Ersan Atar
Geçen günlerin en sıcak tartışmalarından biri, Mersin’deki polisevi saldırısı oldu. Ancak tartışılan konu olaydaki ihmallerden daha çok, Süyleyman Soylu’nun da yönlendirmeleriyle oluşan bir “yanlış bilgi”ydi. Buna göre; Mezitli’deki polisevine saldıran PKK’lılardan biri, Dilşah Ercan’dı(!). Ve bu isim, CHP’nin 2013’te hazırladığı “Tutuklu Gazeteciler Raporu”nda yer alıyordu. AKP ve ona yakın medyaya göre CHP, PKK’lı birine arka çıkmıştı. Tartışmalar; Dilşah Ercan’ın saldırıya katıldığı bilgisinin yalanlanması, parmak izlerinin örtüşmemesi ve Dilşah Ercan’ın ailesinin “bu bizim kızımız değil” dediğinin ortaya çıkmasıyla bir ölçüde dindi.
Bütün bunlar olup biterken, bugün 7. Yılı olan Ankara’daki 10 Ekim Ankara Gar Katliamı dosyasına bir ifade giriyordu. İfadenin sahibi, Ubeydullah Külgecioğlu’ydu. Külgecioğlu, “IŞİD hakkında yeterince bilgi verdi”ği için kendisini serbest bıraktıran ifadesinde, babasını anlatıyordu. Babasının adı; Gazeteci Abdullah Külgecioğlu’ydu.
YENİ AKİT DAĞITIM MÜDÜRÜ: IŞİD EMİRİ ABDULLAH KÜLGECİOĞLU
Ubeydullah Külgecioğlu’nun “Suriye anıları”nı birazdan aktaralım, önemli ama önce babasına mercek tutmak gerekiyor. Ubeydullah, kendisini ceza almaktan kurtaran ifadesinde babasını şöyle anlatıyordu:
“Babam Abdullah Külgecioğlu Konya ilinde Akit Gazetesi’nde Dağıtım Müdürü idi. O dönem Konya ilinde dini sohbet gruplarının sohbetlerine gittiğini hatırlıyorum. 2015 yılının Ağustos ayında Suriye ülkesine İslam Devleti kurulduğu ve buraya katılmak için gideceğini söyledi. İlk başta biz karşı çıktık ancak babam kafasına koyduğu için kararından vazgeçmedi. Babamın IŞİD terör örgütü içerisinde bir konumu olup olmadığını bilmiyordum.”
Ubeydullah Külgecioğlu’nun ifadesinden, babası daha Konya’dayken bir süredir IŞİD evlerine gidip geldiği anlaşılıyordu. Nitekim Abdullah Külgecioğlu ifadesinde babasının IŞİD’in emiri olduğunu ifadesinde şöyle aktartıyordu:
“Benim eğitimim sırasında bana eğitim veren Ebu Nur isimli şahıs, babamın askeri emir olduğunu söyledi. Yani babamın ne iş yaptığını ilk defa orada öğrendim. Babam, muasker eğitimim (askeri eğitim) sırasında ilk defa ziyarete geldi… Babamın Fursan Halife Ketibesinin (bölük) askeri emiri olduğunu o dönem öğrendim. Zaten bu asker eğitimim bittiği gün babamın hava saldırısı sonucu vefat ettiğini öğrendim.”
VALİYLE AYNI MASADAKİ “GAZETECİ” ABDULLAH KÜLGECİOĞLU
Ubuydullah Külgecioğlu babasının “Yeni Akit’in Dağıtım Müdürü” olduğunu söyleyip geçiyordu ama Abdullah Külgecioğlu, Konya’nın “medya dünyası”nda bilinen, önemli bir isimdi. Etkinliklerin aranan ismiydi.
Nitekim IŞİD’e katılmadan bir süre öncesinde Konya Gazeteciler Cemiyeti 10 Ocak’ta “Çalışan Gazeteciler Günü” için bir kahvaltılı toplantı tertip etmişti. Güven Balık Restoran’da düzenlenen programa, dönemin Konya Valisi Muammer Erol da katılmıştı. Kahvaltıda, Vali Yardımcısı Bekir Yılmaz, İl Basın Müdürü Fazilet Ulu, Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Tuncay Karabulut ve Basın İlan Kurumu İl Müdürü Özden Konur da vardı. Masada, basın kuruluşlarının Konya temsilcileri ve çalışanları da yerlerini almışlardı.
Vali Muammer Erol bir konuşma yapıyor, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladıktan sonra, “Konya’da görev yapmaya başladığımızdan bu yana Konya basını hakkında olumlu fikirler edindik” diyor ve medya mensuplarına verdikleri hizmetler ve özveri için teşekkür ediyordu. Ve daha bir yıl sonra IŞİD’in askeri emirliğine yükselecek olan Abdullah Külgecioğlu masada bu konuşmayı dinliyordu.
KASIM GÜLER’İN KONYA’DAN ARKADAŞI: ABDULLAH KÜLGECİOĞLU
Olabilirdi, Vali’nin katıldığı bir programa Abdullah Külgecioğlu da çağrılmış olabilirdi ve o dönemde daha Yeni Akit’in dağıtım müdürlüğü gibi bir işi yürütüyor olabilirdi. Ancak Ubeydullah Külgecioğlu’nun, babası hakkında verdiği bilgiler, babasının o kahvaltılı toplantıya katıldığı dönemde bile IŞİD’in Türkiye sorumlusu Kasım Güler ile arkadaş olduğunu gösteriyordu. Oğul Külgecioğlu ifadesinde babasının Kasım Güler ile geçmişe dayanan görüşmelerini şöyle anlatıyordu:
“Ebu Usame kod, Kasım Güler isimli şahsı ben Konya’dan tanırım. Kendisi babamın arkadaşı idi. Bu şahıs da Seyful İslam Ketibesinin emiri iken yaralandı. Sonra Tabka’ya gelince emirlikten çıkarıldı. Bir dönem hastane polisi olarak çalıştı. Ayağı sakattı.”
Bu ifade de Abdullah Külgecioğlu’nun örgüt içindeki konumunu gösteriyordu ama Ubeydullah Külgecioğlu’nun anlatımlarına göre, babasının Konya’dan tanıdığı tek IŞİD’li Kasım Güler değildi:
“Ebu İbrahim kod, Nadir Doğan isimli şahsı ben Konya’dan bilirim. Babamla birlikte Suriye’ye gitmişti… Ebu Yahya kod, Mehmet Çetin isimli şahsı orada tanıdım. Bu şahıs babam ile birlikte gitmişti…”
Abdullah Külgecioğlu, örgüt için önemliydi. Ubeydullah Külgecioğlu’nun iddiasına göre ölmüştü ama örgüt ailesini ortada bırakmamıştı. Suriye’de askeri eğitim aldığını, nöbetler tuttuğunu anlatan Ubeydullah Külgecioğlu’nun ifadesiyle bitirelim:
“Babam vefat ettikten sonra bu örgüt anneme geçimimiz için yetişkinler için 50 dolar, çocuklar için 35 dolar maaş veriyordu.”
Sonuç olarak; Türkiye, Mersin’deki Polisevi saldırısından sonra, hatalı bilgilerle CHP’nin 2013’teki “Tutuklu Gazeteciler Raporu”nda adı geçen PKK’lı Dilşah Ercan’ı konuşurken, 10 Ekim Gar Katliamı dosyasından, "Valinin kahvaltı masasından IŞİD'e" uzanan bir hikaye çıktı.
Dönemin Konya Valisi Muammer Erol’un bulunduğu kahvaltılı toplantıya katılan Abdullah Külgecioğlu’nun 2015 yılında IŞİD’e katıldığı, örgütün askeri emirliğine yükseldiği, o kahvaltıya katıldığı dönemlerde bir taraftan da IŞİD’in Türkiye sorumlusu Kasım Güler ile görüştüğü ortaya çıkıyordu.