Kısa Dalga - Türkiye'de 57 milyon kullanıcısı olan Instagram 2 Ağustos'ta kapatılmış, 10 Ağustos'ta açılmıştı. 'Erişim engeli' kararı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un İsmail Haniye'yle ilgili taziye mesajının kaldırılmasından sonra alınmıştı. Hükümet yetkilileri ise platformun 'katalog suçlar' nedeniyle kapatıldığını söyledi. Meta yetkilileriyle görüşmeler yapıldı.
Biz bunu niye yaşadık?
Gazeteci Nuray Babacan, Gazete Pencere'de yayımlanan "Instagram yasağının faturası: Saçını başını yolan AKP'liler" başlıklı yazısında ilginç kulis bilgileri aktardı. Babacan'ın yazısı özetle şöyle:
(...) ‘Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz…’ diyen AKP’lilerin, Instagram yasağını kendi çocuklarına dahi anlatamadıklarını biliyor musunuz? Yasağın ekonomiye ve ülke imajına verdiği zarar nedeniyle kapalı kapılar arkasında saçını başını yolan bazı yöneticiler, “bir sorun bu kadar kötü yönetilebilirdi” diye Ulaştırma Bakanına yükleniyor. Kulislerde konuşulanlar arasında, ‘Biz şimdi bunu niye yaşadık?” diye birbirine soranlar var.
Şikayet eden de aynı ekip
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un tetiklediği yasaktan, en çok şikayet edenin yine aynı ekip olduğunu biliyor musunuz?
Ulaştırma Bakanlığı’nın birbiriyle çelişen açıklamaları partide sinirleri iyice bozdu. Öğrendiğimize göre sıkıntı, bakanın FETÖ ve YPG konusunda şirketin gereğini yapmadığını kamuoyuna yaptığı açıklamada kullanmasından kaynaklandı. AKP yönetiminin sadece PKK duyarlılığıyla yetinip, diğer konuları hasıraltı etmeye hazırlandığı sırada, bu açıklama işlerini zorlaştırdı. Çünkü hükümet, aslında FETÖ ve YPG’yi terör örgütü ilan etmediği halde birçok alanda birçok ülke ile ilişkisini sürdürüyor. AKP’lilerin, topu taca atma şansı ilk açıklamayla ortadan kalktı.
Çileden çıkan iki bakan
Yasağın, işletmelere verdiği zarar, ekonomik kayıplar bir yana bu duruma ilk tepki gösteren kişinin Turizm Bakanı olduğu anlatılıyor. Tam da turizm sezonunda, Türkiye’ye gelen binlerce yabancı turistin, Instagram yasaklı bir ülkede oldukları hissi yaratmanın maliyeti bakanı çileden çıkarmış.
Kapısı sürekli çalınan diğer isim Ticaret Bakanı. Zaten ekonomik krizden beli bükülen küçük işletmelerin bu yasak nedeniyle tanıtım ve pazarlama olanaklarını kaybetmesi üzerine bu bakanlıkta da ciddi sıkıntı yaşandığı anlatılıyor.
Anlayacağınız partide “Bu ne perhiz ne lahana turşusu” dedirtecek türden olaylar yaşanıyor. E-ticaret konusunda tekel durumunda olan ünlü bir şirketin temsilcilerinin TBMM koridorlarında lobicilik yaptığı, hatta milletvekillerine para teklif ettiği iddiaları var. Bir yandan sosyal medya yasakları diğer tarafta avantajlı çıkmaya çalışan tekeller büyük tepki çekiyor. Durum değişir mi bilinmez ama çarşı bayağı karışık…" (Haber Merkezi)