Kısa Dalga - Uluslararası Hrant Dink Ödülü, dün akşam sahiplerini buldu.
Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de gerçekleşen törende, ödüller kadın hakları mücadelesi veren kişi ve kurumlara verildi. Bu yılki ödüllerin sahibi Türkiye'den Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Sierra Leone'den Rugiatu Neneh Turay oldu.
Agos gazetesinde yer alan habere göre, Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink açılış konuşmasında dünyanın girdiği şiddet sarmalına dair mesajlar verdi.
Rakel Dink, "dünyamız ve insanlık her alanda fiziksel ve ruhsal, şiddet ve öfke sarmalına girmiş durumda. Sabrın merhametin, saygının ve sevginin her yıl, hatta her gün maalesef biraz daha azaldığı bir dönemde, bir çağda bulunuyoruz. Ve yaşıyoruz" dedi.
Rakel Dink şöyle devam etti:
“Terörün gücü, gücün terörü” uluslararası arenada artıyor. Ülkemizde mecliste bile konuşma yerini şiddete bırakıyor. Kimlikleri hedef alan tehditler şiddeti toplumda normalleştirirken, kadınlara, çocuklara, hayvanlara karşı bireysel şiddet hikayeleri etrafımızı sarıyor, yüreklerimizi zorluyor. Norveç’te veya Eskişehir’de birileri çıkıp “kendi işini kendi görmeye” kalkıp rastgele insanların canına kıyıyor. Hayvanların yaşam hakkı olmadığına dair yeşil ışığın yakıldığını gören birileri inisiyatifi kendi eline alıyor. Çocuk haklarıyla ilgili konuşmamız gerekirken öldürülen çocukların haberleriyle yaşıyoruz.
"Yükselen şiddet yaşama değil ölüme hizmet ediyor"
Elbette en çok yaşadığın yeri bilirsin. Çünkü etinde kemiğinde yaşarsın, hissedersin, görürsün. Her yıl kaç çocuk kayıp, kaç kadın öldürüldü... Önüne geçiliyor mu? Hayır. Anlayıştan, sevgiden yoksun adet ve ananelerden, yanlış inançlardan az mı çekiyor insanlık? Özellikle kadınlar ve çocuklar.
Devletlerin şiddeti, şiddet söylemini, şiddet ortamını, toplumsal ve bireysel şiddeti besliyor. Yükselen şiddet yaşama değil, ölüme hizmet ediyor.
Politikacıların ağzından medeniyet, komşuluk, kul hakkı lafları eksik olmazken diğer taraftan yeni savaş planları yapılıyor, silah sanayi perçinleniyor. Ukrayna, Filistin için dayanışma söylemleri güya dile getirilirken, ardından savaş çığırtkanlığını besleyen söylemler eksik olmuyor. Yalancılık, ikiyüzlülük ve acımasızlık hat safhada. Binlerce insan çoluk çocuk ölmüş, milyonlarcası yerinden yurdundan olmuş, dünya çöp yığınına dönüşmüş ama birilerinin derdi silah ve güç." (Haber Merkezi)