Bir canın bedeli 17 Milyon TL

İliç’de 17 milyonu elinin tersiyle iten aile: “Cenazemiz satılık değil. Biz para değil, suçluların cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Önce Murat Kurum’u kurtarmak için yeni bir bilirkişi raporu hazırlattılar, şimdi de ailelere 17 milyon TL sus payı önerdiler.

İBRAHİM GÜNDÜZ

Kısa Dalga - 13 Şubat 2024 tarihinde Türkiye ve dünya tarihinin en büyük maden facialarından birisine neden olan ANAGOLD şirketi, hayatını kaybeden 9 işçinin ailesine 17 milyon TL teklif etti.

Kanada-ABD ortaklı SSR Mining şirketi ile iktidara yakın Çalık Holding’in ortak olduğu ANAGOLD, para teklifinde bulunduğu ailelere bir de mutabakat zaptı imzalattı.

Ailelerden 7’i bu teklifi kabul ederken, Ramazan Çimen ve Uğur Yıldız’ın aileleri kabul etmedi. Uğur Yıldız’ın acılı ailesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret ederek destek istedi.

13 Şubat Faciası

13 Şubat 2024 tarihinde İliç-Çöpler Altın Madeni’nde siyanür liçleme sahası çökmüş ve yaklaşık 40 milyon ton liç yığını, Sabırlı Deresi’ne ve açık ocağın içine akmıştı.
Sabahın erken saatlerinde belirlenen çatlakların tam 7 saat boyunca her geçen dakika büyümesine rağmen, maden tamamen kapatılmamış ve saat 14.28’de yaşanan çökme nedeniyle 9 işçi toprak altında kalmıştı.


Dokuz işçi

Facia sonrasında İş Makinesi Operatörü Kenan Öz, ADR Süpervizörü Adnan Keklik, Kırıcı Süpervizörü Ramazan Çimen, Laboratuvar Teknisyeni Fahrettin Keklik, Plastik Boru Kaynakçısı Abdurrahman Şahin, Makine Bakımcısı Hüseyin Kara, İş Makinesi Operatörleri Mehmet Kazar ve Şaban Yılmaz konteynır bölgesinde yaşamını yitirmişti.

Taşeron Çiftay İnşaat’ın elemanı Şoför Uğur Yıldız ise liç sahasında yaşanan çatlaklardan ve olanlardan habersiz, her günkü rotasından hafriyat çekerken, Manganez denilen bölgede kamyonuyla birlikte milyonlarca tonluk liç toprağının altında kalmıştı. Uğur Yıldız’ın cansız bedenine faciadan 53 gün sonra 5 Nisan 2024 tarihinde ulaşılmıştı.

Önemli gelişmeler

Dokuz işçinin tarifi imkânsız acılarla hayatını yitirdiği faciadan bir ay sonra “ilk bilirkişi raporu” açıklanmıştı. İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine hazırlanan 23 Mayıs 2024 tarihli “ikinci bilirkişi” raporu ise daha kapsamlı ve detaylı bir incelemeyle faciayı analiz etmiş, “tali kusurlu” ve “asli kusurluları” tespit etmişti. İkinci Bilirkişi Raporunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’la birlikte 13 kişi ASLİ KUSURLU, 26 kişi de TALİ KUSURLU bulunmuştu. 262 sayfalık Bilirkişi Raporu’nun altında 9 ODTÜ, 2 Cerrahpaşa ve 1 İTÜ hocası ile bir AFAD mühendisinin imzası bulunuyordu.


Yargılanması gerekiyordu

Bu rapora göre şirket yöneticileriyle birlikte, dönemin ve şimdinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da yargılanması gerekiyordu. Ancak savcılığın iddianame hazırlığı devam ederken önemli bir gelişme oldu ve Eylül 2024’te “üçüncü bilirkişi raporu” için yeni bir heyet oluşturulduğu haberi geldi.

Aslında oluşturulan bir “bilirkişi” heyetinden çok “aklama” heyetiydi. Heyetin tek bir amacı vardı: Bakan Kurum’u “asli kusurlu” bulan 23 Mayıs 2024 tarihli ikinci bilirkişi raporunu boşa düşürmek ve Bakan Murat Kurum’u kurtarmak.

Üçüncü bilirkişi raporu

Öyle de oldu 22 Kasım 2024 tarihinde ise “üçüncü bilirkişi raporu” yayınlandı. 6 Hacettepe, 4 İTÜ, 1 Yıldız Teknik ve 1 Gazi Üniversitesinden 10 profesör ve 2 doçentin imzasını taşıyan ve kısa sürede hazırlanan Üçüncü Bilirkişi Raporunda, faciayla Murat Kurum’un eylemleri arasında bir illiyet bağı kurulamayacağı ve dolayısıyla da “asli kusurlu” olamayacağı belirtildi. Rapora göre, bakan ve bakanlık yetkilileri madendeki tasarım hatalarını tespit edemezlermiş.

Bunun üzerine savcılık, madenin çökmesine neden olduğu belirtilen 7 Ekim 2021 tarihli ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri hakkında, üzerlerine atılı suçların unsurları itibarıyla oluşmamış olması nedeniyle "kovuşturmaya yer olmadığına dair" karar verdi.


17 Milyon TL

Bu arada şirketin ailelerle anlaşma yoluna gittiği ve bir “gizlilik sözleşmesi” karşılığında 17 milyon TL para ödemeyi teklif ettiği ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre 7 aile teklif edilen parayı kabul ederken, Kırıcı Süpervizörü Ramazan Çimen ve kamyon şoförü Uğur Yıldız’ın aileleri para teklifini reddetti.

Uğur Yıldız’ın acılı eşi Gamze Yıldız, “Bize para teklif ettiklerinde bir de sözleşme hazırlamışlardı. Sanki bir gizlilik sözleşmesi gibi. Maddeler hazırlanmış. Maddelerin içinde davayı etkileyecek cümleler vardı. Yani ‘parayı al, sus’ şeklinde bir teklifti bize yapılan. Yani bu parayı alıp da bize uzatılan sözleşmeyi imzalasaydık, ceza davasını etkileyebilirdi. Bir başka deyişle bizden, hiçbir dava açmayacağız şeklinde taahhütname istediler. Kabul etmedik. Kendi hakkımızı hukuk yoluyla takip edicez” diye konuştu.

Gamze Yıldız, gerçek suçluların ortaya çıkmasını istediklerini, sıradan bir olaymış gibi üzerinin kapatılmasına karşı olduklarını belirterek, Murat Kurum’un oluşturulan üçüncü bilirkişi raporuyla “kusursuz” bulunmasına da itiraz ettiklerini söyledi.

Özgür Özel’i ziyaret

Uğur Yıldız’ın acılı ailesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de TBMM’deki makamında ziyaret ederek konunun gündemde tutulmasını ve Çöpler Faciasının üzerinin kapatılmaması için yardım istediler. Ziyaret sırasında CHP’nin Çöpler-İliç Faciası Araştırma Komisyonu üyeleri Müzeyyen Şevkin, Gamze Taşcıer, Deniz Yavuzyılmaz, Mustafa Sarıgül ve Cumhur Uzun hazır bulundular. Baba Ali Ekber Yıldız ziyaret sırasında, “Bu haklı mücadelemizde yanımızda olmanızı bekliyoruz. Cenazemiz satılık değil. Bizim parayla pulla işimiz yok. Böyle bir pazarlığa oturamayız. Bizi yalnız bırakmayın. Suçlu kimse cezasını çeksin. Bizim canımız yandı, başka canlar yanmasın” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, “Her zaman yanınızdayız ve haklı mücadelenizin takipçisi olacağız” diye konuştu. Özgür Özel’in konuyu gündemde tutmak amacıyla Ocak ayı içinde bölgeyi ziyaret etmesi de planlanıyor.

DEM ve İşçi Parti’yi de ziyaret eden acılı aile, hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan bütün partilerden bu yönde destek beklediklerini de söyledi.

Belediyeye başvurdu

Bu arada 9 işçinin öldüğü 13 Şubat 2024 faciasına neden olan ANAGOLD şirketi maden alanını büyütmek için İliç Belediyesi’ne başvurdu. Ancak İliç Belediye Meclisi bu talebi reddetti.
ABD-Kanada ortaklı SSR Mining Şirketi ile Çalık Holding ortaklığında faaliyet gösteren ANAGOLD, 13 Şubat 2024 tarihinde Türkiye ve dünya tarihinin en büyük maden facialarından birisine neden olduktan sonra çalışmalarını durdurmuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisansları iptal edilen ve mahkeme tarafından da 2021 ÇED raporu iptal edilen ANAGOLD bir süredir yeniden açılmak için çalışmalar yürütüyor.


ANAGOLD, kamuoyunun bütün tepkisine rağmen, İliç Belediyesi’nin Kasım ayı toplantısında bir başvurusuyla gündeme geldi. ANAGOLD bu başvurusuyla saha genişletme için belediyeden onay istiyordu. Ancak ANAGOLD’un genişlemek istediği sahaya bakınca asıl hedefin İliç olduğunu gören belediye meclisi üyeleri bu talebi reddetti.

Yüzde 70 büyümek istiyor

Adının açıklanmasını istemeyen bir Meclis üyesi, “Maden alanını neredeyse yüzde 60-70 genişletmek istiyorlar. İliç’i komple tel örgünün arkasına koymuşlar” diyerek şunları söyledi:


“Belediyenin su saatinin değişmesi, kaldırılması şudur, budur... Çakmaktepe arkası, dere yataklarını komple kapatıyorlar. İliç’in içine kadar en üst caddenin üzerinden toprak setleme yapacağız diyorlar. Zaten Çakmaktepe’de çalışırken de şikayet çok vardı. Aynen şunu söyledim, eğer gözleri yiyorsa bu ilçeyi alsınlar, götürsünler başka yere. Bana içme suyu hattını kaldıracaklarını söylüyorlar. ÇED sahasının içinden geçiyormuş. Yarın su içinde aynı şeyi söyleyecekler. Bizim İliç’in kaynakları da onların ruhsat sahasından geliyor. Şehrin içine tel örgü çekmeyi düşünüyorlar. Yukarıda yollarımız varmış, onları değiştirecekler. Kimse kusura bakmasın, mücavir alan içinde tepkiyi biz koyarız. Biz sorumluyuz. Çakmaktepe dedikleri yerin altına Kızıltepe diye bir proje eklemişler. Bunlar ocak ayında açılacak diye birileri bunları ümitlendirmiş herhalde. ÇED raporlarını genişletirlerse borsaya gidecekler, ayaktayız diye. Belediye Meclisinde kabul etmedik” dedi.

Çöpler Altın Madeni’nin 7 Ekim 2021 tarihinde Murat Kurum tarafından onaylanan ÇED raporu, Ağustos 2024’de Erzincan İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Yani madenin Anayasası olarak görülen ÇED’i yok. Son ÇED iptal edildiği için önceki ÇED’ler de boşa düşmüş durumda. Ayrıca Çevre izin lisans belgesi de iptal edilen ANAGOLD, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve MAPEG tarafından üretim faaliyetleri durdurulmuş durumda.

Gündem Haberleri