Kısa Dalga - Dışişleri Bakanı Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Mısır'ın başkenti Kahire'de mevkidaşı Abdulati ile bir araya geldi.
İkili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Fidan ise şunları kaydetti:
"İsrail'in saldırganlığı bölge için büyük bir tehdit. Gazze'de son 10 ayda tüm dünyanın gözü önünde 40 bin Filistinli katledildi. Değerli kardeşimle Gazze'de vahşetin durması için önümüzdeki dönemde neler yapabileceğimizi istişare ettik. Ateşkes müzakerelerinde arabulucu olarak Mısır'ın Katar ile birlikte yürüttüğü çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Bizler de Mısırlı ve Katarlı kardeşlerimize bu konuda her türlü desteği vermekten çekinmedik. Ancak gelinen noktada müzakerelerde Filistinliler yapıcı bir yaklaşım sergilerken oyunbozanlık yapan taraf hep İsrail olmuştur. İsrail bununla da yetinmemiş, ateşkes görüşmelerinin baş müzakerecisini kalleşçe bir suikastla öldürmüştür.
"Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor"
Bu suikast şunu açıkça ortaya koyuyor: Netanyahu barış istemiyor. Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. İsrail şiddet ve yayılmacılık peşinde koşuyor.
Savaş suçlularının yeri parlamento kürsüsü olamaz. Savaş suçlularının oturtulması gereken yer ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail'e destek verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmelidirler.
Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil tüm dünya ağır bedeller ödeyecek.
Türkiye olarak şu ana kadar Gazze'ye 56 bin tondan fazla insani yardım malzemesi ulaştırdık. Türkiye Gazze'ye en çok yardımda bulunan ülke olmuştur.
İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılandığı süreci yakın takipteyiz. Bu davaya Türkiye olarak müdahil olma kararı almıştık. Çarşamba günü başvuru dosyamızı mahkemeye teslim ediyoruz. Orta Doğu'da barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin devletinin kurulmasından geçiyor."
"Bölge daha fazla İsrail provokasyonunu kaldıracak durumda değil"
"Türkiye ve Mısır olarak bölgede savaşın yaygınlaşmaması için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz" diyen Fidan, şunları ekledi:
"Bizler bölgenin sorumlu ülkeleri olarak bölgemizdeki sorunlara sadece gözlemci kalmayacağız. Bölgesel sahiplenme ruhuyla hareket ederek bölgenin sorunlarına yapabileceğimiz katkıların hepsini yapmak için sistemik bir şekilde çalışıyoruz. Aramızdaki ilişkilerin normalleşmiş olması, stratejik konuları çok rahat bir şekilde konuşuyor olmamız bizim açımızdan bir nimet, bunun kıymetinin farkındayız. Başta İsrail yayılmacılığından kaynaklanan bölgesel tehditler olmak üzere Libya, Sudan, Somali gibi birçok konuyu Mısır ve Türkiye kendi arasında seviyeli bir şekilde istişare etmekte.
İsrail öldürmeye başlıyor, sonra Mısır'a geliyorlar, bize geliyorlar, aman diğer ülkelere söyleyin savaşa girmesinler, tamam, hadi girelim yaygınlaşmasın. İsrail İran'ın Büyükelçiliği'ni Şam'da vuruyor, ondan sonra Mısır'a geliyorlar, bize geliyorlar, ilgili taraflara gidiyor, aman müdahale edin. Şimdi yine aynı şekilde İsrail Hamas'ın liderini şehit ediyor aynı şekilde aman müdahale olmasın. Arkadaşlar, bu artık sürdürülebilir bir pattern değil. Biz bu oyunda oynamıyoruz artık. İsrail'in yaptığı her türlü kötülüğü Amerika'nın arkadan süpürmeye çalışması, hafifletmeye çalışması, kabul edilebilir bir pattern olmaktan çıkmıştır. Artık tasmasını sahipleri eline almalı ve sahip çıkmalı. Bölge daha fazla İsrail provokasyonunu kaldıracak durumda değildir. Bunun altını çiziyorum. Bu uyarılarımıza kulak versinler. Bölgenin evlatları olarak, bölgenin insanları olarak bunu söylüyorum." (Haber Merkezi)