2 milyar 707 milyon dolar artarak 5 milyar 154 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece 12 aylık cari işlemler açığı 21 milyar 845 milyon dolara yükseldi. Ekonomi uzmanları bu konuda ne diyor? İris Cibre, Dr. Murat Kubilay, Mustafa Sönmez ve Prof. Dr. Veysel Ulusoy cari açık verilerini Kısa Dalga için yorumladı.

İRİS CİBRE: İKİ AYDA YILLIK CARİ AÇIĞA ERİŞTİK

Ekonomi verilerini yakından takip eden finans ve ekonomi uzmanı İris Cibre, cari açık hedefine ulaşmadaki zorluğa dikkat çekerek durumu şöyle yorumluyor:

Dört aydır üst üste cari açık veriyoruz, bu 18 milyar doları buldu. Ocak-Şubat döneminde ise 12.1 milyar dolar açık gerçekleşti. Türkiye 2021’i 14 milyar dolar açıkla kapatmıştı. İki ayda yıllık açığımıza eriştik. Eylül 2021’de faiz indirimlerinin başlaması ile gerçekleşen kur atağı ile ihracatımızın artacağı ve cari açığın kapanacağı ümit ediliyordu, fakat kasım itibariyle tam tersi bir yola girildi.

Artan enerji ve hammadde fiyatları ithalatı artırırken ihracatımız rekabetçi ürün eksikliği dolayısıyla fiyat avantajı yaratamıyor. Bu doğrultuda da dış ticaret haddi de tarihi düşük seviyelere gelmiş durumda. Yani üretmek için daha fazla ödüyor, ürettiğimizi satmak içinse daha az para alıyoruz.

Hükümetin ümidi 35 milyar dolarlık turizm geliri, fakat savaş dolayısıyla bağımlı olduğumuz Rus ve Ukrayna vatandaşlarından beklenen ilgi gelemeyebilir, yani bu hedefe ulaşmak kolay değil.

Dolayısıyla ekonomi yönetiminin cari denge hedefinin gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. Üretim politikalarında bir değişiklik yokken, tarımda gittikçe daha fazla bağımlı hale gelinirken, yüksek teknolojinin payı ihracatımızda yüzde 9.5 iken, bu literatür dışı para politikaları geçerli iken, emtia fiyatlarında yüzde 30 daha artış beklenirken ve Rus ambargolarının yakın zamanda kalkmayacağı bilinirken, cari açığın devamını beklemek doğru olacaktır.

MURAT KUBİLAY: CARİ AÇIK ARTAMAYA DEVAM EDECEK

Finans ve ekonomi uzmanı Dr. Murat Kubilay, enerji fiyatlarından Ukrayna Savaşı’na, turizm gelirlerinden, son gelişmelere uzanacak şekilde cari açıktaki durumu şöyle değerlendiriyor:

Enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve öne çekilmiş tüketici ithalat talebi nedeniyle dış ticaret açığındaki genişleme sürüyor. Sermaye girişinde olumlu bir gelişme yaşanmadığı dönemde doğal olarak cari açık artıyor. Son açıklanan verilere Ukrayna Savaşı’nın etkileri dahil değil, Ticaret Bakanlığı’nın öncü göstergeleri enerjiye dayalı cari açığın, doğalgaz talebindeki mevsimselliği göz ardı edersek, önümüzdeki aylarda süreceğini gösteriyor.

Bu faktörlerin yanında inşaat ve imalatta kullanılan ve ithal edilen birçok emtia veya işlenmiş hammaddede de maliyet artışı büyük. Aralık 2021’de yaşanan benzeri görülmemiş döviz kuru şokuyla enflasyon sarmalına girilmesiyle, ithal mallarda fiyat artışının çok hızlı gerçekleşeceği endişesiyle, yabancı mallara olan talep de öne çekilmişti. Bu etkinin yoksullaşmayla önümüzdeki aylarda azalması muhtemel, yaz aylarında doğalgaz talebinin düşmesi de olumlu etki yapacaktır ve Rusya-Ukrayna savaşına rağmen turizm Covid-19 pandemisinin etkin olduğunu son 2 yıla göre daha güçlü olacak.

Bu nedenle yaz aylarında cari açıktaki artışın durması mümkün. Ancak sonbaharda dış finansman ihtiyacını da yeniden tetikleyecek bir şekilde artış olası. Son dönemde tüketici kredilerinde yaşanan artış da bunun temelini oluşturabilir. Bu esnada küresel enerji ve emtia fiyatlarını artıran herhangi bir dış şok da cari açıktaki sakinleşmeyi güçleştirir.

MUSTAFA SÖNMEZ: MARTTA CARİ AÇIK 25 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR

Ekonomiyi yakından takip eden ve analizlere imza atan Mustafa Sönmez, cari açığın seyri konusunda önemli uyarılarda bulunuyor:

AKP'nin Kasım-Aralık aylarında dilden düşürmediği cari açığı azaltıyoruz iddiasının tersine, cari açık artmaya devam ediyor. Şubat açığı 5,1 milyar dolar olarak açıklandı. Böylece son 12 ayın açığı da 22 milyar doları geçti. Özellikle dış ticaret açığı 6 milyar doları buldu ve turizm dövizleri ile ancak 5,1 milyar dolara inebildi. Şubat'ta 22 milyar $'ı bulan yıllık cari açık, mart ayında 25 milyar doları geçebilir.

Ticaret Bakanlığı mart dış ticaret açığını 8 milyar dolar olarak açıklamıştı. Bu da mart cari açığının da yüksek geleceğine işaret ediyor. Bunlar, döviz fiyatı üstündeki basıncı artırıp yukarı itebilir.

Açığın finansmanında gayrimenkul satışları ve dış mevduat girişleri yeteli olmazken rezervlerde 2,2 milyar dolar azalma görüldü. Cari açığın, mart ayında daha da büyümesi beklenebilir. Savaş nedeniyle artan enerji ve öteki emtia fiyatları, mart cari açığını tırmandıracak.

VEYSEL ULUSOY: İTHAL İKAME MODELİNİ DÜŞÜNMELİYİZ

Enflasyon verilerini derleyen ENAG Grup Başkanı ve ekonomi uzmanı Prof. Dr. Veysel Ulusoy, ekonomideki kronik hastalığı ve ithalata etki eden faktörleri de gözeterek ithal ikameci modele dikkat çekti ve durumu şöyle açıkladı:

Temelde cari açığın iki ana kaynağı var. Bunlardan ilki geçen yıla göre baz aldığımızda ekonomik büyümenin yüzde 11’lerde olması. Ekonomik büyümenin pozitif seyri. Diğer unsursa döviz kurunun baskılanarak ithalat bağımlılığının ortaklaşa hareketinden kaynaklanıyor. Dış ticaretin kompozisyonuna baktığımızda yüzde 90 düzeyinde ithalatta ara malı ve sermaye malından oluşuyor. Üstelik bu yeni bir dinamik değil, son 40-50 yılın büyüme hastalığı. Ne zaman Türkiye büyüme trendini yakalamak isterse veya ona göre planlama yaparsa ve ne zaman döviz kuru lira bazında reel olarak değer kaybederse ya da kazanırsa cari açığın hortladığını hemen hissediyoruz. Bu da aslında temel bir ekonomik hastalık. Esas olan bu kalıcı hastalığı yenebilmektir. Yani dövize ya da girdiye bağlı olmayan bir yapıyı oluşturmaktır. Maalesef bizde bu olmadı. Ekonomistlerin de yapısal reformları sürekli gündeme getirmesinin nedeni de bu.

Son dönemde ithal ikamesi cümlesini, versiyonunu derinden düşünmemiz gerekiyor. Yani dış ticarete teknoloji transferi temeliyle ithal ikamesi yapmak. Bu cari açığı kapatmasa bile azaltacak ve doğal büyüme oranının üzerinden bir büyümeyi sağlayacaktır.

Ekonomi Haberleri