Kısa Dalga - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adıyaman'da Mimar Sinan Kültür Parkı Nikah ve Çok Amaçlı Salonlarının Temel Atma Töreni’nde konuştu.
6 Şubat 2022'de meydana gelen ve 53 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği deprem felaketi üzerinden iktidarı eleştiren Özel, verilen sözlerin tutulmadığını vurguladı. Depremin yaşandığı ilk günlerde yardımların bölgeye geç ulaştırıldığını söyleyen Özel, ordunun arama kurtarma çalışmaları için günlerce kışladan çıkarılmamasını eleştirdi.
CHP lideri Özel, "İnsanlar çadır beklerken Kızılay gibi bir kurumdan çadır sattılar. Çadır satanları göstermelik görevden alıp daha sonra daha âlâ görevlere atadılar" diye konuştu.
‘AK Parti hükümeti doğrudan mesuldür’
İktidarın deprem vergilerini doğru kullanmadığını söyleyen Özel, AKP hükümetinin ölümlerden doğrudan mesul olduğunu söyledi. Özel, şu ifadeleri kullandı:
"21 yılda 3 trilyon dolar vergi, 40 milyar dolar deprem vergisi topladılar, 8 imar affıyla 26 milyar lira gelir elde ettiler ama kentleri depreme dirençli hale getirmediler. Tabii böyle büyük bir acıyı bir daha yaşamamak için hepimizin üzerine çok önemli görevler düşüyor.
Bugün ülkeyi yöneten iktidar partisinin 21 yıl boyunca deprem olana kadar 3 trilyon dolar vergi topladığını, 21 yılda 40 milyar dolar deprem vergisi tahsil ettiğini, 8 kez imar affı çıkarıp buradan da 26 milyar lira sadece imar aflarından gelir elde ettiğini ancak kentlerin depreme dirençli hale getirilmesi noktasında toplanan vergileri amacına uygun kullanmadığını mutlaka hatırlatmak gerekiyor ve vatandaşın deprem gecesi enkaz altında kalmaması için kamu görevini yapmadığı için depremde ölen, hayatını kaybeden her bir candan evini deprem sırasında ya da sonrasında yıkılması gerektiği raporu verilen hasarlı binalar için kaybeden bütün vatandaşlarımızın maddi kayıplarından bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve o güne kadar 2 ay değil, 2 yıl değil, 21 yıl iktidar olduğu için de AK Parti hükümeti doğrudan mesuldür.”
‘Utanılacak bir manzaradan kıvanç duyanları ibretle takip ediyorum’
"1999 depreminde rahmetli Ecevit, Başbakan’dı. Bugünkü Cumhurbaşkanımız da o zaman muhalefetteydi. 99 Depremi’nde ‘Üç gün olmuş daha çadırsız insanlar var’ diye Ecevit’i eleştirdiler" diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O zaman ‘Konteynerlerin, geçici sığınma evlerinin yapılması, teslimi gecikiyor’ diyenler, konteyner temininde görülmemiş bir acziyet, görülmemiş işler yaptılar. Dahası vatandaş daha sokaktayken, çocukların ayağı çamurdayken, insanlar çadır beklerken, Kızılay gibi bir kurumdan çadır sattılar. Sadece süreç içinde o çadır satanları bir süre sonra göstermelik görevden alıp, daha sonra daha ala görevlere atadılar.
Yine depremin devamında büyük 99 Depremi’nin yıkımını kendi ağızlarında en ağır şekilde eleştirdikleri, hatta kendi içlerinde iktidarlarını borçlu olduklarını söyledikleri, ‘İktidar enkazın altında kalmıştır, depremin altında kalmıştır’ diye seçim sloganına varan retorikler geliştirdikleri o günleri unuttular. ‘Biz depremin altında kalacağız’ diye düşünenler oldu diye en ağır sözleri halen daha söylemeye devam ediyorlar. Diyorlar ki, ‘Biz deprem bölgesine verdiğimiz sözleri tutmanın kıvancı içindeyiz.’ Ben özeleştiri duymayı bırakın, hiç olmazsa utanılacak bir manzaradan kıvanç duyanları ibretle takip ediyorum ve milletimizin vicdanına havale ediyorum."
‘Gazeteciler tutuklu, katil müteahhitler serbest’
Deprem davalarında adaletin yıkıldığını söyleyen Özel, "Deprem suçlularının 3'te 1'i daha savcı yüzü görmemiş. Gazeteciler tutuklu, katil müteahhitler serbest" dedi.
'İnsanlarımızı her gece ölüme yatırmayalım'
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede söylediklerini anlattı ve Deprem Bakanlığı kurulması çağrısını yineledi:
"Sayın Erdoğan ile yüz yüze yaptığımız iki görüşmede yaptığım bir uyarı vardı. Dedim ki, ‘Sayın Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı depremi yaşadık, gördük, biliyoruz. 99’u yaşadık, 2023’ü yaşadık. Şimdi ya İstanbul’da bir büyük yıkım, ya Ege’de ya bir başka yerde. Bugün değilse yarın, yarın değilse gelecek ay, gelecek ay değilse gelecek yıl. Ama geliyor. Yeterli hazırlıklar yok. Bu işe ciddi ve siyaset üstü yaklaşmak lazım.’
Dedim ki, ‘Size öneriyorum. Bir Deprem Bakanlığı kurun. Deprem ve Doğal Afetlere Hazırlık Bakanlığı kurun. Bunun başına hepimizin ‘Tamam, oldu, doğrusu budur’ denecek liyakatte, kabiliyette, yetkinlikte birini atayın. Yetmez, dönün Meclis’teki bütün partilerden, grubu bulunan siyasi partilerden; DEM’den, CHP’den, İYİ Parti’den bugünkü adı artık Yeni Yol oldu, Yeni Yol Partisi’nden; yani Saadet’ten, DEVA’dan, Gelecek’ten birer bakan yardımcısı isteyin. Siz de AK Parti’den bir bakan yardımcısı verin.
Başımızda kimsenin tartışmayacağı bir bakan, altında sorumlulukları eşit paylaşan, elini taşın altına sokan partiler olsun. Zor kararları birlikte alalım. Doğru kararları birlikte alalım. Bu işin bütçesini birlikte yaratalım. Dünyadan parayı birlikte bulalım ama insanlarımızı her gece ölüme yatırmayalım."
Tutdere: Güçlü bir dayanışma içerisindeyiz
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay yaptı. Abdurrahman Tutdere, şunları söyledi:
"Bugün 6 Şubat'ın 2'nci yıl dönümü. Acılarımız taze. Memleketimizin yaşadığı o büyük yıkımın izleri kentimizde hala tazeliğini koruyor ama biz sizlerle beraber, halkımızla beraber güçlü bir dayanışmayla birlik ve beraberlik ruhuyla bu yaralarımızı sarıyoruz. Yaralarımızın sarılması konusunda tüm kurumlarımızla, bakanlıklarımızla, büyükşehir belediye başkanlarımızla güçlü bir dayanışma içerisindeyiz. Birlikte başaracağız. Bu topraklarda bu kentin yeniden inşasında hep beraber üstesinden geleceğiz bu işin.
'O mutlu anı da hep beraber kısa süre içerisinde inşallah karşılayacağız'
Burası Mimar Sinan Parkı. Adıyaman'ın gerçekten ilk parklarından. 89'da SHP döneminde inşa edilen bu park burada bir nikah salonunda vardı hatırlarsanız bu nikah salonumuz deprem felaketinde yıkıldı. Biz de bugün sizlerle beraber İzmir halkının iradesi Sayın Cemil Başkan'la beraber bugün Adıyamanlı gençlerin en mutlu bu anlarını yaşayacağı deprem travmasını geride bırakacakları o mutlu anlarına ev sahipliği yapacak nikah salonu ve çok amaçlı salonumuzu temelini hep beraber atacağız. Buradan İzmir halkına Adıyaman'dan kucak dolusu sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz. Onların dayanışmasına teşekkür ediyoruz hep beraber. Cemil Başkanım inşallah sizin desteğinizle Genel Başkanımızın liderliğinde bu eseri Adıyaman'a kazandırdığımızda ilk nikahı da siz kıyacaksınız. Genel Başkanımız da orada nikah şahidi olacak. O mutlu anı da hep beraber kısa süre içerisinde inşallah karşılayacağız.
'Reis duyar, koltuğumuzdan oluruz diye panik yapanlara söylüyorum; Adıyaman'ın çevre yolu sorunu var'
Bir şey söylemek istiyorum. Adıyaman'ın sorunları var. Adıyaman'ın dertleri var. Ve bu dertler konuşuldukça, dayanışma büyüdükçe bu dertler bitecek ve sorunlar çözülecek. Bugün 6 Şubat münasebetiyle Türkiye'nin her siyasi partisinden her görüşten hemşehrilerimiz, misafirlerimiz kentimize gelecek. Bugün Sayın Genel Başkanımız aramızda genel başkan yardımcılarımız aramızda. Yarın Cumhurbaşkanı burada olacak. Devletin tüm bürokrasisi Adıyaman'da olacak. Biz ev sahibiyiz. Biz taziye evinin sahipleriyiz. Kim, nereden, hangi görüşten gelirse gelsin, başımızın üstündedir misafirimizdir. Adıyamanlılar olarak onları bağrımıza basar, yasımızı ve acımızı paylaşan bütün misafirlere karşı hürmetimizi, saygımızı da yerine getireceğiz. Herkese, bugün ve yarın bu süreç içerisinde Adıyaman'la dayanışma içerisinde olacak olan, gelip acımızı paylaşacak olan, yanımızda olan herkese şimdiden teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Yarın Cumhurbaşkanı Adıyaman'da olacak. Biraz sonra tabii ki Genel Başkanım konuşması yapacak ama Adıyaman Meydanı'ndan bir şey söylemek isterim. Bu kentin sorunları var. Ve Abdurrahman Tutdere olarak milletvekilliğim döneminde bu kentin sorunlarını hep dillendirdim. Bundan sonra da ifade etmeye devam edeceğim. Geçen gün Adıyaman'ın birkaç sorununu dile getirdim diye bazıları rahatsız olmuş. Bir kez daha söylüyorum; onlar rahatsız olmaya devam edecekler. Bu kentin sorunlarını dile getireceğiz ki çözüm olsun. Biz dile getirdik diye Reis duyar, koltuğumuzdan oluruz diye panik yapanlara Adıyaman meydanından söylüyorum; Adıyaman'ın çevre yolu sorunu var. Adıyaman'ın içme suyu sorunu var. Bunu Reis de duysun, dünya da duysun, cihan da duysun, Türkiye de duysun. Çözüm bekliyoruz, çözüm istiyoruz. Bunun dışındaki tüm sorunlarımıza da çözüm istiyoruz."