NATO üyeliği sürecinde İsveç ile Türkiye arasında oluşturulan güvenlik mekanizmasının ilk toplantısı Çarşamba günü Ankara'da düzenleniyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO'nun İsveç ve Finlandiya'yı da üyeliğe alarak genişlemesine onay vermeye karşılık Türkiye "terörle mücadele" alanında bazı taleplerde bulunmuştu.
Bu çerçevede 2023 NATO Vilnius Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO’nun o dönemdeki Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Türkiye ile İsveç arasında bakanlar seviyesinde "Güvenlik Mekanizması" oluşturulması kararlaştırıldı.
Mekanizma ilk toplantısı da şimdi 18 Eylül'de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard'ın başkanlığında yapacak.
Türk diplomatik kaynaklara göre ilk kez düzenlenecek olan Güvenlik Mekanizması toplantısı "iki ülke kurumları arasında terörizm konularındaki iş birliğinin geliştirilmesi bakımından özel önem" taşıyor.
İsveç üyelik sürecinde Finlandiya'yla birlikte Türkiye ile Haziran 2022'de üçlü bir mutabakat zaptı imzalayarak bazı taahhütlerde bulunmuş ve Türkiye'nin rahatsız olduğu PKK ve Gülen yapılanması unsurları ile mücadele vaadi vermişti.
Ancak zaman zaman İsveç'in Haziran 2022'de kararlaştırılan yol haritası kapsamında verdiği vaatleri tutup tutmadığı ve Ankara'nın istediği kişileri iade edip etmediği tartışma konusu olmuştu.
Türk diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre görüşmelerde bu yol haritası çerçevesinde "başta terörizmle mücadele olmak üzere güvenlik alanındaki iş birliği" ele alınacak. Ankara'nın beklentisi, terör örgütü olarak nitelendirdiği PKK, PYD, YPG ve Gülen yapılanmasına karşı ek önlemler alınması.
İkili görüşmelerde ayrıca bölgesel ve küresel gelişmelerin ele alınması öngörülüyor.
İsveç'in üyelik sürecinde Türkiye'ye taahhütleri nelerdi?
İsveç ve Finlandiya, NATO'ya üyelik için 18 Mayıs 2022 tarihinde resmi başvuru yaptı.
Bu başvuruya pek çok NATO ülkesi Rusya'dan kaynaklı güvenlik endişeleri nedeniyle olumlu yanıt verdi. Türkiye ise İttifak üyelerinden ve başvuru yapan iki ülkeden bazı beklentileri olduğunu belirterek süreci uzattı.
Bu çerçevede 28 Haziran 2022'de düzenlenen NATO Madrid Zirvesi'nde, Türkiye ile İsveç ve Finlandiya arasında bu ülkelerin "terörle mücadele ve savunma sanayisi alanlarındaki taahhütlerini" kapsayan Üçlü Mutabakat Zaptı imzalandı.
İsveç ve Finlandiya bu zapt ile "terörle mücadele mevzuatlarını güçlendirilmeyi, PKK ve uzantılarının kendi ülkelerindeki faaliyetlerini engellemeyi, FETÖ ve PYD/YPG'ye destek vermemeyi" taahhüt etti, ayrıca Türkiye'nin terörle bağlantılı iade veya sınır dışı taleplerini ivedilikle işleme koyacağını da belirtti.
Zaptta bunlara ek olarak "terör örgütlerinin propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerinin engellenmesi ile yasaklanması" maddesi de bulunurken Ankara için bir diğer önemli husus ise Türkiye'ye yönelik savunma sanayisi ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılması taahhüdü oldu.
Bu arada 2024 yılı Türkiye ile İsveç arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıldönümü.
Nordik ülkeler arasında Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan İsveç bu süreçte savunma sanayisi alanında Türkiye'ye yönelik ambargolarını kaldırdı.
İsveç hangi adımları attı?
Peki İsveç NATO üyeliği için verdiği vaatlerin ne kadarını gerçekleştirdi?
Güvenlik mekanizması toplantısı öncesinde bilgi veren Türk diplomatik kaynaklara göre İsveç süreç boyunca verdiği bazı taahhütlerle ilgili adımlar attı.
Üçlü mutabakat zaptının imzalanmasının hemen ardından İsveç yeni bir Terörizmle Mücadele Yasası çıkarmış ve 1 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe soktu.
"Terör örgütü ile angajmana girilmesi" ve "terör örgütüne destek verilmesi" halinde örgütlenme özgürlüğünün sınırlandırılması için 1 Ocak 2023'ten itibaren geçerli olacak şekilde İsveç Anayasası'nda değişiklik de yapıldı.
İsveç, anayasa değişiklikleriyle birlikte güncellenen Terörizmle Mücadele Yasası'nı 1 Haziran 2023'te yürürlüğe soktu. Söz konusu yasa kapsamında "terör örgütüne katılımı" suç haline getirdi.
Türkiye ile bağlantılı dava ve konularda eşgüdüm için bir irtibat savcısı atayan İsveç, PKK'nın İsveç'teki ana finansman kaynaklarından "Kürt Kızılayı" oluşumunun İsveç'teki banka hesabını da kapattı.
Türk diplomatik kaynaklar üçlü mutabakat zaptı öncesi dönemde, PKK/PYD/YPG/SDF'nin temsilcilerinin İsveç'te bakan düzeyinde kabul gördüğünü, sık sık temas ve ziyaretler yapabildiklerini belirterek İsveç hükümetinin "PYD/YPG'nin PKK'yla bağına atıfla PYD/YPG'yle arasına mesafe koyacağını" açıkladığını kaydediyor.
Bu arada bazı PKK mensuplarıyla ilgili yargı sürecinin başlatıldığı da belirtiliyor.
Öte yandan İsveç'in Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili de taahhüdü bulunuyor. Vilnius zirvesinde varılar uzlaşının 6. maddesine göre "İsveç, Türkiye'nin, Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi dahil AB'ye üyelik sürecinin yeniden canlandırılması konusundaki çabalara aktif destek verecektir" denilmişti.