MEHVEŞ EVİN
Bu yıl Dubai’de düzenlenen İklim Konferansı (kısa adıyla COP28-BM Taraflararası İklim Konferansı) skandalla açıldı, skandallarla sürüyor… Hem de ne skandal!
Zirvenin bu yılki başkanı ve ev sahibi olan Dr. Al Jaber, yani El Cabbar, Birleşik Arap Emirliği’nin Abu Dabi (Adnoc) petrol şirketinin CEO’su. (*Arapça isimler Türkçede okunuşuyla yazılırdı, İngilizcesiyle değil. Gerçi yüzde yüz yerli ve Müslüman medya “Al Jaber” diyor.)
El Cabbar’ın seçilmesi, başlı başına skandal. Zira iklim konferanslarının en kritik konusu, devlet düzeyinde petrol ve kömür başta olmak üzere “fosil yakıtlar”dan kademeli olarak vazgeçmek için yol haritası çizmek. (Malumunuz fosil yakıt kullanımı, atmosfere saldığı karbon emisyonlarla yerküredeki iklim değişikliğini hızlandıran bir numaralı neden.)
BAE petrolünün bir numaralı yetkilisi El Cabbar’ın, zirveyi “petrol görüşmeleri” için kullanacağı bir hafta önce Guardian ve BBC’ye sızdırıldı.
Olay, Türkiye basınında yer almasa da dünyada tabiri caizse “patladı”.
Bizde, Bakan Özhaseki’nin El Cabbar’la görüşmesi daha önemliydi.
Adıyla müsemma şahıs, belgeleri reddetti. Ancak önceki gün, yeni bir skandala imza attı.
Sıkı durun: İklim değişikliğinin durdurulması için fosil yakıtları azaltmak gerektiğine dair “bilimsel kanıt” olmadığını söyledi. Nerede yaşayacaktık, mağarada mı?
Elbette ağzından dökülen bu sözler de “basının çarpıtması”ydı!
BAE basınının tepesindeki sansürcü
Adnoc, 2021’de günde 2.7 milyon varil petrol çıkarıyordu. 2027’ye kadar bunu iki misline çıkarmayı hedefliyor.
Fakat El Cabbar sadece Adnoc’un CEO’su değil, pek çok şapkası var. BAE’de hüküm süren altı aileden olmasa da Emirlik’te hızla yükselmiş. Petrol işinden önce, daha 30’unda BAE’nin “Yenilenebilir enerji” şirketi Masdar’ın başına geçmiş. Hâlâ da bu görevi sürdürüyor.
Ayrıca ülkenin Endüstri ve Gelişmiş Teknolojiler Bakanı, Dr ünvanlı bir mühendis...
50 yaşında olmasına rağmen hükümette farklı roller üstlenerek yükseldi, üç yıl önce (tekrar) ülkenin iklim alanındaki baş diplomatı seçildi.
Dahası, 2015-2020 yılları arasında BAE’nin Ulusal Medya Konseyi’nin başkanı görevindeydi. Bu süreçte BAE’deki basın özgürlüğü daha da geriledi.
BAE, dünya basın özgürlüğünde Türkiye’den de geride olmayı başaran nadir ülkelerden:
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2023 endeksinde BAE, 180 ülke arasında 170’inci sıradaydı. Türkiye ise 165’te, aramızda sadece beş basamak kalmış…
Anlayacağınız El Cabbar buraların “kriterlerine” o kadar uyuyor ki, bir yolu olsa eminim Türkiye’ye ışınlanıp baş birşey yapılırdı.
Neyse, konumuza dönelim: El Cabbar, COP28’in başkanı tayin edildiğinde ABD ve AB’den 130 siyaset ve yasa yapıcı görevden alınmasını talep etti. Fakat ABD’nin iklim delegesi John Kerry ve AB’nin iklim işlerinden sorumlu bir numarası Frans Timmermans’tan destek aldı!
Ona göre bu görev gayet mantıklı, petrol sanayiini “içeriden” değiştirmekten doğal ne olabilirdi?
Not edelim: İngiliz hükümeti, Bay Cabbar’ı “çok saygın biri” diye savundu. Skandal belgelerse İngiltere’nin devlet yayını BBC’de yayımlandı…
Brezilya'yı petro kimya anlaşmasına ikna etsek?
El Cabbar, zirvenin başında iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölge ve ülkelere 420 milyon dolarlık yardımın onaylanmasını sağlamasıyla alkış aldı.
Fakat bu para, petrol şirketleri ve devletlerin verdiği zararın karşısında gülünç kalır.
Danışmanlarının becerisiyle “güvenilir teknokrat, iş bitirici” portresini başarıyla kendi ülkesinde çiz(dir)en Cabbar’ın hayali, COP28’de “iklim aksiyonu lideri” ve “başarılı diplomat” olarak sivrilmek- bunlar, BAE’nin iklim delegesinin belgelerinde yer alıyor. Fakat bu tatlış portrenin ardında müthiş bir ego var: Çok baskıcı bir patron olarak tanınıyor, öfke krizinde laptopları duvarda patlattığı da biliniyor. Bu model tanıdık geldi ama, nereden!?
Peki El Cabbar’ın “yok” dediği belgelerde ne vardı?
Misal, COP28 görüşmelerinde Brezilya’nın çevre bakanını Adnoc’la “petro kimya anlaşması”na ikna etmek için yol haritası…
Yahut, Çin delegasyonuna “Adnoc’un Mozambik, Kanada, Avustralya’da uluslararası LNG fırsatlarını” birlikte değerlendireceğini söylemek gibi, iş dünyasının gayet iyi bileceği dümenler…
Yazıyı bitirirken, El Cabbar’ın video röportaj skandalında kullandığı tam cümleleri huzurunuza sunuyorum:
“Bu görüşmeyi kabul etmemin sebei, olgun ve aklı başında olacağını düşünmemdi. Yanlış anlaşılacak bir tartışmaya hiçbir şekilde girmem. +1.5 derecelik ısınmada durdurmak için fosil yakıtları azaltmak gerektiğini söyleyen bir bilim ya da senaryo yok.”
Kıyamet kopunca dün yaptığı açıklaması şöyleydi:
“Sözlerim yanlış anlaşıldı. İklim bilimine saygı duyuyor ve inanıyoruz.”
180 derecelik dönüşler de nasıl tanıdık!