Akbelen Ormanı’nın çevresindeki 190 parsellik tarım arazisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla maden sahası için kamulaştırılmasına yöre halkı tepki gösterdi. İkizköylü Nejla Işık, 5 yıldır mücadele verdiklerini söyleyerek, "Çiftçinin tarlasını, toprağını madene dönüştürmek için iki şirkete peşkeş çekildi. Beş senedir söylüyoruz, kamu biziz. Kamunun yararı topraktır, sudur. Sularımız gittikten sonra köyde üretim yapamadıktan sonra Cumhurbaşkanı sarayında ne yiyecek" dedi.
"Bizi yerimizden etme"
İkizköylü kadınlar acele kamulaştırma kararına tepkili. İkizköylü Aytaç Yakar, daha önceden verilen kamulaştırma kararı için evinin yerinin değiştirildiğini şimdi tekrar aynı şeyi yaşadığını belirterek, şunları söyledi:
“Benzin döküp de yakayım mı kendimi? Biz yerimizden kalkmak istemiyoruz. Yerimizi vermeyeceğiz. Bu şirket bize ‘Yoldan aşağı 50 metrede ev yaptırabilirsin’ dedi. Ben buraya evi yaptırdım. Madem bu yerleri kaldıracaklardı niye bu evi buraya yaptırdılar? Daha kredimin bitmesini 1 yıl var. Sayın Cumhurbaşkanım sen bizim sayemizde oturuyorsun, bizler oy vermesek sen oturabilir miydin? Bizimle niye uğraşıyorsun? Bizi yerimizden etme. Mezarlığımızı nereye kaldıralım? Hangisinin kemiklerini toplayıp da nereye götürelim? "Arkamızda devlet var" diyoruz. Devlet de bunu yaparsa bizim sonumuz ne olacak? Yeter artık başımızdan defolsun gitsin bu Limak mıdır nedir?”
"Bize yapmadıkları işkence kalmadı"
İkizköylü Havana Ova, “Bize yapmadıkları kalmadı. İşkence, hepsini gördük. ama biz topraklarımızı vermek istemiyoruz. Ben torunlarıma toprak bırakmak istiyorum, kömür bırakmak istemiyorum. Zeytin ağacı bırakmak istiyorum” diye tepki gösterdi.
"Şu madeni kapatın"
İkizköylü Nejla Işık ise 5 yıldır mücadele verdiklerini söyleyerek, şunları söyledi:
“Karacaköy, İkizköy ve Çamköy’deki tarım arazilerimize ve içinde bulunan 40 bin zeytin ağacımıza Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle acele kamulaştırma yapıldı. Çiftçinin tarlasını, toprağını madene dönüştür diye iki şirkete peşkeş çekildi. Kamu biziz. Kamunun yararı topraktır, temiz havadır, sudur. Sularımız gittikten sonra, köyde üretim yapamadıktan sonra Cumhurbaşkanı sarayında ne yiyecek? 5 senedir zeytin yasasını uygula diyoruz. Bu çiftçiye darbedir. Şaşırmadık, bunu bekliyorduk. Bu mücadeleyi bırakacağımızı sanmasınlar, İkizköy’ü haritadan silemeyecekler. 1979’dan beri köylüyü gözetmediğiniz yeter. 1996’darki kapatma kararlarını uygulayan, şu madeni kapatın. Enerji önemli evet ama ekmek ve su daha önemli.” (Kısa Dalga)