Kısa Dalga - Hacıbektaş Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen 61. Ulusal 35. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bünyesinde alternatif bir anma programı düzenlenmesi sebebiyle Alevi dernekleri bugün Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı'na yürüyüşlü protesto yaptı.
Alevilerin inanç merkezinin Alevilere kapatılmak istediğini söyleyen dernek temsilcileri ve vatandaşlar ANKA Haber Ajansı'na konuştu.
"Bakanlığa bağlı Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı’nı kabul etmiyoruz"
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cuma Erçe şunları söyledi:
"1964’te buranın müze olarak açılmasından itibaren 60 yıldır, Alevilerin kontrolünde Hacı Bektaş Veli’yi, hünkarımızı anmak için geldik. 1980 askeri faşist cuntasında dahi bura Alevilerin kontrolünden alınamadı. Ama ne yazık ki, AKP hükümeti ‘Alevisiz bir Alevilik’ yaratmak adına Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı’nı kurdu. Bu başkanlığı kabul etmediğimizi, bu başkanlığın asimilasyon merkezi halinde çalışacağını, Aleviliği tarif ederek yeni bir Alevilik yaratarak Aleviliği öldüreceğini beyan ettik. Ama anlaşılıyor ki bu itirazlarımızın bir hükmü yok. 3 gündür burada kendi dergahımızı, aslında bizi koruması gereken, kollaması gereken devlete karşı koruyoruz. Devlete karşı bu ablukayı yıkmak için mücadele ediyoruz.
"Sözde Alevi kurumlarıyla silahlı polislerle cem yaptılar"
Dergaha giriyoruz ancak sadece niyaz olup çıkabiliyoruz. Örneğin dün işbirlikçi, yanlarına aldıkları kimi sözde Alevi kurumlarıyla silahlı polislerle cem yaptılar. Arkanızda bulunan halkın vergileriyle yapılmış olan kültür merkezini bize kullandırmıyorlar. Ne yazık ki burada, dergahın üzerine kara bir duman çektiler. Onların kurduğu o başkanlığı da yani ‘Alevi Diyaneti’ni de reddediyoruz. Bizim açımızdan yok hükmündedir, kabul etmeyeceğiz."
"Sizin derdiniz ne?"
Türkiye Vakıflar Federasyonu Başkanı Zeynel Abidin Koç ise şunları söyledi:
"Yaklaşık 100 yıldır Alevileri asimile etmeye çalışan bir mevcut devlet var. Ama özellikle son 4-5 yıldır da Aleviliğe karşı açılmış resmi bir savaş var. Bugün gördüğünüz gibi Türkiye’de yaşayan Alevilerin inanç merkezi burası, bunun alternatifi yok. Kapısında Hacı Bektaşi Veli Müzesi yazıyor. Ayasofya’yı inanç merkezi olarak açan, camiye çeviren iktidar bizim kendi inanç merkezimiz olan Hacı Bektaş Veli Türbesi’nin müze olarak korunmasını sağlıyor ve bunda diretiyor. Oysa ki biz bu ülkenin insanlarıyız, bu ülkede inancımızı yaşamak istiyoruz. Bunun dışında başka hiçbir problemimiz yok. Tabii ki herkesin kendi mücadelesi var ama Alevi örgütlerinin talepleri ne ki, bu iktidar bunu kabul etmek istemiyor?
Mevcut Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı devletin kendi kontrolünde olan mekanları kullanıyor, biz de geri kalan tüm sahayı kullanıyoruz. Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı’na şunu sormak istiyorum. Sizin derdiniz ne? Aleviliğe hizmetse Alevi örgütleri var. Bu akşam büyük bir etkinliğimiz var yani buranın resmi protokolü var. Protokolde Kültür Bakanlığı’na konuşma hakkı da verilir ama onlar bunu tercih etmediler kendileri alternatif korsan etkinlik yaptılar, katılım sayısı da belli, burada bütün televizyonlar çekti ancak 300 kişiye konuşmayı tercih etti. Alevilerin içerisine girmeyi tercih etmedi."
"Hacı Bektaş Veli’nin dergahını bize kapattılar"
Adıyaman'dan gelen semah ekibinden bir vatandaş ise "Engelleniyoruz. Dün bizi içeri almadılar. Bu kapıyı kapattılar. Hacı Bektaş Veli’nin dergahını kapattılar. Biz geldik dün açtık içeri girdik. Burası bize yasaklanıyor. Bize asimilasyon yapmak için yasaklanıyor, bizi Kültür Bakanlığı’na bağlamak için. Biz böyle şeylere de gelmeyiz, biz Aleviyiz. Bizi kimse başka çeşit Aleviliğe, bizi devlete bağlamaları için biz bunları kabul etmeyiz. Her sene de yapılıyor da bu sene fazla oldu. Bu sefer devlet yetkisini fazla koyuyor, bizi yasaklamaları için. Niyetleri bizi Alevilikten silmek. Biz devam edeceğiz, bizi Alevilikten silemezler. 1400 yıl silemediler, öldürdüler, yaktılar. Ne yaptılarsa başaramadılar, başaramayacaklardır" diye konuştu.
"Kalabalık çok ama o eski manevi havayı hissedemiyorum"
Niğde’den geldiğini söyleyen Fikret Dikmez ise "30 yıldır Hacı Bektaş’a geliyorum. Burada çok güzel ortam olur. Paneller, söyleşiler, türküler söylenir, semahlar dönülür. Fakat 60 yıldır süregelen bu gelenek bu sene bozuldu. Kalabalık çok ama o eski manevi havayı hissedemiyorum. Bu geleneğe çomak sokmak için bunu (Başkanlığı) kurdular, Alevileri bölmek için kurdular. Burada ayrı alternatif bir program düzenlediler 15’inde, meydanda. Buranın halkı da gelenler de protesto etmek amacıyla programa katılmamış. Bu sene de sönük bir ortamda geçiyor. Alevilerin 60 yıllık geleneğini, kültürünü bozmak için alternatif ürettiler ama bu tutmaz" dedi.
"Sünni olarak gerçekten utanıyorum"
Niğde'den geldiğini söyleyen Adnan Balta, Alevi olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Hacı Bektaşi Kültür Derneklerinin, şimdi bu iki kol oluyor, biri devlet adına kültür adına yapıyorlar, hiç yapmayan devlet bu sene el atmış. Onu da rezil ediyor, kepaze ediyor. Geçmişten beri Hacıbektaş Belediyesi’nin yapmış olduğu şenliklerdi. Çevre illerden, büyükşehir belediyelerinin yapmış olduğu, CHP’li belediyelerin yardım etmiş olduğu şenliklerdi. Ama bu dönem bir bakıyoruz Kültür Bakanlığı diye bir şey var, adını getirin, yeni duyulmuş ismi, Bakanlık diyor, Bakan nasıl Bakan ise her şeyi sahipleniyor, rezil ediyor. Bu sene rezillik yani. İki başlılık var. İki başlılık oldu mu, olmuyor. 60 yıldır daha güzel oluyordu, daha neşeli oluyordu, hünkar Hacı Bektaşi Veli’nin şeyine tam uygun yapılıyordu. Ama bu sene beğenmiyoruz yani, hoşumuza gitmiyor. Ben Alevi değilim ama yıllardan beri benim babam köyde öğretmenlik yaptığı için Alevilerle içli dışlı olduğumuz için gerçekten takdir ettiğim bir şeydir. Ben 63 yaşına geldim, hâlâ buraya gelirim. Her sene gelirim bir Sünni olarak. Ama bu sene gerçekten utanıyorum yani, Kültür Bakanlığı’nın yapmış olduğu şeylerden kusmak istiyorum yani. 63 yaşındayım ilk defa böyle bir rezillik gördüm." (Haber Merkezi)