Kısa Dalga - Emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı, 1990'lardaki faili meçhul cinayetlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Avcı, faili meçhul cinayetlerde adı sık sık geçen JİTEM binbaşı Cem Ersever’e ilişkin şunları söyledi: “Cem Ersever geldi dedi ki: ‘HADEP açlık grevi yapıyor, ben buraya bomba koyacağım’ dedi. Biz buna müsaade etmeyiz. O bunu deneyemez, çünkü tahkikat yapılırsa yakalanacağını bilir” dedi.
'Bizim bölgemizin dışında olaylara karıştılar'
T24‘ten gazeteci Gökçer Tahincioğlu’na konuşan Hanefi Avcı, “Dönemimde Diyarbakır merkezde cinayet işlenmedi" dedi ve özetle şunları söyledi: "Bir tek olay vardı, o da Hizbullahvari bir grubun yaptığı eylem. Cem Ersever ve adamları bizim bölgemizin dışında olaylara karıştılar. Benim zamanımda Diyarbakır merkezde hiç eylemleri yok. Bismil’de bir olay yaptılar. Olay zaten ortaya çıktı. Sonra Mardin’de olay yapmışlar, burada bazı belgeler ortaya çıktı, sonrasında doğrulandı.
'1995'ten sonra çığrından çıkmıştı'
Bu ölçüsüzlük 1995’ten sonra çığırından çıkmıştı. Çünkü şehir merkezinde PKK güçlü değildi. Eylem yapamıyordu, sadece öğrenci gösterileri vardı. Ama 1994-1995’te çok fazla eylem olunca artık o eylem dolayısıyla orada polis, jandarma herkesin çok canı yanınca bir şey arıyorlar. Şimdi düşünün karakollar tehlikede, lojmanlar tehlikede, devriye arabaları tehlikede. Böyle bir ortamda herkes “Bunu kim susturacak? Kim ne yapacak” arayışında. Bunu yaşayanlar birçok şeyi normal görebiliyor.”
'Yeşil öldürüldü'
Faili meçhul cinayetlerde adı sık sık geçen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da öldürüldüğünü iddia eden Hanefi Avcı, şunları söyledi:
“Aksi ispatlanmayacak bir bilgi olarak söylüyorum. Yeşil’i en son Lübnan’a gönderiyorlar. Pasaport kayıtları falan var, girişi var, tarihi var, ben tespit ettim hepsini. Geldikten sonra garajların oradaki MİT’e görüşmeye gidiyor. Ankara’da.
Görüşmeye gittikten sonra bir daha çıkmıyor. Bir ay sonra Yeşil’in arabası garajların oradaki eski MİT’in parkında bulunuyor. Şimdi oğlu bir ay sonra arabayı orada buluyor.
Bu adam eğer öldürülmese, arabayı en son bıraktığı yer neresi, görüşmeye gittiği yer… Oğluna “Benim arabamı oradan alın” derdi. İki arabasının biri burada bulunuyor. Ve oğlu da biliyor ki; bilgi vermeye gitti ve bir daha gelmedi.” (Haber Merkezi)