Kısa Dalga - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını Meclis’in Basın Kapısı’nda protesto etti. Protesto eyleminde, “Rojava devrimi kadın devrimidir”, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Rojava rumeta me ye” ve “Rojava halkları yalnız değildir” yazılı dövizler de taşındı.
"Suriye için umutlu değiliz"
Burada söz alan Sezai Temelli, Suriye’de çöken Esad yönetimine işaret ederek, “Bir diktatör çöktü” dedi. Temelli, “Bu Ortadoğu halkları için umut var bir gelişme olmasına karşılık ne yazık ki bugün Suriye için umutlu değiliz. Çünkü Suriye’deki gelişmeler aslında hem Türkiye için hem de bölge halkları için krizi büyütmekte, riskleri artırmaktadır. Daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi Türkiye’nin iç ve dış politikası arasına bir çizgi koymak mümkün değildir. Özellikle Türkiye’nin Ortadoğu politikası bugün Türkiye’deki gelişmeler belirlemede önceliklidir” diye konuştu.
Fidan'a: ÖSO ve SMO, El Kaide, IŞİD, Nusra ürünleri
Temelli, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Güncellenin” şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün TBMM Genel Kurulu'nda Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yapmıştı.
Fidan burada yaptığı açıklamada "Size şunu tavsiye ederim. Artık geldiğimiz noktada 2024 yılındayız 2025'e giriyoruz. Bakın arkadaşlar. Biraz rasyonelliğe, biraz sınıf atlamaya, biraz update'e (güncellemeye) ihtiyacımız var. Üçüncü dünyacı demagoji ile bir yere gitme şansımız yok. Kendi siyasi çizginize de hizmet etmek için biraz update edin kendinizi" ifadesini kullanmıştı.
Temelli, Fidan'a şöyle yanıt verdi:
“Biz de dönüp Dışişleri Bakanı’na diyoruz ki güncellenmesi gereken sizin politik anlayışsızdır. Tam 13 yıldır Suriye'de yaşanan krizlere rağmen hala gerekli dersleri çıkaramayanlar, bugün hala Suriye’yi istikrarsızlaştırmaya devam ediyor. ÖSO’lar, SMO’lar ki bunların geçmişini çok iyi biliyoruz. Bunlar El Kaide, IŞİD, Nusra dediğimiz terör örgütlerinin ürünleridir. Bugünkü karşılıklarıdır. Bunlarla beraber bir siyaset inşa etmeye kalkmak akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Oysa Suriye’nin geleceği eğer demokratikleşmeyse bu demokratikleşmeyi sağlayacak yegane unsur o bölgede istikrarlı bir siyaseti hayata geçirmiş olan Suriye Demokratik Güçleri’dir. Bunlarla sağlanacak bir diyalog, barış ve müzakere süreci Suriye’nin ve bölgenin geleceği açısından en sağlıklı bir politik hattır. Esas güncelleme arıyorsanız işte tam da burada arayacaksınız. Bu bölgeyi hedef alan, bu bölgeye saldırı politikalarını güncelleyenler aslında duvara çarpıp 13 yıldır debelendikleri çukurun içinde kalmaya mahkumdur ” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)