Kısa Dalga - Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi tarafından hazırlanan rapora göre 2023 yılında 85.000 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin yüzde 60'ı (51.100) kurbana yakın biri tarafından işlendi. Raporda, rakamların küresel olarak bir kadın için en tehlikeli yerin evleri olduğunu gösterdiği belirtildi.
Ölümcül şiddete maruz kalınan yer
The Guardian’ın haberine göre, BM Kadın Birimi İcra Direktörü Yardımcısı Nyaradzayi Gumbonzvanda şunları söyledi:
“Verilerin bize söylediği şey, kadınların hayatlarının en güvenli olması gereken özel ve ev içi alanlarının, pek çoğunun ölümcül şiddete maruz kaldığı yer olduğudur.
Bu rapordaki rakamları buzdağının görünen kısmı olarak görüyoruz, çünkü tüm kadın ölümlerinin kayıt altına alınmadığını ve tüm ölüm nedenlerinin doğru bir şekilde kadın cinayeti olarak kaydedilmediğini biliyoruz ve hiçbir bilgiye erişemediğimiz birçok topluluk var.”
Kadın ve kız çocuklarının cinsiyete bağlı olarak öldürülmesi olarak tanımlanan femicide’a
(kadın kırımı) ilişkin BM küresel tahminleri, 2022 yılında 89.000 kadın ve kız çocuğunun genel bir düşüş olduğunu, ancak yakın partnerler ve aile üyeleri tarafından öldürülenlerin sayısında bir artış olduğunu gösterdi.
En yüksek Afrika
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesine adanmış BM ajansının verileri, 2023 yılında tahmini 21.700 kurbanla Afrika'nın en yüksek eş ve partner kaynaklı kadın cinayeti oranlarını kaydettiğini, onu Amerika ve Okyanusya'nın izlediğini gösterdi.
Avrupa ve Amerika'da kadınların çoğu yakın partnerleri tarafından öldürülürken, diğer yerlerde yakın aile üyeleri birincil failler oldu.
BM Kadın Birimi, Fransa, Güney Afrika ve Kolombiya olmak üzere üç ülkeye ilişkin mevcut verilerin, yakın partnerleri tarafından öldürülen kadınların “önemli bir kısmının” ölümlerinden önce yetkililere bir tür şiddet ihbarında bulunduğunu doğruladığını belirtti.
Raporda, erkekler ve kadınlar yakın partner ya da aile içi şiddet mağduru olsalar da, 2023 yılında tüm küresel cinayet kurbanlarının %80'ini erkeklerin oluşturduğu, ancak bu ölümlerin sadece yüzde 12'sinin aile içi ölümcül şiddetten kaynaklandığı, kadınların oranının ise yüzde 60 olduğu belirtilmiştir.
Yetersiz veri
Bununla birlikte BM ajansı, küresel kadın cinayeti tahminlerine ilişkin raporunun, dünya çapında birçok ülke tarafından yetersiz veri toplanması nedeniyle engellendiğini ve aile içi alan dışında işlenen kadın cinayetlerine ilişkin doğru veri toplayan çok az hükümet olduğunu söyledi.
Mevcut veriler Fransa'da 2019-2022 yılları arasında kadın cinayetlerinin %79'unun yakın partnerler ya da diğer aile üyeleri tarafından işlendiğini, şiddet içeren suç ya da istismar gibi diğer kadın cinayeti türlerinin ise toplam rakamların %5'ini oluşturduğunu göstermektedir. Güney Afrika'da veriler, aile içi alan dışındaki kadın cinayetlerinin 2020-2021 yıllarında tüm kadın cinayetlerinin %9'unu oluşturduğunu gösterdi.
Veriler hesap verebilirliği arttıracak
Raporda, “Üye devletler son yıllarda kadın cinayetlerini ele almak için giderek daha fazla önlem alırken, ülkelerin toplumsal cinsiyete dayalı cinayetlerle mücadele çabalarının hesap verebilirliği, kadın cinayetlerine ilişkin istatistiklerinin kalitesi ve kullanılabilirliği ile de ölçülmektedir” denildi ve şu nokta eklendi:
“Veri mevcudiyeti açısından olumsuz eğilimi tersine çevirmeye yönelik önemli çabalar, kadına yönelik şiddetle mücadelede hükümetlerin hesap verebilirliğini artıracaktır.”
Aralarında Türkiye, Kenya, Hindistan ve Meksika'nın da bulunduğu ülkelerde kadınlar bu yıl artan kadın cinayetlerini protesto etmek için sokaklara dökülürken, dünya genelinde daha fazla hükümet de giderek artan sayıda kadının hayatını kaybettiğini kabul etmek ve buna yanıt vermek için yeni yasalar çıkarma sözü verdi.
(Haber Merkezi)