Kısa Dalga - Türkiye 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş depreminde 50 binden fazla insanını kaybetti, 11 şehir yıkım yaşadı.
Uzmanlar, yaptıkları çalışmalar sonucunda Büyük İstanbul depreminin beklendiğini söylüyor.
Beklenen depremle ilgili uyarılar arka arkaya gelirken, depremin zamanlamasıyla ilgili de uzmanlar arasında farklı görüşler var.
'Eli kulağında' denilen depremle ilgili zaman zaman farklı görüşler de dile getiriliyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden emekli Prof. Dr. Osman Bektaş da sosyal medya platformu X hesabından bu konuyla ilgili açıklama yaptı.
'Büyük İstanbul depremi niçin gecikiyor?' sorusunu gündeme getiren Prof. Dr. Bektaş, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"1999 İzmit depreminden sonra '30 yıl içerisinde İstanbul'da yaşanabilecek 7 den büyük deprem görüşü' 25 yıl geçmesine rağmen niçin gerçekleşmedi? Marmara 500 yıllık tarihsel döneminde ve 1906 M7,8 San Francisco depremi sonrasında olduğu gibi 75 yıllık bir sakinlik dönemine girmiştir.”
Prof. Dr. Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1999 İzmit- Düzce depremlerinin stres transferi ve KAF'ın 25 yıllık tektonik yüklenmesine karşın Marmara'da 25 yıl içerisinde M 5,9'dan büyük deprem yaşanmaması fayların henüz rahatlama döneminden çıkamadığının kanıtıdır."
Deprem uzmanları, İstanbul’da beklenen olası büyük deprem konusunda çeşitli değerlendirmelerde bulunuyor.
Genel olarak, Marmara Denizi’nde 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin meydana gelme olasılığı üzerinde duruluyor.
İşte bazı uzmanların görüşleri:
Prof. Dr. Doğan Kalafat (Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü), Marmara Denizi’nde 7’nin üzerinde bir depremin olacağını belirterek, istatistiksel çalışmalara dayanarak 2030’a kadar %64, 2050’ye kadar %75 ve 2090’a kadar %95 olasılıkla bu depremin gerçekleşeceğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Celal Şengör, Marmara’da en az 7 büyüklüğünde bir deprem beklediklerini ve depremin süresinin iki dakika olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, fayın kırılma durumuna bağlı olarak depremin şiddetinin artaracağını söylüyor.
Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Ereğlisi’nden Adalar’a kadar olan 79 kilometrelik fayda enerji birikimi olduğunu ve bu fayın kırılması durumunda 7.2 büyüklüğünde bir deprem riski bulunduğunu dile getiriyor. Eğer Marmara fay sistemi doğudan batıya bir kerede kırılırsa, depremin büyüklüğünün 7.6 olabileceğini belirtiyor.
Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara Denizi içinde 240 ile 510 yıl arası kırılmayan dört fay parçası bulunduğunu ve en riskli olanının Osmangazi Köprüsü’nden başlayıp İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 kilometrelik doğu Marmara hattı olduğunu vurguluyor. Bu fayın 7.6 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli olduğunu ifade ediyor.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’da beklenen depremin 2045 yılından önce olmasının şaşırtıcı olacağını öne sürüyor. Geçmişte zamanı belli olan depremlerin hiçbir zaman belirlenen zamandan önce olmadığını, ya tam zamanında ya da gecikmeli olarak gerçekleştiğini belirtiyor.