Kısa Dalga - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Parti Meclisi'nin geçen hafta yapılan toplantısına ilişkin sonuç bildirgesi yayımlandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Meclis açılışında DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan süreç, bir dizi açıklamalar ve gelişmelere sahne oldu. Bahçeli'nin Öcalan'ı Meclis'te açıklama yapmaya çağırması, Öcalan ile yıllar sonra görüşmeye izin verilmesi ve aynı gün gerçekleşen TUSAŞ saldırısı, konuyu gündemin ilk sıralarında tuttu.
DEM Parti Parti Meclisi de yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği toplantının ardından bir açıklama yaptı.
''Türkiye’de sağlanacak onurlu bir barış Ortadoğu’nun da barışı olacaktır” başlığıyla yayımlanan sonuç bildirgesinde, "Yıllardır büyük bedeller ödeyerek her koşulda savaş karşıtı cepheyi büyütme ve barış talebini toplumsallaştırma mücadelesi veren partimiz, normalleşme söylemlerinin halklarımıza karşı mevcut sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir. Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki "teslim alma" söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır" denildi.
Bildirgede, çözümün sahici bir seçenek haline gelebilmesi için İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması çağrısında bulunuldu.
'Geçici ve taktik yumuşama sorunu çözmez'
Sonuç bildirgesinde güç savaşlarıyla Ortadoğu’da yeni bir düzenin tesis edilmesi istendiği belirtilerek "Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını yıllardır boğmaya çalışan AKP-MHP iktidarının işgal ettiği bölgelere yerleştirdiği çetelerin tasfiyesi gündemdedir" denildi.
AKP-MHP iktidarının, Türkiye halklarını tehlikeli bir politik gerçeklikle yüz yüze bıraktığı ifade edilen açıklamada Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan tartışmaların önemli olduğu belirtildi. Sonuç bildirgesinde şöyle devam edildi:
"Kürt halkının kazanımlarını tasfiye etme girişimine, ekonomik çöküşe ve toplumsal çürümeye karşı halkların tepkisini dindirme amacıyla siyasi iklimin geçici ve taktik bir adımla yumuşatılması, mevcut sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bu politikanın iktidarın umduğu sonuçları vermesi de mümkün değildir.
Partimiz, normalleşme söylemlerinin halklarımıza karşı mevcut sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir. Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki "teslim alma" söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır."
'En önemli adım tecridin kaldırılması'
Barışın ve çözümün sahici bir seçenek haline gelebilmesi için ilk ve en önemli adımlardan birinin Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması olduğu savunulan açıklamada "On yıllardır halkların eşit temelde ve barış içinde bir arada yaşaması için mücadele eden partimiz, bir arada yaşam koşullarının oluşturulması ve barış umudunun büyütülmesi için üzerine düşen sorumluluğu dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla yerine getirecektir. Barışın kazanımları konusunda halkı bilgilendirmek, barışın gerekliliğini anlatmak ve demokratik bir cumhuriyet için mücadelenin zorunlu olduğunu göstermek öncelikli hedeflerimiz arasındadır. DEM Parti olarak, tüm halkların eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürebileceği bir gelecek için kararlılıkla mücadele etmeye devam ederken, Kürt sorununun adil ve demokratik çözümü ile özgürlük için tüm siyasi ve toplumsal kesimleri barış olanaklarını büyütmeye ve sahiplenmeye çağırıyoruz" denildi. (Haber Merkezi)