Fatih Erbakan iktidara ekonomi ve Gazze'yle yüklendi, erken seçim istedi

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Gazze konusunda da hükümete yüklendi ve “Bizim yetkililerimiz bir kuru ekmekle bir damla suyu bile oraya ulaştırmaktan aciz halde” dedi.

Kısa Dalga - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Malatya 3. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iktidarın özellikle deprem bölgesindeki ekonomi politikalarını ve Gazze krizi karşısındaki tutumunu eleştirdi.

Erbakan 6 Şubat depremlerinin üstünden 2,5 sene geçtiğine işaret ederek, "Malatya’nın kalbi durumundaki çarşımız üç kez teslim tarihi değişmesine rağmen hâlâ teslim edilemeyerek esnaflarımız mağdur ediliyor. Depremden hemen sonra esnafımız nefes alsın diye 1 sene ödemesiz, yüzde 8 faizle kredi garanti fonu kredileri verildi. Ancak bir sene geçtikten sonra faizlerin artması bahanesiyle yüzde 50 faizle bu krediler tahsil edilmeye kalkışılarak esnafımıza ikinci bir şok daha yaşatıldı" şeklinde konuştu.

Malatya ihracat pazarını Özbekistan'a kaptırıyor

Malatya’nın, kayısının başkenti olduğunu söyleyen Erbakan, şöyle devam etti:

"Malatya’nın, yapılan yanlış uygulamalarla ve devlet tarafından yeterli desteğin sağlanmamasıyla bugün dünyadaki ihracat pazarını Özbekistan’a kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Türkiye genelinde yaşanan büyük don felaketinden en çok etkilenen Malatyalı kayısı üreticileri oldu. Ancak devletin desteğini olması gerektiği gibi yanlarında göremediler. Çiftçilerimizin Ziraat Bankası’na olan kredileri ertelenmedi; bütün bu deprem ve don olaylarına rağmen tam tersine, faiziyle birlikte tahsilatlar başlatıldı. Malatya gibi önemli ve büyük bir şehrimizde bu devirde su kesintileri artık normal hale gelmiş durumda. Plansız, programsız bir şekilde yaşanan kesintiler, hayatın doğal akışının parçası haline geldi.

"Halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında"

Halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında gelire sahip, yüzde 85’i yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Bugün matematik olarak halkın yüzde 45’i elde ettiği gelirle sağlıklı ve düzenli beslenebilmekten aciz durumdadır. Neden aç kalmıyor? Milyarlarca liralık sosyal yardımlar var, sadaka var, zekât var, akrabası var, annesi babası var, hemşerisi var. Bunların yardımlarıyla aç kalmıyor. Yoksa matematik olarak elde ettiği gelir açlık sınırının altındadır. İşte emekli maaşı, açlık sınırının neredeyse yarısı seviyesindedir. Türkiye’de 4 kişilik aile için açlık sınırı 27 bin lira seviyesine gelmiştir. Emekli maaşı 14 bin 469 liradır.

Asgari ücret, yoksulluk sınırının dörtte biri seviyesindedir. Yoksulluk sınırı 90 bin liraya dayanmıştır, asgari ücret 22 bin 100 liradır. Bir haneye iki asgari ücret girse dahi yoksulluk sınırının ancak yarısı kadar bir gelire sahiptir. Yapılan araştırmalar, İstanbul’da 4 kişilik bir ailenin yaşama maliyetinin 96 bin 559 lira olduğunu ortaya koymuştur. 96 bin lira geliri olmayan 4 kişilik bir aile, bugün temel ihtiyaçlarını kendisi karşılayabilmekten aciz durumdadır. İstanbul’da kaç ailenin aylık 96 bin liranın üzerinde geliri var? Türkiye genelinde kaç ailenin aylık 90 bin liranın üzerinde geliri var? Bu hesabı yaptığınızda Türkiye’nin yüzde 85’i yoksul durumdadır.

Gazze eleştirileri

Ekonomide durum böyle de, dış politikada farklı mı? Hayır, değil. İşte biraz evvel söylediler. Gazze’deki kanayan yaramız hâlâ ciğerlerimizi yakmaya devam ediyor. Kendi çocuğumuzun başını okşarken utanıyoruz. Akşam evimizde sofraya oturup çorba içip yemek yerken utanıyoruz. Oradaki açlık, oradaki susuzluk, oradaki perişanlık; ümmet olarak, millet olarak bizi perişan ediyor. Ancak böyle bir noktada bizim yetki sahibi yetkililerimiz ne yapıyor? Bir kuru ekmekle bir damla suyu bile oraya ulaştırmaktan aciz halde. Hamasi nutuklar, lanetlemeler, kınamalar, bağırmalar, çağırmalar, bunlar çok güzel. Bunlar güzel de; bu yetkiye sahip olan, 23 senelik tek başına iktidar olarak, bir Türk Silahlı Kuvvetleri gözetiminde yardım koridoru bile oluşturup bir ekmek, bir su ulaştıramadıktan sonra siz ne işe yararsınız Allah aşkına?

Erken seçim talebi

Millet olarak yıllardır sorunlarımıza çözüm bekliyoruz , maddi ve manevi sıkıntılarımıza çözüm bekliyoruz. Ancak çözümün adresi olması gereken iktidar maalesef tam tersine sorunların kaynağı haline geldi. Türkiye’de işler iyi gitmiyor, iyiye de gitmiyor. Buradan iktidara, Malatya’dan sesleniyorum. Diyoruz ki yapacağımız en iyi şey, 2026’nın ilkbaharında erken seçim sandığında bunu yöneten önden getirmek. Ekonomi alanında da, dış politika alanında da bu ülkeye, bu milletin hayrına bir adım atmanızı beklemiyorum. Yapacağımız en büyük hayır, erken seçim sandığını yitirmektir. O zaman bu aziz millet ferasetiyle hareket edecek, Milli Görüş’ü seçecek ve siz de göreceksiniz bu ülke nasıl yönetilmiş, ekonomi nasıl olurdu, dış politika nasıl olurdu.

Gündem Haberleri