Milliyetçiler arası süreç tartışması sürüyor | BBP de sürece karşı

MHP lideri Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan İmralı sürecine İYİ Parti ve Zafer Partisi'nin ardından Cumhur İttifakı ortaklarından BBP'den de tepki geldi.

Kısa Dalga - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye ilişkin, "Terörle müzakere olmaz, yani elinde silah olanla müzakere olmaz, mücadele olur. İspanya ve İngiltere gibi dünyanın başka ülkelerinde olduğu gibi silahlar bırakılır ondan sonra konuşulabilir ama elinde silah olan bir terör grubuyla ya da onların uzantılarıyla müzakere etmenin biz doğru olmadığını düşünüyoruz, yanlış olduğunu ve netice de alınamayacağını düşünüyoruz" dedi.

BBP lideri Destici, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' nedeniyle Meclis'te görev yapan gazetecileri ve Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret etti. Dernekte basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Destici, DEM Parti heyetinin 28 Aralık'ta İmralı'da PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin, "Birincisi, ilkesel olarak bir şey söylüyorum; terörle müzakere olmaz, yani elinde silah olanla müzakere olmaz, mücadele olur. İspanya ve İngiltere gibi dünyanın başka ülkelerinde olduğu gibi silahlar bırakılır ondan sonra konuşulabilir ama elinde silah olan bir terör grubuyla ya da onların uzantılarıyla müzakere etmenin biz doğru olmadığını düşünüyoruz, yanlış olduğunu ve netice de alınamayacağını düşünüyoruz. Daha önce benzer yollar denendi, 'çözüm' süreçleri yaşandı ve sonunda devlet ile millet lehine ya da terörün sonlanması lehine sonuç alınamadığı gibi terör örgütü ve siyasi uzantıları bundan istifade ederek çıktı. Meşruiyetlerini kazanarak çıktılar, onun için biz bu süreci doğru bulmuyoruz. 'Müzakere edilmiyor' ya da 'Çözüm süreci değil' deniyor. Peki, o zaman bu görüşmeler ne? O zaman doğal haklardan ne kastediliyor? Demokratik dönüşümden ne kastediliyor? Yeni paradigma ne? 'Yeni Paradigma' diyorsanız bunun bir çerçevesi, içi vardır. Yeni süreç ne? Yani bunların hepsi neyi gösteriyor bize? Burada bir müzakere olduğunu gösteriyor. Taleplerin olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

'Bu süreç bize güven vermiyor'

Mustafa Destici, ana dil, Anayasa'nın 66'ncı maddesinin değişmesi, özyönetim, genel af, garantör veya gözlemci devlet gibi talepler olabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bu talepler, müzakere olduğunu gösteriyor. Bunu kimse gizleyemez, üstü örtülemez çünkü o zaman neden bu kadar görüşme yapılıyor. O zaman 'Silah bırakılsın' diye açıklasın, bu iş bitsin. Dolayısıyla bu süreç bize güven vermiyor. Bir başka husus, 'Türkiye'de terör bitti' deniyor', ‘34-40 civarında terörist kaldı' deniyor. O zaman bu çağrı kime yapılacak? Elinde silah olan 37-40 kişi varsa bu çağrı kime yapılıyor? Bizim şu anda buna mı yoğunlaşmamız gerekiyor yoksa Suriye'ye mi yoğunlaşmamız gerekiyor? Suriye'de Baas rejimi yıkılmış, Esad Suriye'den kaçmış ve yeni bir yönetim oluşuyor. Bizim için asıl tehdit ve tehlike Suriye'deki terör yapılanmaları; PYD/YPG'nin varlığı, Amerika CENTCOM (ABD Merkez Komutanlığı) desteğiyle bir bölge oluşturmuş, devletleşmeye doğru gidiyor. İkincisi sığınmacılar meselesi. Üçüncüsü oradaki Türkmenlerin varlığı. Biz tamamen bütün yoğunluğumuzu oraya vermemiz gerekirken, Suriye'yi konuşmamız gerekirken, Suriye'de problem olan şartların ortadan kaldırmasına yoğunlaşmamız gerekirken biz niye şimdi buna yoğunlaştık? Yani, 'Oradaki problemleri çözmek için buna yoğunlaştık' deniyorsa bu da bana çok tutarlı gelmiyor" dedi.

'PKK istese de silah bırakamaz'

Cumhur İttifakı içinde yer alan partilerin iyi niyetlerinden şüphe etmediğini söyleyen Destici, terör örgütü ve emperyalist güçlere güvenmediğini kaydetti. Destici, "Ben asla PKK-PYD/YPG; bu terör örgütüne, onların mensuplarına, elebaşlarına, siyasi uzantılarına, sözcülerine ve esasen de onları kuran, donatan, eğiten ve destekleyen ve şu anda da yöneten ABD ve emperyalist güçlere güvenmiyorum. Çünkü onlar 'Silah bırak' demeden PKK silah bırakamaz. Yani istese de bırakamaz. Abdullah Öcalan 25 yıldan fazladır cezaevinde. Daha önce de birkaç kez silah bırakma çağrısı yaptı. Sonuç alındı mı, alınmadı. Ya samimi değil ya da bir karşılığı yok artık. Dolayısıyla da bu 25-26 yıl bunu bize gösterdi. Samimi olmayan ya da karşılığı olmayan birisinin yapacağı çağrının ne kıymeti harbiyesi olabilir ki? Bu ancak bize zaman kaybettiriyor ve terör örgütünü güçlendiriyor" diye konuştu. (Haber Merkezi)

Gündem Haberleri