Kısa Dalga - Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK), Gökova’daki bazı alanların “sit statülerinin düşürülmesine ve bu alanların kesin korunacak alan ilan edilmemesine” yönelik işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Gökova Körfezi’nde doğal sit alanlarının yapılaşmaya açılmasına yönelik düzenlemeye karşı başından itibaren açık ve net bir tutum alan Muğla Büyükşehir Belediyesi, Danıştay’ın verdiği kesin nitelikteki onama kararıyla hukuken haklı bulundu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK), Danıştay Dördüncü Dairesi’nin iptal kararını onayarak, Gökova’daki bazı alanların “sit statülerinin düşürülmesine ve bu alanların kesin korunacak alan ilan edilmemesine” yönelik işlemin hukuka aykırı olduğuna kesin olarak hükmetti.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, dava konusu düzenlemeye ilk aşamadan itibaren karşı çıkmış, Gökova’nın yapılaşmaya açılmasının doğal ve ekolojik denge üzerinde geri dönülmez sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunmuştu.
Belediye, sürece ilişkin hukuki girişimlerinde; doğal sit alanlarının korunmasının Anayasa’dan kaynaklanan bir kamu yükümlülüğü olduğunu, doğal sit statülerinin bilimsel, nesnel ve bütüncül ekolojik değerlendirmelerle belirlenmesi gerektiğini, bu tür bilimsel araştırmaların kamu eliyle ve mevzuata uygun şekilde yürütülmesinin zorunlu olduğunu savunmuştu.
Danıştay kararı, belediyenin itirazlarını hukuken doğruladı
Danıştay İDDK’nın onama kararında; Gökova Doğal Sit Alanları için hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun (ETBAR), alanın ekolojik, hidrolojik ve biyolojik özelliklerini yeterli ve bütüncül biçimde ortaya koymadığı tespitine yer verildi. Kararda; flora, fauna, su kaynakları, sulak alanlar ve ekosistem bütünlüğüne ilişkin eksikliklerin, koruma statüsünün düşürülmesine dayanak olamayacağı vurgulandı.
Kararın kesinleşmesiyle birlikte; Gökova’daki dava konusu alanların yapılaşmaya açılmasının önü kapandı, doğal sit alanlarında koruma statüsünün düşürülmesine yönelik işlemlerde bilimsel ve kamusal sorumluluk bir kez daha vurgulandı, yerel yönetimlerin çevreyi ve doğal mirası koruma yönündeki mücadelesi güçlü bir hukuki dayanak kazandı."