31 Mart yerel seçimleri sonrası Ankara'da siyaset gündeminin başlıklarından biri Anayasa değişikliği. Bu süreçte AKP için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olabilmesi ile partiyi iktidarda tutmaya yönelik formül arayışının öncelikli olması beklenirken muhalefet partilerinin tavrı da kritik önem taşıyor.
TBMM'nin açılması sonrası partisinin ilk grup toplantısında yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, AKP'nin yaşadığı oy kaybına karşılık MHP ile birlikte Cumhur İttifakı olarak 31 Mart'ın galibi olduklarını savundu.
Erdoğan, grup toplantısında Anayasa için öngörülen çalışmalarla ilgili yeni bir değerlendirme yapmadı, ancak önümüzdeki dönemde AKP'nin Anayasa çalışmalarına hız vermesi bekleniyor.
Anayasa için yine yeniden
AKP, 14 Mayıs genel seçimi öncesinden bu yana Anayasa çalışmalarını sık sık gündeme getiriyor. Yerel seçim için verilen aranın ardından bu yönde somut adımlar da atılması gündemde.
Bu kapsamda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un inisiyatif alarak Meclis'teki siyasi partileri Anayasa'da uzlaşı arayışı için iyaret etmesi planlanıyor ancak bu konuda şu ana kadar bir takvim resmen açıklanmadı.
TBMM'nin yaz tatili için kapanmasına kadar tahmini yaklaşık 2-3 aylık bir zaman aralığı bulunuyor.
2 Nisan'da yaptığı açıklamada dört yıllık seçimsiz bir döneme girildiğini söyleyen Kurtulmuş, bu dönemde "çağdaş, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı" bir Anayasa hazırlanacağı işaretini vermişti. Kurtulmuş'un 1921 Anayasasına "Şimdi tekrar, aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkânı bu Meclis'te vardır. Yeter ki iyi niyetle, samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım" sözleriyle yaptığı atıf ise çok tartışılmıştı. Kurtuluş Savaşı sırasında geçiş süreci için hazırlanan ve sonradan 1924 anayasası ile değiştirilen 1921 anayasasında laiklik, üniter bütünlük, kadın erkek eşitliği gibi bazı ilkeler bulunmuyor.
Siyasette 1982 Anayasasının yerine "sivil bir anayasanın" hazırlanması için istek ve çabalar aslında yeni değil.
12 Eylül askeri darbesinin ardından hazırlanan ve halk oylamasında yaklaşık yüzde 92'yle kabul edilen 1982 Anayasası geçen zaman içinde farklı kesimlerce "darbe dönemi anayasası" olarak görülmüştü. 42 yılda değişiklikler yapılmasına karşılık yerine yeni bir Anayasa için uzlaşı farklı iktidarlar döneminde hiç sağlanamadı.
Bu arada Anayasa'nın farklı hüküm ve bölümlerinde şimdiye kadar 20'den fazla değişiklik yapıldı. Son önemli değişiklik ise 2017 referandumunda parlamenter sistemin yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi getirilmesi ile oldu.
Cumhur İttifakı ne istiyor?
Cumhur İttifakı'nın yeni Anayasa ile ilgili çalışmalarda önceliği Erdoğan'ın seçimlere yeniden katılabilmesi ile partinin iktidarda kalması olacak.
Erdoğan ve ittifak ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gerek 2023'teki genel seçim gerekse yerel seçim öncesinde yaptıkları konuşmalarda yeni Anayasa'nın gerekliliğine vurgular yapmıştı. Ancak iki partinin "yeni Anayasa" söylemlerinin yüzde yüz örtüşüp örtüşmediği şu an için bilinmiyor.
MHP Mayıs 2021'de 100 maddelik bir Anayasa değişikliği teklifi hazırlayarak başta AKP olma üzere tüm partilere iletmişti. Bu teklif içinde Bahçeli'nin verdiği kararlar nedeniyle "Kapatılmalıdır" dediği Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "yüksek mahkeme" statüsünden çıkarılıp özel bir statüde düzenlenmesi de yer almıştı.
Bahçeli, 16 Nisan'daki grup konuşmasında "Kasten uzatılan HDP'nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM'e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılması Anayasa çerçevesinde engellenmelidir. Siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir. Önümüzdeki sıcak gündemlerin birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır" demişti.
Hükümete yakın bazı medya organlarında AKP'nin cumhurbaşkanı seçimi için gerekli olan yüzde 50 artı 1 şartını değiştirme yönünde isteklerin olduğu belirtiliyor. Ancak iktidarın kamuoyuna açıkladığı resmi bir taslak henüz bulunmuyor.
MHP ise yüzde 50 artı 1 şartının kaldırılmasına kesinlikle karşı ve bu şartı 2017'de getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sigortası olarak görüyor ve Erdoğan'ın üçüncü kez aday olabilmesinin TBMM'nin seçimleri yenileme kararı ile mümkün olacağını ya da bunun için anayasa değişikliği yapılabileceğini belirtiyor.
Kasım 2023'te 50 +1 şartının değişmesinin iyi olacağını düşündüğünü söyleyen Erdoğan, "Çoğunluğu alanın seçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz, yanlış yollara sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa…" demişti.
Erdoğan'ın bu sözleri üzerine o dönemde Bahçeli, "Cumhurbaşkanı'nın yüzde 50+1 bir oyla seçilmesi sistemin temelidir, bu konuda fikrimiz değişmedi" yanıtını vermişti.
CHP'nin tutumu ne olacak?
Yerel seçimlerden 2023 yenilgisini geride bırakıp 2028'e dönük beklentilerini artırarak çıkan CHP ise Anayasa tartışmalarında bir yandan keskin bir itiraz tavrı geliştirmezken diğer yandan uygulamadaki yanlışlara dikkat çekiyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçimden hemen sonra 4 Nisan'daki açıklamasında iktidarın mevcut anayasayı bile uygulamadığını belirterek "Can Atalay, Gezi tutukluları içerde yatıyor, bizimle Anayasa değişikliği konuşan birisinin önce Anayasa'ya uyuyor olması lazım. Bizi hapisten çıkarmayan biriyle müzakere edemeyiz" demişti.
Önümüzdeki günlerde Özel ile Erdoğan'ın yapması beklenen yüz yüze görüşmenin de konunun gündeme gelmesi durumunda Anayasa değişikliği için önemli olabileceği belirtiliyor.
Diğer partilerin tutumları kritik
AKP ve MHP parlamentoda anayasa değişikliği için gerekli olan 360 çoğunluğu bulamadığı için muhalefet partilerinin tutumu kritik önemde.
DEM Parti Anayasa değişikliği konusunda Kürt sorunu ve anadilde konuşma hakkı gibi MHP için hassas konuları ön plana çıkartırken İYİ Parti ise şu anda genel başkan seçiminin yapılacağı 27 Nisan kongresine hazırlanıyor. İYİ Parti'de kimin seçileceği bundan sonra anayasa değişikliği için izlenecek politika için belirleyici olacak.
14 Mayıs seçimlerinde parlamentoya CHP çatısı altında girerek eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı tartışmaların fitilini ateşleyen DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Partili vekillerin izleyeceği tutum da ilgiyle gözleniyor.
Meclis aritmetiği nasıl?
14 Mayıs parlamento seçimleri ile büyük çoğunluğu sağ eğilimli milletvekillerinden oluşan TBMM'de şu anda sandalye sayısı yine benzer oranlarda olsa da 31 Mart'tan zaferle dönen CHP'nin daha aktif bir politika takip edeceği beklentisi var.
Anayasa değişikliklerinin referanduma gidilmeden Meclis'te kabul edilmesi için 400, referanduma gitme çoğunluğu için ise 360 sandalye gerekiyor. AKP'nin ortakları MHP ve Hüda Par ile birlikte sandalye sayısı 360'e ulaşmıyor.
TBMM'deki en son sandalye dağılımına göre AKP'nin 265, Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin 50, Hüda Par'ın ise 4 milletvekili bulunuyor. CHP'nin sandalye sayısı bazı vekillerinin son yerel seçimde belediye başkanı seçilmesiyle 125 oldu.
Geçmiş dönemde Millet İttifakı'nda yer alan ancak 28 Mayıs'taki ikinci tur sonrası kopan İYİ Parti'nin son kayıplarının ardından 38 milletvekili var. 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı ile bir arada olan DEVA'nın 15, Gelecek Partisi ve Saadet Partisinin ortak grubunun 20 sandalyesi var. DEM Parti ise 57 milletvekiline sahip.
Geçmişte Cumhur İttifakı içinde yer alan ancak son yerel seçimde bağımsız ve güçlü adaylar çıkartarak oylarını artıran Yeniden Refah Partisi'nin 4 milletvekili var. Şu anda 5 milletvekili bağımsız durumda iken Demokrat Parti'nin 3, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) 3, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) 2, Emek Partisi'nin 2, Demokratik Sol Parti'nin ise 1 milletvekili bulunuyor.
DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?